8 MART’TA KADINLAR MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYOR. KUTLU OLSUN GÜNÜNÜZ

Fabrikalarda yakılan kadınların günü bugün
Tarlalarda çalışmaya giderken yollarda katledilen kadınların günü
Atölyelerde zehirlenen, soluksuz bırakılan kadınların günü
Bugün kadınlarımız için isyanın, mücadelenin, eşitliğin, adalet çığlığının günü

Türkiye`nin gündemine oturan ve herkesi yaralayan, Özgecan Aslan cinayetinin ardından 15 kadın daha erkekler tarafından katledildi. Geçtiğimiz yıl 281 kadın öldürüldü, 109 kadın ve kız çocuğu tecavüze uğradı 560 kadın şiddete maruz kaldı. Olayların failleri ise, iyi hal, teşebbüsün başarısız olması, mahkemede saygılı durması gibi bahanelerle ceza indiriminden yararlandı ve çok az cezalar alarak adeta kadına yönelik bu tutumun teşvik edilmesinin örneği oldular.

Geçtiğimiz yıl yaptığımız açıklamada kadına yönelik politikaların sertleşerek, artmaya devam ettiğini söylemiştik, bir yıl sonra bugüne baktığımızda bu politikaların daha da sertleşerek sürdürüldüğünü görmekteyiz. Adaletin kadına iyice yüz çevirdiğini, alınan her kararla kadınların daha çok ezildiğini, sömürüldüğünü, ötekileştirildiğini üzülerek görmekteyiz.

Anneliğin en büyük kariyer olduğunu söyleyen iktidar, Çocuk doğurmayı teşvik eden yasalarla ve Kadın bakanlığı yerine Ailenin ve Dinamik Nüfusun güçlendirilmesi üzerine yürütülen çalışmalarla kadınları ev içine hapsetmeyle uğraşıyor. Ailenin kutsallaştırıldığı ve kadının bu kurum içerisinde daha çok eve hapsedildiği dönemlerden geçiyoruz. Zaten çok zor şartlarda okuyan kadınlarımız, meslektaşlarımız ise iktidarların bu tutum ve söylemleri ile birlikte işsizlik canavarı ile erkeklerin kat be kat üzerinde boğuşmak zorunda bırakılıyor. 

Doğum sonrası yarı zamanlı çalışma getireceklerini söyleyenler, tüm sosyal ve ekonomik hakların yarısına el koyacaklarını, kadınların daha geç emekli olacaklarını, ödeneklerinin işsizlik fonlarından, kıdemlerinden kesileceğini vs. söylemeyerek, tasarıyı cazipmiş gibi yansıtıyor ve aslında kadına yönelik hak ihlallerini yasalaştırmaya çalışıyorlar. Aynı yasalarla evlilik özendirilirken, kadın sadece annelik kimliği ile "taçlandırılmakta" ve eve, düzene kölelikle sınanmaktadır.

Maden Mühendisleri Odası olarak ölümün, şiddetin, eşitsizliğin fıtrat sayılmadığı, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, sömürünün, erkek egemenliğinin yaşanmadığı, özelleştirmeler, taşeronlaştırma, esnek çalışma uygulamalarının, işsizliğin, yoksulluğun olmadığı bir dünyada 8 Mart`ları coşku içinde kutlayacağımız günlere olan inançla tüm Dünya ve ülkemiz kadınlarının mücadele gününü kutluyoruz.

KADINLARIN MÜCADELESİNDEN KORKANLAR; ANCAK İNSAN HAKLARINA VE DEMOKRASİYE İNANMAYANLAR, ÜLKEMİZİN GELECEĞİNİN AYDINLANMASINDAN KORKANLARDIR

KADINLAR HAKLI MÜCADELELERİNİ SÜRDÜRECEK VE MUTLAKA KAZANACAKTIR. KADINLARIN KAZANIMLARI DEMOKRASİNİN KAZANIMLARIDIR.

BİLİNMELİDİR Kİ KADINLAR; EVLENMEYE, ANNELİĞE, EĞİTİME, ÇALIŞMAYA ANCAK KENDİ SEÇİMLERİ DOĞRULTUSUNDA KARAR VERİRLER.

TMMOB
Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
8 Mart 2015, Ankara