TMMOB Maden Mühendisleri Odası

İNSANCA YAŞAYACAK BİR ÜCRET

İNSANCA YAŞAYACAK BİR ÜCRET

İNSANCA YAŞAYACAK BİR ÜCRET 

Ülkemiz 2025 yılı merkezi yönetim bütçe görüşmeleri devam etmektedir. Bu görüşmelerde bütçeyi oluşturacak kaynakların kimlerden ne kadar alınacağı, toplanacağı ve toplanan kaynakların kimlere nasıl aktarılacağı, dağıtılacağı belirlenmektedir.      

12,8 trilyon TL olarak planlanan 2025 yılı merkezi yönetim bütçesinin 11,1 trilyon TL’si vergilerden oluşmaktadır. Vergi dağılımları ise kısaca;  katma değer vergisi (KDV) % 32 ile 3,6 trilyon TL, özel tüketim vergisi (ÖTV) % 19 ile 2.12 trilyon TL, gelir vergisi % 19 ile 2.13 trilyon TL, kurumlar vergisi %15 ile 1.64 trilyon TL, diğer vergi kalemleri % 15 ile 1.65 trilyon TL’dir. 12,8 trilyon TL olarak planlanan bütçe gelirlerine karşılık öngörülen 14 trilyon 731 milyar TL bütçe giderleri dikkate alındığında, bütçe açığının ise 1 trilyon 931 milyar TL olacağı görülmektedir. Teşvik, vergi indirimi ve vergi istisna adı altında büyük bölümü sermayeye yararına 3 trilyon TL üzerinde bir vergi gelirinden de vazgeçileceği ifade edilmektedir. Bilindiği üzere büyük bir kısmı ücretlilerden alınan gelir vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisinin çalışanların üzerindeki vergi yükünü ne kadar ağırlaştırdığını ifade etmek isteriz. Bu vergi yükü çok kazanandan çok az kazanandan az alınarak adil hale getirilmelidir.

TÜİK Kasım 2024 yıllık enflasyon oranını 47,09 olarak açıkladı. Kasım başında Merkez Bankası Başkanı tarafından güncellenen ve 2024 yılı sonu itibariyle belirlenen tahmini % 44 enflasyon oranının da tutmayacağı anlaşılmaktadır. Kasım 2024 itibariyle on iki aylık ortalamalara göre enflasyonun %60,45 olarak gerçekleştiği belirtilmektedir. ENAG tüketici fiyat endeksine göre Kasım 2024 sonu itibarıyla yıllık enflasyonu %86.76, yine ENAG’a göre Kasım 2024 itibariyle on iki aylık ortalamalara göre enflasyon %104.80 olarak gerçekleşmiştir. Kasım ayı yoksulluk sınırı 70.835 TL, açlık sınırı 20.562 TL’dir.    

İktidar yetkilileri her ne kadar “Çalışanlarımızı hiçbir şekilde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” dese de çalışanlar ve emekliler aldıkları ücretlerin insanca yaşanacak bir ücret olmadığını belirtmektedirler. Çalışanlara ve emeklilere karınlarını sağlıklı bir şekilde doyuramayacakları ücret teklif edilmektedir. Çalışan ve emeklilerin aldıkları ücretler pazar, market, ev kiraları gibi harcamalarını karşılamamakta; giyinme, eğitim ve sağlık masrafları için borçlanmaktadırlar. Eğlence, tatil, seyahat sinema, tiyatro ve spor gibi sosyal aktivitelerde bulunamamaktadırlar.

Üyelerimizin; bu ülkenin yurttaşları olarak, ister kamu ve serbest ücretli çalışanlar, emekli ve işsizler olarak bütçenin kaynaklarının oluşumunda sağladıkları katkıları nedeniyle bütçeden hak ettikleri payı almak istemeleri en doğal haklarıdır. 

Asgari ücret, memur maaşı ve emekli ücretlerine 2025 yılı ilk yarısı için yapılacak ücret artışlarının insanca yaşayacak bir ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini amasız, lakinsiz belirtmek isteriz.  Asgari ücret zammının yüksek enflasyon nedeniyle ocak ve temmuz olmak üzere yılda iki kez halkın talepleri doğrultusunda yapılması da talebimizdir.

