ÇALIŞMA BAKANLIĞI, YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNMELİDİR
Bilindiği gibi, ülkemizde pek çok sektörde iş kazaları yaşanmakta ve binlerce yurttaşımız yaşamını yitirmekte ve sakat kalmaktadır. Madencilik sektörü de iş kazası yaşanan sektörlerin başında gelmektedir. Genel olarak iş kazaları konusunda ülke olarak karnemiz hiç iyi değildir.
Çalışma yaşamının düzenlenmesi ve iş kazalarının azaltılması amacıyla Bakanlıkça mevzuat düzenlemeleri yapılmaktadır. Ancak, çıkarılan yasa ve yönetmeliklerin sorunları çözmediği gibi daha da ağırlaştırdığı görülmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, "İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri İle Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik" adı altında yapılan bir düzenleme yapmış ve 15 Ağustos 2009 tarihinde Resmi Gazete‘de yayımlamıştır. Odamızca, 4 Eylül 2011 tarihinde yapılan açıklamada " Bu yönetmelik çıkarılırken daha önce iptal edilen yönetmelik için verilen yargı kararlarını ve toplum beklentilerini yok sayan bir anlayışla hareket edilmiştir. İş kazalarının önlenebilmesi için yasal mevzuatlarda yapılacak düzenlemelerle iş yerlerindeki denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekirken, yönetmelikle İş Güvenliği Uzmanlığı ile eğitimi piyasalaştırılmış ve ticarileştirilmiş, meslek odalarının görüşleri ise dikkate alınmamıştır." denilerek çekincelerimiz ortaya konulmuştur. Bugün gelinen noktada haklı olduğumuz bir kez daha anlaşılmıştır.
Yönetmelik gereği, İş Güvenliği Uzmanı olmak için eğitim alınarak Bakanlıkça yapılan sınav sonunda başarılı olanlara sertifika verilmektedir. Bu sınavların sonuncusu 24 Aralık 2011 tarihinde yapılmıştır. Sınava giren binlerce genç mühendis, bir kez daha hayal kırıklığına uğramış ve umutları tükenmiştir. Çünkü; binlerce lira ödeyerek, emek vererek, zaman ve çaba harcayarak aldıkları kursun sonunda yapılan sınavda başarı oranının beklediklerinden düşük olduğunu görmüşlerdir. Odamıza başvuran meslektaşlarımız, sınav içeriğinin aldıkları eğitimle ilgisinin olmadığını ve adeta kendilerini aldatılmış hissettiklerini belirtmişlerdir. Yine, edinilen bilgilere göre 1400 civarında mühendis sınav sonuçlarına itiraz etmiştir.
Olayın bu duruma gelmesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının büyük sorumluluğu bulunmaktadır. Çünkü, tarafların görüşlerinin alınmasına gerek görülmeden yönetmelikler düzenlenmiş, bu yönetmeliklerde meslek odalarının üyelerine kurs verme hakkı elinden alınıp, eğitim piyasaya açılarak bu sonuç hazırlanmıştır. Çünkü, denetim piyasalaştırılarak "insan sağlığı" gibi tartışılmaması gereken bir alan kar kapısı olarak görülmüştür.
Yaşama hakkı, en temel insan hakkıdır. Devletin, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında araştırma yaptırmaktan, üretim süreçleri konusunda tarafları bilgilendirmeye, ulusal mevzuatı günün gereksinimlerini karşılayacak bir biçimde güncellemekten, insan sağlığını her şeyin üstünde tutarak işyerlerini etkili bir biçimde denetlemesine kadar pek çok sorumluluğu vardır. Bu nedenlerle bugüne kadar yapılan yanlışlardan ders alınarak acilen yeni düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu konuda yapılması gerekenlerle ilgili görüş ve önerilerimiz aşağıdadır:
- "İş Güvenliği Yasası"; meslek odalarının, sendikaların ve ilgili kuruluşların önerileri dikkate alınarak acilen çıkarılmalıdır. Ayrıca yasa tasarısında;
-" Maden işletmelerinde en az 8 yıl teknik nezaretçi ve/veya daimi nezaretçi olarak görevlendirilmiş ve bu hizmetini belgelendirmiş maden mühendisleri, düzenlenecek A sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak A sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı sınavında başarılı olmaları halinde A sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı belgesi verilir.
-Maden işletmelerinde en az 3 yıl teknik nezaretçi ve/veya daimi nezaretçi olarak görevlendirilmiş ve bu hizmetini belgelendirmiş maden mühendisleri, düzenlenecek B sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı eğitimine katılarak yapılacak B sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı sınavında başarılı olmaları halinde B sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı belgesi verilir.
-Maden işletmelerinde iş güvenliği uzmanlığı hizmeti yalnızca A sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip maden mühendislerince yerine getirilebilir."
şeklinde düzenleme yapılmalı,
-Eğitim Kurumu: "İşyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitimlerini vermek üzere Bakanlıkça yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşlarını, üniversiteleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketleri"
şeklinde değişiklik yapılmalıdır.
Bakanlığa yazılı olarak verilen bu önerilerimizin dikkate alınması iş kazalarının önlenebilmesi için oldukça önemlidir. Yapılan sınav sonucunun takipçisi olacağımızı, mağdur edilenlerin mağduriyetlerinin giderilmesini talep ediyor ve meslektaşlarımızın haklarını sonuna kadar savunacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
11 Ocak 2012, Ankara