TÜM ÇALIŞANLAR İÇİN GÜVENLİ ÇALIŞMA ORTAMI SAĞLANMALIDIR!
TÜM ÇALIŞANLAR İÇİN GÜVENLİ ÇALIŞMA ORTAMI SAĞLANMALIDIR!
1987 yılından bu yana İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası olarak kabul edilmiş olan 4-10 Mayıs haftasına bu sene de buruk bir şekilde giriyoruz.
Yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları gözlemlendiğinde kayıt dışılık, alt işverenlik oranının yüksek olduğu sektörlerde iş kazası ve meslek hastalıkları oranlarının daha yüksek olduğu ortaya çıkmaktadır. Kurumsal firmalar olarak adlandırılan kuruluşlarda da üretim zorlaması, kuralsız ve esnek çalışma yaşamı, uygunsuz işyeri ortamları, liyakatsiz yöneticiler ve partizan kadrolaşma, denetimsizlik, cezasızlık, mevzuattaki aykırılıklar ve mevzuatlara aykırı uygulamalar işçi sağlığı ve iş güvenliği sorumluluklarının sınırlarını bulanıklaştırıp, parçalara ayırması iş kazası ve meslek hastalıklarının sebeplerini ortaya koymaktadır.
Madencilik sektörümüzün işçi sağlığı ve iş güvenliği performansı bilindiği gibi maalesef hiç de iyi durumda değildir. İstatistiklere göre ülkemizde bir madencinin iş kazasında hayatını kaybetme ihtimali Avustralyalı bir meslektaşına kıyasla 10 kattan, Polonyalı bir meslektaşına kıyasla ise 4 kattan fazladır. Üstelik, sık sık Soma gibi Ermenek gibi facialarda meslektaşlarımız dâhil, maden emekçileri kitleler halinde hayatlarını kaybetmektedir.
Bu durum, her facia sonrasında bir günah keçisi gibi tutuklanan iş güvenliği uzmanı meslektaşlarımızın üzerine yıkılmaya çalışılmaktadır. Oysa, işçi sağlığı ve iş güvenliği yalnız teknik değil, ekonomik, sosyal ve siyasi yönleri olan bir meseledir.
Örneğin yaraları halen taze olan Amasra faciasında, liyakatsiz ve deneyimsiz kadroların görev başına getirilmelerinin facianın meydana gelmesinde belirleyici olduğu anlaşılmış ve bu durum Odamız tarafından hazırlanan Raporda açıkça ortaya konulmuştur.
Liyakatsiz yöneticiler ve partizan kadrolaşma sorunu çözülmeden iş kazalarının ve iş cinayetlerinin önlenmesi mümkün olmayacaktır. Mevcut hükümetin meslek odaları, sendikalar ve demokratik kitle örgütlerini dikkate almadan yalnız sermayenin çıkar ve taleplerine yönelik uygulamaları sonuç olarak yeni facialar ortaya çıkaracaktır.
Oysa belki dünyanın en zor ve en tehlikeli mesleği olarak bilinen madenciliğin çok daha güvenli bir şekilde yapılabileceğini bizler biliyor ve bilimsel temelli bir madencilik yaklaşımıyla faciaların önlenmesini talep ediyoruz.
Amasra faciası başta olmak üzere iş kazalarında ve iş cinayetlerinde hayatını kaybeden maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyor, İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kapsamında tüm çalışanlar için güvenli çalışma ortamının sağlanması konusunda tüm kesimleri duyarlı olmaya ve göreve çağırıyoruz.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
4 Mayıs 2023, Ankara
Okunma Sayısı: 1171
Yayın Tarihi:
04.05.2023