İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR, BU ZİHNİYET ÖLDÜRÜR…

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR,
BU ZİHNİYET ÖLDÜRÜR…

Bir gün daha geçmiyor ki yeni bir kadın cinayeti yeni bir vahşet haberi duymayalım. Her gün canımızdan bir parça daha koparıyorlar. Her gün başka bir acıyı yüreğimize saplıyorlar. Özgecan için canı yanan Şule, Şule için kahrolan Pınar, Pınar için isyan eden bizler, sesimizi çıkarmaya devam ettikçe daha çok baskıya ve yıldırma politikasına maruz kalıyoruz. Siyasi iktidar ise; eril söylemlerden azade, özgür, eşit, adil ve demokrasinin hayat bulduğu bir yaşamın koşullarını oluşturmak için gerekli düzenlemeleri yapmak yerine insanların kazanılmış haklarını elinden almak için durmak bilmez bir çaba gösteriyor. Sırf 4320 sayılı kanun aralarında evlilik akdi olmadığından Ayşe Paşalı’yı koruyamadı. Üstelik failinin bir gün evvel arama motoru geçmişinde “Kadın cinayetlerine uygulanan indirimleri” ve “En etkili öldürme yöntemleri” ni arattığı tespit edildi. Unutulmamalıdır ki; devletler, uyguladıkları politikalarla, kadınların, LGBTİ bireylerin, çocukların, hayvanların yaşamlarını koruyamıyorsa, korumuyorsa o zaman faildir. Kadınları taciz, tecavüz, şiddet ve cinayetlerden korumak ve failleri cezalandırmayı amaçlayan İstanbul sözleşmesi yıllarca verilen mücadelelerle kazanılmış bir haktır. Bu hakkı kadınların elinden almak ise devlet eliyle yapılmış bir gasptır. Tam da bu nedenle “Kadın cinayetleri münferit bir olay değil politiktir” diyoruz.

Ahlak kisvesi altında İstanbul sözleşmesine karşı çıkan zihniyet ile çocuklarımıza tecavüz edilirken ses çıkarmayan, hiçbir açıklamada bulunmayan zihniyetin aynı olduğunu düşünüyoruz.
 
Erkek veya kadın olmak insanların kendi seçimi değildir ancak; erkeklerin kadınlara ve toplumda yok sayılan kimliklere yönelik taciz, tehdit, şiddet, hatta öldürmeye varan davranışları, kendileri dışındaki insanların haklarını gasp etmelerine hakları olduğu düşüncesi değiştirilmediği ve yasa uygulayıcılar tarafından gerekli cezalandırmalar yapılmadığı sürece benzer suçlar teşvik edilmeye devam edecektir.
 
Bir insanın yaşamını sonlandırmaya haddi olduğunu düşünen, bizim adımıza karar alma cüretini gösteren, ne giyeceğimize, ne söyleyeceğimize, gülmemize, sevişmemize, yürümemize kısacası hayatımıza karışma hadsizliğini gösteren bu eril zihniyetten bıktık!
 
O yüzden bir kez daha sesleniyoruz.
 
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun derhal uygulansın!

Kadına, LGBTİ bireye, çocuğa, hayvana eziyet edenler yargılansın!

İşkenceci, tacizci, tecavüzcü, katiller serbest bırakılmak yerine hak ettikleri cezalarla cezalandırılsın!

Kadın Cinayetleri durdurulsun!

Pınarlar yaşasın.

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
KADIN ÇALIŞMA GRUBU