TMMOB Maden Mühendisleri Odası

Doğal Taş ve Mermer Raporu

Dünyanın en zengin doğal taş oluşumlarının bulunduğu Alp kuşağında yer alan Türkiye, çok çeşitli ve büyük miktarda mermer rezervine sahiptir. Türkiye, bu kaynaklara ilaveten gelişmekte olan sanayisi ve üretimde kullandığı teknoloji ile dünyanın en önemli doğal taş üreticileri arasında yer almaktadır.

Bu önemli rezervler Anadolu ve Trakya boyunca geniş bir bölgeye yayılmıştır. Afyon, Bilecik, Balıkesir, Denizli, Muğla, Amasya, Elazığ ve Diyarbakır rezervlerin yoğunlaştığı illerdir. Ülkemizde 80’nin üzerinde değişik yapıda, 120’nin üzerinde değişik renk ve desende mermer rezervi belirlenmiştir. Sektörde 500’den fazla ocak, 900’ün üzerinde fabrika ve 5000 civarında atölye faaliyet göstermektedir.

Türkiye’nin doğal taş ve mermer üretimi son yıllarda büyük bir artış göstermiştir. Özellikle son dönemde büyük firmaların yapmış oldukları yatırımlarla birlikte entegre üretim yapan tesislerin de devreye girmesiyle işlenmiş mermer üretiminde büyük artış kaydedilmiştir. Uygulanmaya başlanan modern ocak üretim yöntemleri ve son teknikler sayesinde, Türkiye dünya doğal taş üretiminde lider yedi büyük üretici ülkeden biri konumuna gelmiştir.

Üretimin tamamına yakın kısmı özel sektör tarafından gerçekleştirilen mermer madenciliğinde yıllık blok üretimi 3.000,000 ton civarında olup işleme tesislerinin toplam plaka üretim kapasitesi 13 milyon m2 civarındadır. Dünya mermer rezervi bakımından önemli bir yeri olan Türkiye, 400’e varan renk ve doku kalitesine sahip mermer çeşitleri ile Pazar şansı çok yüksek bir ülkedir. 1980’li yılların başında 4 milyon dolar civarında olan mermer ihracatımız 1985 yılı sonrası önemli oranlarda artış göstermiştir. Mermer sektöründeki altyapı ve teknoloji maden mühendislerinin sektör içinde yeterince yer alamaması ve eğitilmiş ara eleman sorunları sektörün gelişiminin gecikmesinde önemli faktörler olmuştur. Ancak son yıllarda teknolojik sorunları çözme yolunda önemli gelişmeler kaydedilmesi,ara eleman yetiştirmeye yönelik yüksek okulların devreye girmesi, işlenmiş mermer ihracatın gelişme trendini devam ettireceği düşünülmektedir. Üniversitelerimizin maden mühendisliği bölümü müfredatında mermere daha çok yer vererek sektöre damgalarını vurması ile olumlu gelişmeler artacaktır.

Doğal taşların, yapı ve dekorasyon malzemesi olarak kullanılmaya başlanması dünya doğal taş üretiminin artmasına neden olmuştur. Özellikle son on yılda görülen artış, kazanım ve işleme teknolojisindeki gelişmelere paralellik göstermektedir. Giderek daha mükemmel hale getirilen işleme teknikleri ile taş, daha kolay ve ekonomik olarak istenen şekilde işlenmekte ve birçok yeni kullanım alanı bulmaktadır.

Doğal taştan yapılan malzemelerin mimar ve dekoratörler tarafından daha fazla tercih edilmesi dünyadaki tüketici sayısının artmasına neden olmuştur. Bunun yanı sıra piyasa fiyatlarının önemli ölçüde düşmesi, ekolojik ve estetik görünümlü malzemelere olan ilginin artması tüketimin artmasına yardımcı olan faktörlerdir. Uzmanlar gelecek yıllarda bu gelişimin süreceğini tahmin etmektedir. Günümüzde yedi önemli doğal taş üreticisi ülke, dünya üretiminin % 70’ini gerçekleştirmektedir.

Dünya üretim miktarları incelendiğinde en önemli büyümeyi son yıllarda granit ve mermer üretiminin yarısını ham blok olarak ihraç eden Çin’in yaptığı görülmektedir. Avrupa dışındaki ülkeler arasında birinci sıralarda dikkati çeken Çin, ülkenin her tarafına yayılmış 8.000 ocaktan çıkartılan 1.000 çeşit doğal taşa sahiptir. Sanayinin çoğu 9 ilde ve 13.000 işletme atölyesinde yoğunlaşmıştır.

