TMMOB Maden Mühendisleri Odası

MADENCİLİK SEKTÖRÜNDE YAŞANAN İŞ KAZALARIYLA İLGİLİ, CUMHURBAŞKANLIĞI DEVLET DENETLEME KURULU RAPORU TAMAMLANDI.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunca "madencilik sektöründe meydana gelen iş kazalarının sebeplerinin araştırılması" amacıyla hazırlanan araştırma ve  inceleme raporu, 08.06.2011 tarihinde tamamlanmıştır. Raporun; araştırma ve inceleme kapsamında yer alan Kurumlara dair hizmete özel nitelikli tespit, değerlendirme ve öneriler içermesi nedeniyle kurumun internet sayfasında özetine yer verilmiştir. Raporun tamamı, 30 Haziran 2011 tarihinde yazıyla talep edilmiştir. Raporun tamamı incelendikten sonra detaylı değerlendirme yapılabilecektir. Ancak; rapor özetinin sonuç kısmındaki bilgiler değerlendirildiğinde, Odamızın bugüne kadar defalarca dile getirdiği görüş ve önerilerin, devletin en yüksek makamı tarafından da teyit edildiği görülmektedir.

Rapordaki iş  kazalarının nedenleriyle ilgili tespitlerden bazıları aşağıdadır :

"- Taşeronluk/alt işverenlik uygulaması,

- Üretim zorlaması,

- Teknik nezaretçilik vb. işletme içi denetim uygulamaları ile ilgili sorunlar,

- Kamu birimleri denetimlerinin etkinsizliği,

- Risk değerlendirmesi yapılmaması,

- Geçmiş kazalardan ders alınmaması,

- Grizu riskine karşı önlemlerin yetersiz olması,

- Kontrol ve degaj sondajlarının yeterince yapılmaması,

- Delme-patlatma işlemindeki düzensizlikler,

- Çalışanlarda CO maskesi bulunmaması,

- Gaz izleme ve ikaz sistemlerinin yetersizliği,

- Havalandırma yetersizliği,

- Grizu emniyetli elektrikli cihaz ve ekipmanlar ile ilgili sorunlar,

- Nefeslik-kaçamak yolu ile ilgili yetersizlikler,

- Tahkimat ile ilgili eksiklikler,

- Tahlisiye hizmetleri ile ilgili sorunlar,

- Maden işletmelerinde gözetim (iç denetim) hizmetlerinin yetersizliği,

- Mesleki eğitim ve iş güvenliği kültürü noksanlıkları.

- Çalışmaların ortaya çıkardığı ilk tespit; ülkemizdeki maden işletmelerinde karşılaşılabilecek muhtemel bütün riskleri değerlendirerek sistematik tedbirler alınmasını sağlamaya yönelik iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi kurulmasında ve dolayısıyla risklerin önceden değerlendirilerek önlenmesinde ciddi eksiklikler bulunduğudur. Bu eksiklikler; işverenlerin kaza maliyetlerini azaltıcı önlemlere yeterince önem vermemeleri, donanımlı ve tecrübeli iş güvenliği uzmanı sayısının yetersizliği, risk değerlendirmesinin işyerlerine özel hazırlanmaması, seçilen risk değerlendirme yönteminin işyerinin koşullarına uygun olmaması gibi hususları içermektedir.

- Madencilik sektörüne ilişkin kurumsal yapı ile ilgili en önemli sorunlardan birisini; özellikle işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında görev ve yetkilerin net olarak belirlenememiş olması ve hangi konulardan hangi birimin sorumlu olduğunun kapsamlı/tanımlayıcı/işlevsel bir biçimde ortaya konulamamış olması oluşturmaktadır. Çalışmanın ortaya çıkardığı önemli sonuçlardan birisi de kamu denetim sisteminin; gerek görev ve yetki tanımlamaları gibi alanlardaki tasarım sorunları gerekse görevli birimlerin uygulamalarında izlenen yöntem ve süreçlerdeki yaşanan sorunlar nedeniyle etkinlikten uzak ve ciddi bir zafiyet alanı oluşturduğuna ilişkindir. Kazalar irdelendiğinde etkin bir denetim sisteminin olmaması ve/veya denetim yetersizliğinden beslenen/kaynaklanan sorunlar/nedenler öne çıkmaktadır. Maden işletmeleri iş sağlığı ve güvenliği yönünden Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu, proje uygulamaları ve iş güvenliği yönünden Enerji Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından denetlenmektedir. Denetim birimleri arasında işbirliği/koordinasyonun bulunmadığı, ilgili kurumların bünyesindeki denetim birimlerinin, aynı alan ve mevzuda bazen birbirinden farklı idari işlem ve tasarruflarda bulunduğu, bazı maden ocakları uzun süre denetlenmemişken bazı ocakların birkaç gün arayla farklı iki kurumca denetlenebildiği, işletmelerle ilgili güncel veri tabanları bulunmadığından kapalı ocakların denetim programlarına alınabildiği, iş sağlığı ve güvenliği sahasında çok başlılık olarak nitelendirilebilecek bu durumun uygulamada mükerrer veya çelişkili raporun ortaya çıkmasına veya kararların alınmasına yol açabildiği görülmüştür.

