TMMOB Maden Mühendisleri Odası

ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERONLAŞTIRMA ÖLDÜRMEYE, AKP ÖZELLEŞTİRMEYE DEVAM EDİYOR…

ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERONLAŞTIRMA ÖLDÜRMEYE, AKP ÖZELLEŞTİRMEYE DEVAM EDİYOR…

 Termik Santraller, Kömür Sahaları ile Birlikte Özelleştiriliyor.
ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERONLAŞTIRMA ÖLDÜRMEYE,
AKP ÖZELLEŞTİRMEYE DEVAM EDİYOR…

Seçimler öncesinde sıcak para ihtiyacı artan AKP Hükümeti, enerji alanında özelleştirmelere devam etmektedir. Art arda yaşadığımız maden faciaları sonrasında kömür madenciliği ve elektrik üretiminde kamunun sorumluluk üstlenmesi gerektiği ortaya çıkmış olmasına karşın, Yatağan Termik Santralı`nın ardından alel alcele Orhaneli, Tunçbilek ve Soma B termik santrallarımız da satılmaktadır.

Enerji için ülkemizin güneyinde Irak ve Suriye, kuzeyinde de Ukrayna`da süren savaş ve çatışmalardan ders çıkarmayan AKP Hükümeti, enerji kaynaklarımızı özel ellere teslim etmekte bir sakınca görmemektedir. Enerjide ithal kaynak bağımlılığı açmazındaki ülkemiz, kömüre dayalı santralların özelleştirilmesinin ardından enerji alanında bütüncül politikalar uygulama olanağını da yitirmektedir. Bugün Özelleştirme İdaresi Başkanlığı`nca 210 megavat (MW) kurulu güce sahip ve 1400 gigavat saat (GWh)/yıl kapasiteli Orhaneli Termik Santralı`nı kömür sahası ile birlikte 365 MW kurulu güce sahip ve 1900 GWh/yıl kapasiteli Kütahya Tunçbilek Termik Santralı satış ihalesi yapılacaktır. 1034 MW kurulu güce sahip ve 5500 GWh/yıl kapasiteli Soma-B Termik Santralı için de ön yeterlilik ve son teklif verme tarihi olarak 19 Aralık 2014 tarihi açıklanmıştır. Elektrik enerji sektöründe yapılan ve yapılacak özelleştirmeler; elektrik enerjisi üretimi, iletimi ve dağıtımını piyasa koşullarına bırakmaktadır. Piyasa koşullarına bırakılan ve her geçen gün ithal kaynak bağımlılığı artan elektrik enerjisi; tüketiciler için pahalılık, çalışanlar için işsizlik, ülke ekonomisi için yük demektir.

Enerjiye ulaşmanın en doğal ihtiyaç olduğu günümüzde, özelleştirme uygulamaları ile sürdürülen ülkemiz enerji politikaları insanca yaşam için; güvenilir, ucuz ve kaliteli enerji arzını hep göz ardı etmiştir. Bu politikaların yarattığı darboğazlar, bizleri pahalı elektrik fiyatlarıyla karşı karşıya bırakırken; kamuoyunda sürekli olarak enerji açığı var algısı yaratılmaya çalışılmakta, ne yazık ki halen kullan(a)madığımız güneş ve rüzgar gibi zengin yenilenebilir enerji kaynaklarımız göz ardı edilmeye çalışılmaktadır.

19 Aralık 2014 tarihinde özelleştirilecek olan Soma B Termik Santrali, 301 maden emekçisini yitirdiğimiz facianın sorumlularının soruşturmasına dahi başlanılamadan yandaş bir taşerona peşkeş çekilecektir. İş cinayetlerinin asıl nedeninin özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, kuralsızlaştırma ve denetimsizleştirme olduğu bir kez daha Soma ve Ermenek`te görmemize rağmen, AKP bu yaşananlardan hiç ders almayarak özelleştirmelere inatla devam etmektedir.

Başta enerji alanında olmak üzere diğer sektörlerde de uygulanan neoliberal politikaların ve özelleştirmelerin; işsizliği, pahalılığı ve dışa bağımlılığı artırdığı, sanayileşmeyi engellediği, gelir dağılımını bozduğu, kamu kaynaklarının sermayeye aktarılmasının aracı olarak kullanıldığı bilinen bir gerçekliktir.
Kamu tekelinin yıkılarak yerine özel tekellerin oluşturulduğu bu sistemde halkımızın ve ülkemizin gelecekte daha ağır bedeller ödeyeceği bilinmelidir. Özelleştirmeler; ekonominin düzelmesine, devletin gelir elde etmesine olanak sunmadığı gibi daha az, kalitesiz ve pahalı hizmet, daha fazla külfet olarak topluma dönmektedir.

Tüketiciye daha düşük elektrik faturaları gelmeyeceği de bugüne kadar yapılan uygulamalardan bilinmektedir. Şimdiye kadar yapılan tüm özelleştirmelerde bunlar yaşanmıştır. Merkezi ve stratejik bir planlamayla geleceği kurgulayarak, ülkemizin özgün koşullarına uygun, insan odaklı ve kamu yararı öncelikli yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu yanlış uygulamalara karşı mücadele etmek ve karşı durmak öncelikle bir yurtseverlik görevidir.

Enerjinin insani bir ihtiyaç olduğu bilinciyle, kamu çıkarını savunmayı temel ilke olarak gören aşağıda imzası olan sendikalar ve meslek odaları, yeraltı-yerüstü kaynaklarımızın talanına, enerji güvenliğimizin yok edilmesine ve ülkemiz enerji sektörünün dış kaynaklara bağımlılığının daha da artmasına yol açacak uygulamalara karşı mücadelesini sürdürmeye kararlıdır. Şu bilinmelidir ki, santral ve madenlerin satışı işçilerin mücadelesini durduramayacaktır. Hükümeti de bu yanlışlıktan dönmeye davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TÜRK ENERJİ SEN,   
KESK ESM , 
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası ,
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası ,
TMMOB Maden Mühendisleri Odası ,
17 Aralık 2014 Ankara

Okunma Sayısı: 566
Yayın Tarihi: 17.12.2014