JAPONYA DEPREMİ VE NÜKLEER TEHLİKE
11 Mart 2011 tarihinde, Japonya‘nın kuzeydoğusunda meydana gelen 9.0 şiddetindeki deprem ve sonrasında oluşan tsunami (merkezi deniz dibinde olan derin depremlerden sonra zemin çökmesi ve taban kaymasıyla oluşan dev dalgalar) sonucu yaklaşık 2000 kişi yaşamını yitirmiş olup, 10 binin üzerindeki kişi de kayıp durumdadır. Bir doğa felaketine maruz kalan Japonya halkının acılarını paylaşıyor, başsağlığı diliyoruz.
Japonya‘nın yaşadığı son yılların en büyük doğal afetinden sonra ülkemizin de bir deprem kuşağı üzerinde olması ve birçok aktif fayın bulunması nedeniyle olası depremler hakkında çeşitli yorumlar yapılmaktadır. Ancak, sağlıklı değerlendirmelerin yanında "kerameti kendinden menkul" pek çok kişi de televizyon kanallarında yorum yapmakta, ülkemizde yaşanması muhtemel depremlerin, olabileceği tarihten başlayarak, sonuç senaryolarına kadar pek çok "bilgi"yi kamuoyuna aktarmaktadır.
Ülkemizin deprem gerçeği ile daha önce yaşanan deneyimler de göz önüne alınarak, yapılacak risk değerlendirmeleri sonuçlarına göre çalışmalara hiç zaman kaybetmeden başlamak gerekmektedir. Deprem öncesi ve deprem sonrası çalışmaların planlanmasında, ilgili tüm tarafların katılımı ile bir master plan hazırlanması ve uygulanması yaşamsal önem arz etmektedir. Bu konuda yetkililere ve tüm taraflara önemli görevler düşmektedir.
Japonya depreminden ders alınması gereken bir önemli konu ise nükleer santrallerle ilgilidir. Deprem sonrası nükleer santrallerde radyasyon sızıntısı başlamıştır. Yapılan açıklamalara göre radyasyon seviyesi normalin çok üzerine (700 kat) çıkmıştır. Bugüne kadar 200.000 kişi bölgeden tahliye edilmiştir. Yaşanan tehlikenin sonucunun ne olacağı henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, insan ve canlı yaşamı bakımından çok ciddi olumsuzluklar yaratabileceği tahmin edilmektedir. Ayrıca, olası elektrik enerjisi krizinin yaratacağı ekonomik sorunlar da gözden uzak tutulmamalıdır.
Ülkemizde de nükleer santraller kurulması yönündeki çalışmaların sonuna yaklaşılmıştır. Bir deprem ülkesi olan ülkemizde son gelişmeler dikkate alınarak nükleer santralle ilgili kararların acilen bir kez daha gözden geçirilmesi tüm halkımızın yararına olacaktır. Bu doğrultuda enerji politikalarımız yeniden masaya yatırılmalı, yapılacak hatanın bedelinin çok ağır olacağı bilinmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
15 Mart 2011, Ankara