- Kazaların nedenleri arasında eğitim eksikliği önemli etkenlerden birisi olarak ortaya çıkmaktadır. Yürütülen çalışmada; madencilik sektöründe istihdam edilen işçilere yeterli mesleki eğitimin verilmediği; bu doğrultuda gerekli altyapının oluşturulmadığı; iş sağlığı ve güvenliği bakımından en riskli sektörler arasında yer alan maden ocaklarında eğitim seviyesi nispeten düşük işçilerin çalıştırıldığı ve işbaşı eğitimi ve hizmet içi eğitim şartının mevzuatta öngörüldüğü ölçüde yerine getirilmediği; işverenlerce eğitimin zaman kaybı ve gereksiz yere katlanılan bir maliyet olarak algılandığı görülmüştür.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yeraltı maden işçilerine yönelik oluşturulan eğitim müfredatının bir an önce uygulamaya konulması için gerekli şartların hazırlanması, maden işletmelerinde yapılan denetimlerde işçilere gerekli eğitimin verilip verilmediğinin dikkate alınması ve eğitim verilmeyen işçilerin yeraltı maden ocaklarında işe başlatılmaması gerektiği değerlendirilmektedir.

 - Ayrıca, maden mühendisliği bölümlerinin öğrenci kontenjanlarının ülkenin ihtiyaçları göz önüne alınarak belirlenmesi, maden mühendisliği eğitiminin asgari gerekliliklerinin tespit edilerek eğitim kurumlarının buna göre düzenlenip teçhiz edilmesi ve mühendislik öğrencilerinin staj gibi sorunlarının çözülmesi önemli görülmektedir.

- Etkin bir "iş sağlığı ve güvenliği risk yönetim kültürü" için, işletmedeki herkesin bunu benimsemesi/içselleştirmesi, tehlikeli durumlarda yapılması gerekenlerin refleks haline dönüştürülmesi, tehlikelerin ve risklerin tanınması ve kontrol edilmesi önemlidir. Kültürel değişim uzun, sabırlı ve sistemli çabaların sonucu olduğundan, bilinçli ve öğretilmiş bir davranışa dönüşen bir iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşması, istenilen kültürel anlayış ve davranış alışkanlıklarının benimsenmesi ve yerleşmesi için mesleki eğitim başta olmak üzere, her türlü bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları, sektörün bütün paydaşlarının (kamu hizmet birimleri, üniversiteler, meslek odaları, sendikalar gibi sivil toplum kuruluşları) ortak gayreti ile yürütülmelidir.

- Ülkemizde, diğer bir çok alanda olduğu gibi, madencilik sektörü işletmelerinin sayısı, türü (yeraltı/yerüstü) ve çeşidi (kömür/metal/diğer) ile iş sağlığı ve güvenliği alanında da istatistiki veri sorunu yaşanmaktadır. Maden İşleri Genel Müdürlüğü kayıtları yeterince sistematik olmadığından maden işletmelerini kavramadığı, yani kayıtların yetersiz/eksik olduğu anlaşılmıştır. Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ruhsatların kayıtlarının "saha" bazında yapıldığı, işletme/ocak bazında kayıt tutulmadığı, bir ruhsat sahasında ruhsat sahibi veya başkası (rodövansçı) tarafından işletilen birden fazla maden ocağı bulunması halinde kayıtların bunları içerecek şekilde tutulmadığı, bu nedenle halihazırda faal maden ocaklarının sayısı, madenin çeşidi (kömür, metal, mermer vb.), ocak işletmesinin türü (yeraltı, yerüstü) konularının sağlıklı/gerçeğe uygun olarak bilinemediği müşahede edilmiştir. Dolayısıyla bu konuda politika üretme, değerlendirme, planlama yapma, karar alma ve denetleme gibi önemli hususlar güncel ve güvenilir verilere dayandırılamamaktadır.

- Aynı şekilde, ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği konusunda da karar alıcılara istatistiki bilgi sağlayacak iyi işleyen bir veri tabanı mevcut olmayıp, bu bakımdan kurumsal hafıza oluşturulamamıştır. Somut bir değerlendirme yapabilmek için iş kazası ve meslek hastalıkları ile ilgili ölçülebilir hedeflerin konulması gerekmektedir. Ancak konuyla ilgili istatistiklerin yayınlanmasındaki gecikme ve verilerin güvenilirliği sorunları nedeniyle bu tur hedeflerin konulmasında ve değerlendirilmesinde zorluklar yaşanmaktadır."

Yukarıdaki tespitler, eksikleriyle birlikte madencilik sektöründeki gerçekleri vurgulamaktadır. Madencilik sektöründe iş kazalarının yaşanmaması için Odamızın da görüşlerinin dikkate alındığı çalışmaların, tüm sektör bileşenleriyle birlikte uygulanması oldukça önemlidir. Siyasi iktidarın, devletin en yüksek makamının raporunu dikkate alarak gerekenleri yapacağını umuyoruz. Bu değerlendirmeler ışığında maden kazalarında yaşamını kaybeden maden mühendislerini ve tüm maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz.

 TMMOB

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

YÖNETİM KURULU

3 Temmuz 2011, Ankara

Okunma Sayısı: 3817
Yayın Tarihi: 02.07.2011