Çizelge 1

Ülkeler

Üretim Miktarları (Ton)*

1 – Çin

11.000.000

2 – İtalya

8.700.000

3 – İspanya

4.500.000

4 – Hindistan

4.500.000

5 – Brezilya

2.000.000

6 – Kore

2.000.000

7 - TÜRKİYE

2.000.000

* Ham Blok Üretimleri

Türkiye’de doğal taş sektörü, son on yıllık dönemde önemli gelişmeler kaydetmiştir. Türkiye zengin rezervleri ve gelişmekte olan mermer işleme sanayi ile dünyanın en önemli doğal taş üreticileri arasında yerini almıştır. Özellikle son dönemde büyük firmaların yapmış oldukları yatırımlar, uygulanmaya başlanan modern ocak üretim yöntemleri ve son teknikler sayesinde işlenmiş mermer üretiminde büyük artış kaydedilmiştir.

Dünyadaki mermer rezervlerinin % 40’ının ülkemizde olduğu tahmin edilmektedir. Son yıllarda yapılan yatırımlarla, mermer üretimi yapılan iller arasına Diyarbakır’da katılmıştır. Üretimin tamamına yakın kısmı özel sektör tarafından yapılmaktadır. 1999yılında % 17,6’lık bir artışla 680 bin m³’lük mermer üretimi yapılmıştır. 2000 yılında da % 20’lik bir artışla 810 bin olarak gerçekleşmiştir.

Çizelge 2 Türkiye Doğal Taş Üretimi

ÜRÜN

1998

1999

2000

YILLIK ARTIŞ (%)

Mermer

Miktar

Değer

Miktar

Değer

Miktar

Değer

1999

2000

(bin m3)

602

786

680

888

810

1.056

17,6

19,8

(Değer: Milyar TL. 1994 yılı fiyatlarıyla)

Sektörün ihracat potansiyeli, yatırımlara paralel olarak hızla gelişmektedir. Özellikle işlenmiş mermer ihracatı sürekli artış içindedir. 1999 yılında toplam doğal taş ihracatımız bir önceki yıla göre miktar bakımından % 5,5 oranında artarak 158 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu değerin 114 milyon doları işlenmiş mermere, 29 milyon doları blok mermer ihracatına, 9,8 milyon doları ise granit ve diğer sert taşların ihracatına aittir. İşlenmiş mermer ihracatında en önemli Pazar ABD, İsrail, Suudi Arabistan, İtalya ve Almanya olmuştur.

Çizelge 3 Türkiye’nin Doğal Taş İhracatı

 

1997

1998

1999

 

MİKTAR

DEĞER

MİKTAR

DEĞER

MİKTAR

DEĞER

Blok Mermer

102.845

14.665

113.914

17.287

161.769

29.198

İşlenmiş Mermer

193.111

85.162

222.090

96.689

274.217

114.440

Blok Granit

65.481

2.829

76.544

3.703

86.741

5.247

İşlenmiş Granit

5.862

4.914

6.680

5.504

4.052

4.559

Diğerleri

35.168

6.638

40.379

5.650

15.380

4.612

TOPLAM

402.467

114.208

459.607

128.833

542.159

158.056

(Miktar: ton, Değer: 1.000 $)

SONUÇ ve ÖNERİLER

Dünya doğal taş rezervlerinin yaklaşık % 40’ına sahip olan Türkiye dünya doğal taş sektöründe üretimde % 3,1’lik bir payla dokuzuncu, ihracatta ise % 2,3’lük bir payla sekizinci sırada yer almaktadır.

Türkiye’nin doğal taş ihracatı sürekli artmakla birlikte henüz istenilen düzeye ulaşamamıştır. Bugün ki değerlerine göre rezervlerinin küçük bir bölümünün kullanıldığı görülmektedir. 1998 yılında 128 milyon dolar olan ihracat, 1999 yılında 158 milyon dolara ulaşmıştır. Doğal taş ihracatımızda en önemli pay %72 ile işlenmiş ürünlere aittir. Bu ürünü ham blok mermer ve granit izlemektedir. Geleneksel pazarlarımız olan İtalya ve İspanya dışında ABD, Suudi Arabistan ve İsrail ihracat yapmaya başladığımız yeni pazarlar olarak dikkati çekmektedir. Özellikle ABD ekonomik açıdan dünyanın güçlü ülkelerinden biri olmasına rağmen kişi başına doğal taş tüketimi son derece düşüktür ve bu nedenle önemi giderek artan bir pazar konumundadır.

