RANT POLİTİKALARI VE SERMAYENİN KAR HIRSI İNSAN YAŞAMINI HİÇE SAYMAKTADIR.
Soma Faciasının yaraları hala kanamaya devam ederken maalesef ulus olarak bir facia daha yaşadık. İstanbul Mecidiyeköy‘de eski Ali Sami Yen Stadı arsasında yapımı süren rezidans inşaatında 6 Eylül 2014 tarihinde saat 19:00 sıralarında işçileri taşıyan asansörün 32. Kattan yere çakılması sonucu 10 işçimiz yaşamını kaybetmiştir. Asansör faciasında yaşamını kaybeden işçilerimizin ailelerine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Soma‘da 301 işçi, Şırnak‘ta 15 işçi maden ocaklarında yaşamını kaybederken, benzeri facialar diğer sektörlerde de yaşanmaya devam etti. Siirt‘te baraj kapaklarının açılması sonucu 6 kişi boğularak can verirken, Erzurum‘da kayak pistinin çökmesi sonucu facianın eşiğinden dönüldü. Son olmasını umut ettiğimiz asansör faciasında ise 10 inşaat emekçisi daha yaşamını kaybetmiştir.
Son olmasını umut ediyoruz ancak son olmayacağını çok iyi biliyoruz. Soma Faciasından sonra bir umut olarak kamuoyunun gündemine sunulan Torba Yasa‘da maalesef bir çözüm getirmemiştir ve getirmeyecektir. Çünkü kazanın ana nedenleri olan taşeronlaşma, üretim zorlaması gibi sorunlar bir kenara bırakılarak pansuman tedbirler ile çözüm üretilmeye çalışılmıştır.
İçindeki kar hırsından arınamayan sermaye ve onunla hareket eden siyasi iktidarın yürüttüğü rant politikaları devam ettikçe, taşeronlaşma ve üretim zorlaması sürdükçe, kuralsız ve esnek çalışma var oldukça kazalar cinayete, cinayetler katliama dönüşmeye devam edecektir.
Sermayenin kar hırsı ve siyasi iktidarın yürüttüğü rant politikaları ve uygulamaları karşısında işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri, mevzuatı ve denetimleri yetersiz kalmaktadır.
Defalarca söyledik ve tekrar söylüyoruz bu ve benzeri faciaların yaşanmaması için:
-Bilimin ve emekçilerin çığlığına kulak vererek yanlış politikalardan vazgeçilmeli, çözüm için konunun tarafı olan sendikalar, üniversiteler ve meslek odaları ile birlikte çalışılmalıdır.
-2002 yılından itibaren bir türlü yaşama geçirilemeyen ve devamlılığı sağlanamayan iş güvenliği mevzuatı tüm alanlarda bilimin ve hukukun esaslarına uygun olarak düzenlenmeli ve yap boz alanı olmaktan kurtarılmalıdır.
-Son yıllarda yaşanan iş cinayetlerinin yaşandığı işyerleri incelendiğinde hemen hemen hepsinde taşeronlaşmanın ve üretim zorlamasının mevcut olduğu görülmektedir. Bu nedenle taşeronlaşma ve üretim zorlaması derhal yasaklanmalıdır.
-Sistemsel sorunların çözümüyle birlikte denetim kadroları artırılmalı etkin ve güçlü bir kamusal denetimin sağlanması için gerekli önlemler alınmalıdır.
-Kamu adına denetim yapan Teknik Nezaretçiler ile İş Güvenliği Uzmanlarının iş ve ücret güvenceleri sağlanmalıdır.
-Tüm bu uygulamaların yapılabilmesi için çalışma yaşamının tüm taraflarının, üniversitelerin ve meslek odalarının eşit olarak temsil edildiği bir işçi sağlığı ve iş güvenliği kurumu kurulmalıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin ana unsuru olan mevzuat, denetim ve iş güvenliği eğitimleri bu kurum tarafından yürütülmelidir.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
11 Eylül 2014, Ankara