Madenlerin bulunduğu yerde üretime alınması; doğal olarak iş yerlerimizin kentlerden, şehir merkezlerinden ve yerleşim birimlerinden uzak olmasını doğurmaktadır. Maden mühendisi ve cevher hazırlama mühendisi meslektaşlarımız ve maden işçilerinin çalışma mekanlarından kaynaklı, ailelerinden uzakta çalışmalarının mağduriyetleri arttırdığı da bilinmektedir. Bu mağduriyetlerin yanı sıra üretim, hazırlık koşulları, işverenler tarafından alınmayan önlemler, uzun çalışma süreleri, düzenli dinlenememe, işçi sağlığı ve güvenliği ve tabi ki ücretler çalışma yaşamımızın önemli sorunlarındandır.  Oda Yönetim Kurulu olarak tüm bu olumsuz çalışma koşullarını güvenli ve güvenceli çalışma koşullarına dönüştürmek için mücadelemizi sürdürüyoruz ve sürdürmeğe devam edeceğiz.

Her ne kadar asgari ücret ile bütçenin bir alakası olmadığı söylense de;  asgari ücretin en fazla altı ayı geçmeyecek bir başlangıç ücreti olması gerekirken; ülkemizde çalışan nüfusun % 60’dan fazlası asgari ücret ile çalıştığından asgari ücret ortalama ücret, genel ücret halini almıştır. Çeşitli çalışmalarda; ülkemizdeki çalışan nüfusun % 60’dan fazlasının asgari ücret ile çalıştığı da ortaya konulmaktadır. Dolayısıyla asgari ücrete yapılan zam asgari ücretle çalışanlar dışındakilerin ücretlerini belirlemesinde emsal ücret olarak alınmaya başlamıştır. Bu nedenlerdendir ki asgari ücret merkezi yönetim bütçesi meselesidir.

Temel olarak 2025 yılı merkezi yönetim bütçesinden insanca yaşayacak bir ücret için taleplerimiz:

  • 2025 yılı merkezi yönetim bütçesinin çalışanların, emekliler ve işsizler için; vergi yükü olmaması, insanca yaşayacakları ücretleri sağlaması, sermaye çevrelerine her ne ad altında olursa olsun uygulamaya konulan istisnalar, teşvikler ve indirimlerin tamamen kaldırılması, yatırım bütçesine dönüştürülerek işsizlere iş olanağı sağlaması,
  • Çalışanların ücretlerine uygulanan gelir vergisi dilim uygulamasının kaldırılarak, tüm çalışanların gelir vergisinin %10 olarak sabitlenmesi,
  • Yoksulluk sınırı, açlık sınırı, on iki aylık ortalama enflasyon, büyümeden pay ve bu güne kadar olan kayıplarımız gibi veriler değerlendirilmeli ve tüm kayıplarımız göz önünde bulundurularak ücretlere yoksulluk sınırını aşacak oranda zam yapılması,
  • Mühendislere Risk ve Sorumluluk Tazminatı adı altında yeni bir ödeme kalemi oluşturulması ve emeklilere yansıtılması,
  • Teknik iyileştirme adı altında diğer mesleklere verilen teşvik ödemesi benzeri bir iyileştirmenin mühendisler için de yapılması, yapılan iyileştirmelerin emeklilere yansıtılması,
  • Maaş katsayı ayarlaması sırasında yaşanan mağduriyet halen giderilmemiştir, ek göstergelerin en az 6400 olması ve emeklilere yansıtılması,
  • Emeklilere verilen bayram ikramiyelerin net maaş olarak ödenmesi,
  • Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması.

Bu zorlu ekonomik koşullarda, tüm çalışanlar, emekliler ve işsizler olarak birlik ve dayanışma içinde hareket etmeliyiz. Adil bir ücret ve insanca yaşam taleplerimizi birlikte mücadele ile gerçekleştirebiliriz. 

 

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu

10  Aralık 2024, Ankara

Okunma Sayısı: 132
Yayın Tarihi: 10.12.2024