PETKİM SATILAMAZ!
PETKİM SATILAMAZ!
Bilindiği üzere, PETKİM‘in %51 oranındaki kamu hissesinin blok satış yöntemi ile özelleştirme ihalesi pazarlık görüşmeleri tamamlanmıştır. Söz konusu hisselerin 2 milyar 50 milyon ABD Doları karşılığında TransCentralAsia Petrochemical Holding‘e devredilme işlemleri idare tarafından sürdürülmektedir.
PETKİM‘in kârı ve kamusal yararı bir yana, kurulu tesisleri ve mal varlığı ile değerinin 5-6 milyar dolar civarında olduğu bilinmektedir. PETKİM‘in değerinin üzerinde satıldığı iddiaları tamamen gerçek dışıdır. Türkiye‘nin en büyük entegre petrokimya tesisi PETKİM, 50‘yi aşan petrokimyasal ürün yelpazesiyle sanayi için hammadde üreticisi konumunda. Türkiye‘deki petrokimya sektörünün yıllık cirosunun 6 milyar dolara yaklaştığı ve Türkiye‘de sektörün güçlü bir büyüme potansiyeli olduğu tüm çevrelerce bilinmektedir. Beklenti, 2015‘te sektör büyüklüğünün 15 milyar dolara ulaşacağı yönündedir. Zira PETKİM‘in 2006 yılı cirosu 1.5 milyar dolara ulaşmıştır. 2006 sonunda pazar payı yüzde 27 olarak gerçekleşen PETKİM‘in bu yılın ilk çeyreğindeki kârı, geçen yılın aynı dönemindeki 3 milyon YTL‘den 50.1 milyon YTL‘ye yükselmiştir.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı‘nın PETKİM‘e ilişkin kendi değerlendirmeleri aşağıda özetlenmektedir:
"Ülkemizin en gözde şirketlerinden olan Petkim, 50‘yi aşan petrokimyasal ürün yelpazesiyle bugün sanayimizin vazgeçilmez bir hammadde üreticisi durumundadır. Petkim‘in ürettiği hammaddelerden plastikler ve sentetik kauçuklar; inşaat, tarım, otomotiv, elektrik, elektronik, ambalaj sektörlerinin önemli girdileridir. Sentetik elyaflar ise tekstil sektöründe kullanılmaktadır. Ayrıca, ilaç, boya, deterjan, kozmetik gibi birçok sanayi için girdi üretilmektedir. Petkim yılda 3,2 milyon ton brüt üretim gerçekleştirmesinin yanında insana saygılı, çevreye duyarlı üretim teknolojisiyle ve kültürel, sosyal, ekonomik yaşamımıza yaptığı katkılarla yurdumuzun gurur kaynağıdır."
Öyleyse, PETKİM, niteliği bile daha tam olarak tanımlanamayan bir kuruluşa hangi gerekçelerle satılmaktadır?
İhale süreci ve devir işlemleri başından sonuna kadar Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülmektedir. Söz konusu Başkanlık, devlet tarafından kanun ile kurulmuş ulusal bir kamu kuruluşu olmakla beraber, maalesef ulusal ya da kamusal duyarlılık ya da kaygılardan tamamen uzak olup, bu yönüyle dünya üzerinde benzersiz kuruluşlar arasında bulunmaktadır.
Söz konusu kuruluşun, son yıllarda yaptığı icraatların hangi amaçlara hizmet ettiği bir türlü anlaşılamamakta olup, madencilikle ilgili icraatlarını yakından takip eden uzman meslek odası sıfatıyla, hatalı icraatlarıyla madencilik sektörünü tamamen ulusal ekonomiye yararsız bir sektör haline dönüştürdüğü, söz konusu icraatları sırasında kamu vicdanını yaralayan pek çok soru işareti bulunmasına karşın, bunlarla ilgili hiçbir açıklama yapmak ihtiyacını duymadığı gerçeğini kamuoyu ile paylaşmayı bir borç biliriz.
Özelleştirmeler, topluma sorunların çözümünü sağlayacak sihirli bir değnek olarak sunulmaktadır. Bu söylemin ardındaki propagandanın gücü, sorunların çözümünün akılcı ve bilimsel anlayış ve uygulamalarda olduğu gerçeğini hemen her kesime unutturmuştur. Bilimsellikten uzak, slogancı yaklaşımların son yirmi yılda madencilik sektörüne verdiği zarar son derece çarpıcıdır: Kamu kurumları büyük oranda ortadan kaldırılmıştır. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı‘na gönderilen kuruluşlar bir daha geri dönmemiş, ortadan yok olmuş ve yok olmaktadırlar. Özelleştirme söylemleri madencilik sektörünü bitme noktasına getirmiştir. Bugün aynı tehlike PETKİM için de söz konusudur.
Türkiye‘de çeşitli gazetelerin, yorumcunun ve siyasetçinin PETKİM‘i alan şirket temelinde tepkilerini göstermeleri, Türkiye‘de ırkçılığın şizofrenik boyutlarını gözler önüne sermesi bakımından ilginç sayılmalıdır. Sorunu bu açıdan ele alanların, özde kamu kaynaklarımızın elden çıkarılmasına karşı olmadıkları görülmektedir.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
Ankara, 10 Temmuz 2007