Doğal taş ihracatımızda özellikle katma değeri yüksek olan işlenmiş ürünlere önem verilmesi dünya pazarındaki payımızın artmasına olanak sağlayacaktır. Son yıllara kadar göz ardı ettiğimiz granit üretiminin artması da doğal taş ithalatını ikâme edecek bir faktör olarak görünmektedir. Ayrıca doğal taş ürünlerimizin gümrük engeli ile karşılanmaksızın, tüm önemli ihracat pazarlarına girebilmesi de sektör açısından önemli bir avantaj sağlamaktadır.

Türkiye’deki mevcut durum ve dünyadaki talep artış hızı göz önünde bulundurulduğunda, sektördeki firmaların üretim ve ihracat altyapılarını geliştirmeleri durumunda, uluslararası piyasada daha başarılı olacaklarını düşünmekteyiz. Firmaların üretim ve ihracat altyapılarını geliştirmeleri için tasarlanmış bir dizi devlet yardımı bulunmaktadır. Kapanana dek Madencilik Fonu’ndan kredi kullanan maden firmalarının büyük bir bölümünü doğal taş sektöründe iş yapan firmalar oluşturmaktaydı.

  • Sektördeki firmalarda hizmet vermekte olan ve bizzat girişimci olan mühendis, teknisyen gibi teknik donanımlı yöneticilerin kendi meslek alanlarının yanı sıra pazarlama, verimlilik ve ihracatı geliştirme gibi konularda da gerekli eğitimleri almaları gerekmektedir.
  • Bilindiği üzere, KOBİ’lere eğitim ve pazarlama (ofis ve depo açma gibi) konularında devlet desteği verilmektedir. Devlet, firmaların dış ticaret konulu eğitim faaliyetlerine ilişkin harcamalarını “Eğitim Yardımı” kapsamında desteklemektedir. Bu eğitim çalışmaları, dış ticaret, gümrük ve kambiyo mevzuatı, uluslararası pazarlama teknikleri ve moda-marka gibi konuları içererek sektörün ve alıcının bu tip taleplerine karşılık verebilmelidir.
  • Firmalar, ürünlerinin tanıtımını çok yönlü olarak gerçekleştirmelidir. Mermerlerimizin yurtdışında kendi özgün adları ile tanınması başlı başına bir tanıtım aracıdır. Ürün tanıtımı, numuneler, firma broşürleri, kataloglar ve WEB sayfaları ile ya da fuarlara katılarak bu tip tanıtımlar gerçekleştirilmelidir. Ürünün kendisi gibi tüm bu tanıtım araçlarında da kalite ve kantite çok önemlidir.
  • Üretimde verimliliği arttırmak amacıyla firmaların üretim yöntemlerinin geliştirilmesine önem verilmesi gerekir. Özellikle ocak işletme yöntemlerinin sürekli geliştirilmesi rekabet şansını arttırmaktadır. Bu amaçla yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmaları da devlet tarafından desteklenmelidir.

Avrupa Birliği’ne girmekte olan Türkiye, rekabet gücü yüksek olan bu doğal kaynağımızdan en iyi şekilde yararlanmak amacıyla ihtiyaç duyulan önlemleri bir an önce alması gerekmektedir. Arama, ön işletme ve işleme aşamalarında en modern yöntemlerin uygulanması, eğitim, altyapı ve pazarlama sorunlarına gereken önemin verilmesi gerekli teşviklerin sağlanması ile mermerciliğimiz 2000’li yılların ihracat ürünlerin içerisinde madencilik sektörünün en üst sırlarında yer alabilir.

Mermer ihracatını arttırmak için ocak işletmeciliğinden, pazarlamaya kadar geçen bu süreçte planlı bir hareket tarzı uygulamak gerekir. Bu plan uzun vadeli ve düşük faizli kredilerle desteklenmelidir. Enerjide düşük tarife uygulanarak rekabet gücü artırılmalıdır.

Bu amaçlar doğrultusunda gelişen mermercilik sektörüne büyük önem veren Odamız, 37. Dönemin başında oluşturduğu Madenciliği İzleme Komisyonu aracılığı ile mermercilik sektörü ile ilgili çalışmalarını başlatmış ve 3-5 Mayıs 2001 tarihinde de Afyon Kocatepe Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlediği III. Mermer Sempozyumu ile sektöre verdiği önemi göstermiştir. Gelecek dönemler içinde de daha da artan bir ivmeyle bu aktivitelerin artacağı inancındayız.

Okunma Sayısı: 28024
Yayın Tarihi: 28.12.2005