TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI 59 YAŞINDA
"Madenlerimizin gerçek sahibi halkımızdır"
380 meslektaşımızın desteğiyle 20 Aralık 1954 yılında kurulan Odamız, bugün 15.000‘i aşkın üyeyi kucaklayan, toplum içinde kolay sahip olunamayacak bir yere ve özgünlüğe sahip bir meslek örgütüne dönüşmüştür. Kuruluşundan bugüne kadar geçen süre içinde; ülkenin, madenciliğin ve sanayinin sorunlarına ilişkin eleştiri ve çözüm önerilerini topluma sunmak gibi güç bir görevi üstlenen Maden Mühendisleri Odası, bu süreçte olumlu ve olumsuz pek çok eleştiri almış ancak, hiçbir dönemde çoğunluğun sempati ve saygısını yitirmemiştir. Odamız, ülkemizi ve halkımızı ilgilendiren her gelişmeye müdahil olmuş, bireysel ve küçük grup çıkarından uzak, toplumun ortak yararına odaklanmış çözüm önerilerini yine toplumun önüne seçenek olarak sunmuştur.
Mühendislik hizmetleri, bilimsel bilginin tekniğe ve teknolojiye dönüştürülebilmesinin öncelikli koşullarından birisidir. Ancak bu koşul tek başına yeterli değildir. Mühendislik hizmetleri ile üretilen teknolojilerin ve katma değerin, kamu yararı doğrultusunda kullanılması yönünde çaba harcamak daha önemli bir görev olarak kabul edilmelidir. Odamız tercihini bu yönde kullanmış, ülkemizin bağımsızlığı, kalkınması ve demokratikleşmesi ile mesleki etkinliklerin birbirinden ayrılamayacağı bilinci ile hareket etmiş ve etmeye devam etmektedir. Doğal kaynaklarımızın, halkımızın refahı ve mutluluğu için değerlendirilmesini birinci öncelik olarak kabul eden Odamız, bu düşüncelerini her ortamda ısrarla vurgulamıştır. Kamu yararı öncelikli olarak, kamunun etkin denetim ve gözetiminde, çevreye duyarlı olarak yapılacak üretimin önemini kamuoyuyla paylaşmıştır. İş kazalarını önlemek, kaynak kaybına neden olmamak ve çevreye verilecek zararı en aza indirmek gibi hayati konularda yaptığı çalışmaları ve önerilerini kamuoyu ve yetkililerle sürekli paylaşmıştır. "Madenlerimizin gerçek sahibi halkımızdır" gerçeğini şiar edinerek, bu doğrultuda görev ve sorumluluğunun bilinciyle hareket etmeye devam etmektedir. Bu vesileyle, iş kazalarında yaşamını yitiren maden mühendislerini ve tüm maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz.
Maden Mühendisleri Odası‘nın, 59 yıl boyunca gerçekleştirdiği çalışmalara bakıldığında birçok nokta gözlenebilir. Ancak; bu çalışmalara dikkatle bakanlar, maden mühendislerinin kendi iç dinamiklerinin yarattığı kültürü, üretimi, özveriyi, çalışmayı ve alın terini göreceklerdir.
AKP`nin "ustalık" döneminde Türkiye, toplumsal yaşamda, kamu yönetiminde, kamusal görev ve işbölümü paylaşımında, kamu açısından hayati önem taşıyan kurumlarda ve meslek alanlarında köklü değişiklikler yaşamaktadır. Kentler, madenler, akarsular, yeşil alanlar, kamusal yatırımlar, çalışma yaşamı, eğitim, sağlık, yargı ve benzeri alanlar, değişen ekonomik-siyasal-kültürel tercihlere bağlı ve bir bütün olarak gerici, neoliberal temelde düzenlenmektedir.
Kuruldukları günden bu yana iktidarların karar ve tasarruflarını toplumsal yarar ve mesleki fayda süzgecinden geçiren, mesleki-bilimsel doğruları dayanak alarak muhalif tavrını ülkenin en karanlık dönemlerinde bile sergilemekten geri durmayan TMMOB ve bağlı Meslek Odaları, AKP iktidarının topyekûn saldırı dalgasının önde gelen hedeflerinden biridir.
Bilinmesini isteriz ki TMMOB ve bağlı Odaları, üzerinde kurulan baskıya karşı, mesleki dayanışma ilişkisi geliştirerek, geleneksel mücadeleci ruhunu diri tutarak ve en zor şartlarda kararlılığını sergileyerek direnecektir.
TMMOB ve bağlı Meslek Odaları yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyadır. Çünkü Bakanlar Kurulu, 12 Eylül hukukunu işleterek Meslek Odalarının "mali ve İdari denetime" tabi tutulacağını hükmetmiştir.
Nereden ne bulur yaparım da TMMOB`ye bağlı Odaların sesini keserim, diye düşünen AKP iktidarı, 1983 yılında 12 Eylül faşist cuntası döneminde, yine TMMOB`nin sesini kesme amacıyla yapılan bir Kanun Hükmünde Kararname düzenlemesini bulup işletmeye karar vermiştir. TMMOB Kanunu‘ndaki ilgili hüküm, 1983 yılında 12 Eylül faşizminin ruhuna uygun olarak eklenmiş ancak ne o dönemde ne de ondan sonraki hükümetler döneminde uygulamaya alınmıştır. Askeri vesayeti ortadan kaldırmakla övünen bir siyasi iktidarın, bu ülkenin mühendislerinin örgütü üzerinde 12 Eylül düzenlemesini esas alan bir vesayet ilişkisi tesis etmesini kabullenmemiz mümkün değildir. AKP iktidarının 12 Eylülcüleri aratmayacak derecede, otoriter ve faşizan yaklaşıma sahip olduğu şimdiye dek defalarca görülmüştür. Bugün karşı karşıya kaldığımız durum bunun son ve dramatik örneğidir.
TMMOB`ye bağlı Odalar, Anayasa`nın 135. maddesine göre kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Her bir Odamızın Anayasa`dan ve 6235 sayılı TMMOB Yasası`ndan aldığı yetkiyle oluşturduğu uygulama yönetmelikleri doğrultusunda Genel Kurulları, Yönetim Kurulları, Onur Kurulları, Denetim Kurulları bulunmaktadır. Bu kurullar Anayasa`nın 135. maddesi doğrultusunda Odaların her türlü idari ve mali denetimlerini gerçekleştirmektedir. İddia ediyoruz, TMMOB`ye bağlı meslek Odaları AKP hükümetinin elindeki tüm kurum ve kuruluşlardan daha şeffaf ve temizdir. TMMOB ve bağlı Odaları; yüreğindeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için, her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıdır.
Bu düşüncelerle, Odamızın bugünlere ulaşmasında emeği geçen meslektaşlarımızdan yitirdiklerimizi saygıyla anıyor, emek vermeyi sürdürenlere teşekkür ediyoruz.
Ülkemizin, halkımızın, meslektaşlarımızın, mesleğimizin sorunlarının çözümü için çalışmalara devam edeceğimizi belirtiyor, tüm kamuoyuna Odamıza verdiği destek için saygılarımızı sunuyoruz.
TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
19 Aralık 2013, Ankara