TMMOB Maden Mühendisleri Odası

KAYYUM REKTÖR ATAMALARINA SON VERİLMELİ REKTÖRLER SEÇİMLE BELİRLENMELİDİR

KAYYUM REKTÖR ATAMALARINA SON VERİLMELİ REKTÖRLER SEÇİMLE BELİRLENMELİDİR

KAYYUM REKTÖR ATAMALARINA SON VERİLMELİ, REKTÖRLER SEÇİMLE BELİRLENMELİDİR.

Son günlerde Boğaziçi Üniversitesine Cumhurbaşkanın yetkisi dahilinde yapılan rektör ataması, başta öğrenciler olmak üzere Boğaziçi Üniversitesi camiasında ciddi itirazla karşılanmış ve “Kayyum Rektör istemiyoruz” sloganı kapsamında öğrenci eylemlerine neden olmuştur.

Kuşkusuz bu itiraz sadece öğrencilerle sınırlı kalmamış, ülkemiz yönetiminin her kademesinde demokrasi isteyen geniş kesimler tarafından da desteklenmiştir.

Demokratik bir toplumsal düzen, en küçük birimden en üst birime kadar her alanda yaşatılacak demokratik bir kültürü gerektirir. Demokratik kültürün önemli bileşenlerinden biri seçimlerdir. Herhangi bir sosyal grup içerisinde uygulanacak seçimle birey iradesini ortaya koyar, ortaya çıkan genel irade ile yönetsel fonksiyonlar demokratik bir biçimde icra edilir.

Yakın döneme kadar üniversitelere rektör atamalarında kısmi seçim yöntemi uygulanmış, en çok oy alan adaylardan ilk üçü İktidarın onayına sunularak atama gerçekleştirilmiştir. Kuşkusuz bu yöntem üniversite iradesinin tam bir yansıması olmasa da, üniversitenin tercihinin önemli oranda ortaya çıkmasına neden olmuş, atama işlemi bu tercihler üzerinden gerçekleştirilmiştir.  

Oysa son dönemde mevcut iktidar üniversitelerde demokratik seçim yönteminden tamamen vaz geçmiş, rektör sıfatı altında hiçbir liyakat göz etmeksizin, partili unsurları doğrudan atama yoluna gitmiştir. Ankara Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Ege üniversitesi rektörlüklerine yapılan partili atamalardan sonra Boğaziçi Üniversitesine de AKP’den millet vekili adayı olup seçimi kazanamayan aday rektör olarak atanmıştır. Kuşkusuz bu partili atamalar ilk değildir, son da olmayacaktır. Gelişmiş demokratik toplumlarda yönetsel görevlendirmelerde kişinin bu işe layık olması (liyakat) temel bir unsur olarak dikkate alınırken, demokratik özellikleri gelişmemiş, geri bıraktırılmış ülkelerde akrabalık, yandaşlık ve partizanlık ilişkileri öne çıkmıştır. Sadece üniversite rektör atamalarında değil, tüm kamu kurum ve kuruşlarında atama ve yükselmelerde iktidardaki kişiler ile akrabalık, yandaşlık, partizanlık esas unsur olarak değerlendirilmiştir.  

İktidarın liyakat a uygun olmayan, yapı ve işleyişi bilmeyen, algılamayan ya da algılama kapasitesinin çok uzağında olan kişiler üzerinden yaptığı bu atmalar sadece demokratik kültürü öldürmekle kalmamakta, aynı zamanda kurumsal birikimi olan bu yapıların köklerini kurutarak, onları işlevsiz kılmaktadır.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak, geçmişten bu yana savunduğumuz ve savunmaya da devam edeceğimiz demokrasi kültürünün her alanda yerleşmesi için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. Genel olarak kamusal yapılanmalarda, özel olarak üniversitelere rektör atamalarında demokratik yöntemlerin öne çıkartılmasına, atama ve yükselmelerde liyakat olgusunun benimsenmesine dikkat çekmek istiyoruz. Aksi durumda demokratik kültürden daha da uzaklaşılacağı gibi, ülke olarak kurumsal birikimlerin tüketildiği/tüketileceği açık bir gerçektir. Bu yönetim anlayışı altında Ülkemizin olması gereken gelişmiş çağdaş toplumlar arasında yerini alması mümkün olmayacaktır.

Bilim ve tekniğin demokratik bir ortamda gelişeceğine, ülkemizin geleceğinin her alanda uygulanacak demokratik yönetmeler ile yaratılacağına inanıyor, anti demokratik kayyum rektör atamalarına karşı çıkıyoruz.

Yaşasın bilimsel, özerk, demokratik üniversite.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
5 Ocak 2021  ANKARA

Okunma Sayısı: 506
Yayın Tarihi: 05.01.2021