MESLEĞİMİZE VE ÖRGÜTÜMÜZE SAHİP ÇIKIYORUZ.
19 Eylül 1979 günü TMMOB tarihi açısından önemli bir gündür.
TMMOB ve Birliğe bağlı Oda yöneticileri 17 Eylül 1979 tarihinde Ankara‘da bir basın toplantısı düzenleyerek tüm mühendis, mimar ve şehir plancılarını 19 Eylül 1979 Çarşamba günü bir günlük iş bırakmaya çağırır ve şunları söyler:
"Maden ocaklarından-enerji santrallerine, fabrikadan-tarlalara, şantiyelerden-bürolara dek hayatın her alanında çok zor koşullar altında görev yapan mühendis ve mimarlar, tüm emeği ile geçinenler gibi, giderek daha da büyüyen sıkıntılar içinde yaşamağa çalışmaktadırlar.
Bugün, nicel ve nitel yönden her işimizi görecek teknik elemana sahip bulunulan Türkiye‘de bütün önemli işler yüz binlerce lira aylıklar ödenerek yabancı sözde uzmanlara gördürülmekte, gelişmemizin-kalkınmamızın yönetim ve denetimi yabancılara terk edilmiş bulunmaktadır.
Bu yapı içinde bilim ve tekniği emekçi halkının çıkarları doğrultusunda yalnızca onun hizmetine sunması engellenen yurtsever mühendis ve mimarlar, tüm çalışanlar gibi; bir yandan açlığa, işsizliğe, yurt dışına göçe zorlanmakta öte yandan aynı zamanda baskılara, kıyımlara, faşist saldırılara hedef olmaktadırlar.
Büyük bir kısmı kamu kesiminde çalışan, grevli-toplu sözleşmeli sendikal haklara sahip bulunmadığı için ücretleri tek taraflı olarak belirlenen mühendis ve mimarların ücretlerinin hayati giderleri karşılayacak biçimde değil de, IMF buyruklarına göre düzenlenmesini kabul etme olanağı yoktur.
Sorunlarımız, baskılarla-faşist saldırılarla-kuyruklarla-yokluklarla-IMF‘lerle ömür tüketen emekçi halkımızın sorunları ile birdir.
Ev kiralarının 6-7 bin liradan başladığı, boğaz tokluğu için 6-7 bin liranın gerektiği bugün; hiçbir kimse ya da kesim bizleri 5-6 bin liralık maaşlarla, ayın başında tükenen maaşlarla geçinmeğe mahkum edemez.
Bütün bunları değerlendiren TMMOB, kitlesi ile birlikte yıllardır ve özellikle son aylarda şu istemlerini dile getirmiş ve gerçekleşmesi için her yolu denemişlerdir:
1. Teknik hizmetin gerekli ve yeterli bir biçimde emekçi halkımızın çıkarları doğrultusunda ve yalnızca onun hizmetine sunulabilmesi için tüm anti-demokratik uygulamalar ve baskılar giderilmeli, faşist odakların üstüne kararlı bir biçimde gidilmelidir.
2. Kamu kesiminde çalışanların grevli-toplu sözleşmeli sendikal haklarını elde etmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
3. Her alanda çalışanların arasındaki farklı uygulamalar kaldırılmalıdır.
4. Kısa sürede, mühendis-mimar-tekniker-teknisyen vb. teknik elemanlar arasında ayrıcalık yaratmayan, ön koşul olarak yalnızca yaşamak için gerekli ücretin sağlanmasını veri alan, eşit işe eşit ücretin uygulanmasını getiren bir düzenleme sağlanmalıdır.
Ancak bu istemler gerçekleştirilmemiş; aksine biraz daha işsizlik, pahalılık ve yoksulluk, biraz daha baskı ve faşist saldırılar geliştirilmiştir.
