1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNDE BARIŞ İÇİNDE; ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR DÜNYA ve ÜLKE İSTİYORUZ…
1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNDE
BARIŞ İÇİNDE; ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR DÜNYA ve ÜLKE İSTİYORUZ…
İkinci Dünya Savaşı diye bilinen ikinci büyük emperyalist paylaşım savaşı, 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya‘yı işgaliyle başladı. Ardında 52 milyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve moloz yığını hale gelmiş kentler ile acı ve gözyaşları bıraktı. İnsanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli emperyalist paylaşım savaşının başladığı gün " 1 EYLÜL" Dünya Barış günü olarak kabul edildi.
1 EYLÜL`de hepimizin hayalleri var. Barışı, kardeşçe ve özgürce yaşamayı hayal ediyoruz. Türk‘ü, Kürt‘ü, Laz‘ı, Çerkez‘i, Arap‘ı, Ermeni‘si, Rum‘u, Pomak‘ı, Ezidi‘si, Süryani‘si, Gürcü‘sü, Roman‘ı her milliyetten; kadın, erkek, LGBTİ bireyi her cinsiyetten; genç, yaşlı her yaştan; Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Sünni, Alevi her inançtan ve inançsız insan bu hayali düşlüyoruz.
1 Eylül, bu hayali alanlarda hep birlikte ve daha yüksek sesle dile getirildiği gündür.
1 Eylül birilerinin kanlı, kirli hesapları uğruna her gün yüzlerce insanın öldürüldüğü ülkemizde ve Ortadoğu coğrafyasında akan kan dursun demenin günüdür.
1 Eylül, ülkemizde ve dünyanın her köşesinde ölen ve öldürülen insanlarımızın hesabı sorulsun demenin günüdür.
1 Eylül demokratik hak ve özgürlük taleplerini dillendirmenin, barış yolunun demokratikleşmeden geçtiğini haykırmanın günüdür.
Bir kez daha tekrarlıyoruz. ABD ve Emperyalist güçlerin işgal ettiği bölgelerde kendi çıkarları için demokrasi, barış, özgürlük adına bu politikalara devam etmeleri, daha fazla kan ve gözyaşını da beraberinde getirecektir. Bağımsız, barış ve özgürlükten yana tavır koyan tüm güçlerin ortadaki oyunu fark edip her fırsatta ve her platformda bu aşağılık politikaları deşifre etmeleri gerekmektedir. "Biz barış içinde, sermayenin değil, emeğin ve insanlığın en büyük değer olduğu bir dünya istiyoruz."
Biz, bütün dünyada ekilen nefret tohumlarına, halklar arasında yaratılan düşmanlığa karşı barış istiyoruz, bölge halklarıyla dostluk ve kardeşlik içinde yaşamak istiyoruz.
Biz, şiddet ve baskı politikalarında ısrar edenlerin, barışın kalıcı hale getirilmesinden kaçınanların, iç ve dış politikada gerilim yaratmaktan medet umanların, yasal düzenlemelerdeki gelişmeleri bile hayata geçirmeyenlerin barışın önünde en büyük engel olduğunu biliyoruz.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak, yayılmacı ve teslimiyetçi bir dış politika izlemeyen, savaşa, işgale ve talana ortak olmayan, demokratik, laik sosyal hukuk devleti niteliğine sahip, kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayabileceğimiz, ülkemizin ve toplumumuzun bir daha savaş ve şiddeti yaşamaması için öncelikle demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, bağımsız, özgür ve barış içinde bir Türkiye istiyoruz.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
1 Eylül 2015, Ankara