TMMOB Maden Mühendisleri Odası

KOZLU GRİZU FACİASININ 13. YIL DÖNÜMÜ NEDENİYLE YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI..

 

Bugün; 03 Mart 1992’ de TTK Kozlu Müessesesi’nde meydana gelen grizu faciasının 13. yıldönümü. Bu büyük faciada 263 madencimizi şehit verdik. Bugün onlarla birlikte tüm madenci şehitlerimizin anılarının önünde saygı ile eğiliyoruz.

İnsan; yaşamı için gerekli olanları üretebilmek amacıyla çalışmak zorundadır. İnsanın sağlıklı bir ortamda çalışabilmesi; ancak işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine disiplinli bir yaklaşım ve bu konuda yapılacak yatırımlarla ele alınırsa olanaklıdır.

Bilindiği gibi madencilik işkolu, özellikle yeraltı madenciliği, gelişmiş kömür endüstrilerine sahip ülkelerde dahi çalışma ortamının en ağır, en zor ve en riskli olduğu kabul edilen iş kollarının başında gelmektedir. Bu nedenle böylesi bir işkolunda, çalışanların sağlığı, iş güvenliği, alınacak önlemler ve yapılacak yatırımlar son derece önemlidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri; çalışanların fiziksel, ruhsal, sosyal durumlarını en üst düzeye ulaştırarak sürdürmeyi, olumsuz çalışma koşulları nedeniyle sağlıklarının bozulmasını önlemeyi, çalışma anında oluşabilecek iş kazalarını en aza indirgemeyi amaçlar. Kısacası her alanda olduğu gibi iş güvenliği açısından da yapılacak yatırımlar “İNSAN” a yöneliktir.

Ülkemiz Madencilik Sektörü ve Havzamızda 1990’larda başlayan özelleştirme uygulamaları sonunda bu işletmelerde meydana gelen iş kazalarının başlıca nedeni iş güvenliğiyle ilgili gerekli yatırımların yeterince yapılmamasından ve denetim eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Üstelik Zonguldak Taşkömürü Havzası jeolojik yapısı itibariyle de çok güç koşullar altında üretime olanak sağlamaktadır. Salt kısa sürede yüksek kar sağlamak amacıyla yapılacak üretim projeleri, gelecekte giderilmesi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecektir. Bu nedenle madencilik iş kolunda çalışanların sağlığı, iş güvenliği, alınacak önlemler ve yapılacak yatırımlar çok önemlidir.

Yeraltı madenciliği; işletme yönteminden-tahkimat sistemine, havalandırmadan-kazı teknolojisine, nakliyatından-yıkanmasına, personel istihdamından-eğitimine ve fizibilite etüdünden-yatırımına kadar bir bütün olarak düşünülmelidir. Bunların tümünde yapılacak iyileştirmelerle, iş güvenliği ve işçi sağlığı standartlarının yükseltilebileceği bilinmelidir. Devlet bütçesinden yatırımlara ayrılan pay azaldıkça, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yapılacak yatırımların payı da azalmıştır. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen tartışılmayacak bir diğer gerçek; özellikle maden işkolunda kamu kurum ve kuruluşlarındaki, işçi sağlığı ve iş güvenliği yatırımlarının, özel sektörün çok önünde olduğu gerçeğidir. Bu gerçekten hareketle madenciliğin devlet eliyle kamu yararına yürütülmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Bu gerçeğe rağmen son günlerde yapılan yeni ihalelerle özel şirketlere derin kotlarda madencilik yapma olanağı tanınmıştır. Söz konusu bu ihalelerle “tüccar devlet zihniyeti”ndeki siyasi iktidar; Kuruma hazırlık ve kömür yıkama gibi asli işlerini birer birer terk ettirerek yok oluşa doğru hızla sürüklemektedir.

TTK işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında eğitilmiş uzman kadrolara sahip bir kuruluştur. Bugün; ülkemizde yeraltı madenciliğinde böylesine bir uzman kadro ve kuruluş neredeyse yoktur. Yeraltı madencilik sektöründe meydana gelen iş kazalarının hemen hemen tümüne TTK’nın kurtarma ekibi müdahale etmektedir. Bununla da kalmayıp madencilik yapan bütün özel kuruluşlara eğitim hizmetini de vermektedir. Kurumun yok oluşu bu bilgi birikimini de bu kültürü de yok edecektir. Yani bir anlamda ülkemiz madenciliği yok olacaktır. Bu durum; madenciliğin yıllarca ihmal edilmiş ve siyasal iktidarlarca önemsenmemiş, ülke çapında kamuoyuna iyi tanıtılmamış talihsiz bir sektör olmasından kaynaklanmaktadır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen TTK’yı, kamu adına madenciliği savunmak zorundayız. Savunmak zorundayız çünkü; TTK’nın ve Zonguldak’ın geleceği ile ülke madenciliğinin ve dolayısıyla mesleğimizin arasında hayati öneme sahip bir kader birliği vardır.

Madenciliğimizin, çalışma ortamını düzenleyen yasa ve yönetmeliklerin, yaşanan acı faciaların arkasından gündeme gelmesi gözden uzak tutulmaması gereken bir husustur. Gelişmiş ülkelerdeki iş güvenliği bilinci; çalışanların yıllar süren mücadeleleri, sendikalar ve meslek örgütlerinin duyarlı davranışları ve devletin konuya olumlu yaklaşımı ile güçlenmiştir.

İş kazalarında yaşamlarını yitiren emekçileri saygıyla anıyor, tüm emekçilere iş kazalarının olmadığı mutlu bir yaşam diliyoruz.

Zonguldak Halkına ve Kamuoyuna saygılarımızla…

TMMOB Maden Müh. Odası Zonguldak Şubesi
Genel Maden İşçileri Sendikası
KESK-ESM Zonguldak Şubesi
Zonguldak Maden Mühendisleri Derneği

Okunma Sayısı: 2680
Yayın Tarihi: 03.03.2005