Mühendis ve mimarlar örgütleri TMMOB ile birlikte son olarak, birkaç yüz liralık artış gelirine malum "Yan Ödeme Kararnamesi"nin kesinleştiğinin açıklamasından sonra, Türkiye‘nin dört bir yanında şunları söylemişlerdir:
"Bizler, tüm kamu çalışanları gibi; yaşama sorunumuzun, bir ölçüde Dünya‘nın yalnızca 6 ülkesinde bulunmayan grevli-toplu sözleşmeli sendikal hakların elde edilmesi ile çözüleceğini biliyor ve mutlaka alacağımız bu hak için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu süreçte, bugün için ve geçici olarak şu iki öneriyi ilgililere sunuyoruz:
1- Ya bize hiçbir ücret ödemeyin; ev sahibi, bakkal, kasap, manav vb. gibi yerlerle sizin aranızda aracı olmaktan bizleri çıkarın bunlara ödemeyi siz yapın,
2- Ya da, bunları karşılayabilecek asgari ve gerçek ücret önerilerimizi benimseyin ve uygulayın.
Geçici olarak bu iki önerimizden birinin gerçekleştirilmesi kabulümüzdür. Bunu da sağlamadığınız takdirde, sağlanıncaya dek üretimin her alanında en etkin gücümüzle mücadele edeceğiz."
Ancak görülmektedir ki bu görüş ve önerilerimiz de benimsenmemiştir.
Yaşamak, bilim ve tekniği emekçi halkının hizmetine sunmak isteyen Türkiye mühendis ve mimarları haklı isteklerini gerçekleştirmek için, bugüne dek, gerekli her şeyi yapmışlardır. Bugün haklı isteklerini gerçekleştirecek konum ve etkinliktedirler. Haklı mücadelelerinde yalnız olmadıklarını; işçi, memur, öğretmen, sağlık personeli gibi tüm emeği ile geçinenlerin ve örgütlerinin bizlere onur veren desteklerini aldıklarını bilmekte ve mücadelelerinin başarıya ulaşacağına inanmaktadır.
Türkiye mühendis ve mimarları gerek tek başlarına gerekse diğer çalışanlarla birlikte etkin bir mücadeleyi sürdürmeye kararlıdırlar ve bu yolda bugün her zamankinden daha da güçlüdürler.
Gerek diğer çalışanların da desteğini alarak sürdürdüğümüz çalışmalarımızın; gerekse diğer çalışanlarla birlikte başlattığımız ve gelecek günlerde daha da yükselecek ortak çalışmalarımızın mutlaka başarıya ulaşacağına inanıyoruz.
Haklarımızı elde etme yolunda verdiğimiz ve güçlendirerek vereceğimiz mücadeleler sırasında gelen ve gelecek olan baskı ve saldırıların bizleri yıldıramayacağı konusunda hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
Bu görüşlerden ve değerlendirmelerden hareket eden TMOMB Yönetim Kurulu bugün için yalnızca bir uyarı olarak,
Tüm mühendis ve mimarları, 19 Eylül 1979 çarşamba günü bir günlük iş bırakmaya çağırmayı kararlaştırmıştır.
Emekçi halkımıza ve üyelerimize duyururuz."
19 Eylül‘ün anlamı ve önemi doğrultusunda; TMMOB 41.Dönem Olağanüstü Genel Kurulu‘nda alınan karar çerçevesinde TMMOB Yönetim Kurulu‘nun 09 Ekim 2010 ve 108 No‘lu kararıyla 19 Eylül gününün "TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü" olarak kutlanması kararı alınmıştır. Bundan böyle her yıl 19 Eylül‘de "TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü" kutlamaları gerçekleştirilecektir.
Bu kapsamda; 19 Eylül 2011 Pazartesi günü; AKP‘nin gerek mesleğimize, gerekse örgütümüze yönelik ciddi saldırılar içinde olduğu bu günlerde "Mesleğimize ve örgütümüze sahip çıkıyoruz" diyerek haykıracak, açlığa, işsizliğe, baskılara, kıyımlara, faşist saldırılara maruz kaldığımızı ama asla yılmayacağımızı, bilim ve tekniği halkımızın çıkarları doğrultusunda yalnızca onun hizmetine sunacağımızı kamuoyuna bir kez daha duyuracağız.
TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
17 Eylül 2011, Ankara