TMMOB Maden Mühendisleri Odası

1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ

 

BASINA VE KAMUOYUNA

 

1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ

  

İkinci Dünya Savaşı diye bilinen ikinci büyük emperyalist paylaşım savaşı, 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya‘yı işgaliyle başladı. Ardında 52 milyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve moloz yığını hale gelmiş kentler ile acı ve gözyaşları bıraktı. İnsanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli emperyalist paylaşım savaşının başladığı gün " 1 EYLÜL" Dünya Barış günü olarak kabul edildi.

 

Bugün insanlık hangi koşullarda "Dünya Barış Günü‘nü kutluyor.

 

Yenidünya düzeni adına emperyalizm ve uluslararası sermaye, insanlara barış ve demokrasi götürmek adına dünya halklarına, barış, adalet, kardeşlik, özgürlük değil, daha fazla doğal kaynakları sömürmek, daha fazla yoksulluk, daha fazla işsizlik daha fazla açlık, daha fazla kan ve gözyaşı getirmiştir. Küreselleşme bugün Ortadoğu da, Irak‘ta Filistin‘de, Lübnan‘da Afganistan da Kafkasya‘dadır.

Bugün dünyada emperyalist saldırı iki yönlü işlemektedir. Birincisi küresel sermayenin hareket alanını genişletmek için devlet yapılarının yeniden düzenlenmesi, ikincisi bu düzenlemeye karşı çıkan ülkelere yapılan açık saldırıdır. Irak ve Türkiye bugün emperyalist ülkelerce yapılan bu uygulamaların yaşandığı  iki ülkedir.

 

ABD ve emperyalist güçler ya silah gücüyle dünyaya egemen olacaklar ya da küresel sermayeyle kendi değerleri ve çıkarları için yarının sömürülebilir dünyasını inşa edeceklerdir. Hazar Denizi ve bölgesi (Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kafkasya, İran),Irak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri dünyanın gelecekte artan enerji talebini karşılayacak önemli bir bölgedir. Bu önemli kaynaklara ulaşmak, bu kaynakları ve bölgeleri kontrol altına almak aynısı Ortadoğuda olduğu gibi ABD‘nin ve diğer emperyalistlerin en önemli politikalarıdır.  Afganistan ve Irak işgalleri, İran ve Suriye‘ye yöneltilen tehdit politikası ve son olarak Kafkasya Bölgesindeki enerji ve doğal kaynakların paylaşımı için çıkarılan savaşlar,  Kuzey Irakta gerçekleştirilen yeniden yapılanma ve Büyük Orta Doğu Projesi ile Türkiye‘den istenen bu sömürgeci ve savaş politikalarına emperyalistler adına uyumlu davranması bu politikaların gerçeğe dönüşmüş halidir.

 

Bir kez daha tekrarlıyoruz. ABD ve Emperyalist güçlerin işgal ettiği bölgelerde kendi çıkarları için demokrasi, barış, özgürlük adına bu politikalara devam etmeleri, daha fazla kan ve gözyaşını da beraberinde getirecektir. Bağımsız, barış ve özgürlükten yana tavır koyan tüm güçlerin ortadaki oyunu fark edip her fırsatta ve her platformda bu aşağılık politikaları deşifre etmeleri gerekmektedir. "Biz barış içinde, sermayenin değil, emeğin ve insanlığın en büyük değer olduğu bir dünya istiyoruz."

 

Biz, barışın, demokrasinin ve insan haklarının yerleşmediği bir ülkede emekçilerin haklarının korunmasının olanaklı olmadığını da biliyoruz.

Bugün barıştan yana olmak, emekten ve demokrasiden yana bütün güçlerle birlikte sermayenin yasalarla, bombalarla dünyada emekçilere karşı giriştiği savaşa karşı durmak demektir.

Irak‘ta Filistin‘de, Lübnan‘da, Afganistan‘da Kafkasya‘da emperyalistlerin güç gösterileri yüzünden insanların en temel evrensel hakkı olan "yaşama hakkı" ellerinden alınıyor. Her gün onlarca, çocuk, kadın, genç yok ediliyor.

Biz, bütün dünyada ekilen nefret tohumlarına, halklar arasında yaratılan düşmanlığa karşı  barış istiyoruz, bölge halklarıyla dostluk ve kardeşlik içinde yaşamak istiyoruz

Biz, şiddet ve baskı politikalarında ısrar edenlerin, barışın kalıcı hale getirilmesinden kaçınanların, iç ve dış politikada gerilim yaratmaktan medet umanların, yasal düzenlemelerdeki gelişmeleri bile hayata geçirmeyenlerin barışın önünde en büyük engel olduğunu biliyoruz.

Biz, yayılmacı ve teslimiyetçi bir dış politika izlemeyen, savaşa, işgale ve talana ortak olmayan, demokratik, laik sosyal hukuk devleti niteliğine sahip, kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşabileceğimiz, ülkemizin ve toplumumuzun bir daha savaş ve şiddeti yaşamaması için öncelikle demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, bağımsız, özgür ve barış içinde bir Türkiye istiyoruz.

  

  

Dr.Erdoğan KAYMAKÇI

Demokrasi Platformu  Adına

  

Okunma Sayısı: 1676
Yayın Tarihi: 01.09.2008