KAYYUM REKTÖR İSTEMEYEN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK POLİS ŞİDDETİNİ KINIYORUZ. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ VE ÖĞRENCİLERİ YALNIZ DEĞİLDİR.
KAYYUM REKTÖR İSTEMEYEN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK
POLİS ŞİDDETİNİ KINIYORUZ.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ VE ÖĞRENCİLERİ YALNIZ DEĞİLDİR.
Boğaziçi Üniversitesi'nde “Kayyum Rektör İstemiyoruz” diyerek yandaş rektör atamasına itiraz eden öğrencilere 1 Şubat 2021 Pazartesi günü, daha önce benzeri görülmemiş polis operasyonu yapıldı. Üniversite kampüsü önünde yürüyen öğrencilere bir polis amirinin, "Aşağı bak, terbiyesiz" diye bağırarak saldırması ile başlayan ve çatılara keskin nişancılar yerleştirilerek 159 öğrencinin gözaltına alınması ile devam eden polis saldırısı büyük tepkilere neden oldu. Sosyal medyada dün "#AşağıBakmayacağız" etiketiyle yüz binlerce tweet atıldı.
Elbette bu polis saldırıları tesadüf değil. Ülkemizin en gözde üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesini yandaşlaştırma, itibarsızlaştırma operasyonlarının bir parçası. En parlak öğrencilerinin eğitim gördüğü bu Üniversitede çatılara keskin nişancılar yerleştirilerek yapılan polis operasyonu hem öğrencileri, hem akademik kadroyu hem de toplumu sindirme çabalarının bir parçasıdır.
Ülkemizin demokratik hukuk devlet olduğu her fırsatta belirtilmesine karşın demokrasi dışı yöntemler sık sık kullanılmaktadır. Seçimle iktidara gelenlerin seçim dışı yöntemleri benimsemesi, hatta kayyum atamaları gibi bu yöntemleri sınırsızca kullanmaya yönelmeleri demokrasi dışı anlayışların faşist yönelimlerin ne denli başat olduğunu da göstermektedir. Demokrasi kültürünü yerleştirmek adına İlk öğretim okullarında bile seçim yapıldığı düşünülürse, Üniversitelerin kendi yönetimlerini kendilerinin belirleyememesi büyük bir çelişkidir. Bu çelişkinin altında, ülkeyi bir yönetici sorumluluğunda toplumla barışık olarak yönetmek yerine, her kişiyi, her birimi, her kurumu yandaşlaştırarak çıkar sağlama çabası içerisine girmiş bir yönetim anlayışı yatmaktadır.
Üniversitelerimizin kayyum rektörlere değil, kendini benimseterek seçilmiş yöneticilere, akademik ve bilimsel özerkliğe, özgürlüğün yeşererek tüm topluma yayıldığı demokratik bir işleyişe ihtiyacı vardır. Bu sorumluluğu yerine getirmek yerine kayyum atayarak, polis şiddeti uygulayarak, öğrencileri göz altına alarak, akademisyenleri uzaklaştırarak üniversitelerin içini boşaltmak, yandaşlaştırmak ülkemizin geleceğini daha da karartmak anlamına gelmektedir.
Bu nedenlerle İktidarı her türlü sorunu polisiye yöntemlerle, baskı şiddet ve göz altılarla çözme çabasından vaz geçmeye, demokratik işleyişin gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan polis şiddetinin derhal durdurulmasını, başta polisler olmak üzere sorumlu bulunan tüm yetkililerden bu şiddetin hesabının sorulmasını talep ediyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi, akademik kadrosu ve öğrencileri yalnız değildir.
Her türlü kayyum atamasına son verilsin.
Yaşasın bilimsel özerk demokratik üniversite.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
2 Şubat 2021, Ankara