2. BALKAN MADENCİLİK KONGRESİ BELGRAT’ TA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
2. BALKAN MADENCİLİK KONGRESİ BELGRAT‘ TA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
2.Balkan Madencilik Kongresi, 10-13 Eylül 2007 tarihlerinde Sırbistan‘ın başkenti Belgrat‘ta yapılmıştır. Kongreye, Odamızı temsilen Oda Başkanı Mehmet TORUN katılmıştır.
11 ülkeden 80 bildirinin bulunduğu kongrenin açılışında Oda Başkanı Mehmet TORUN; Odamızı tanıtan bir konuşma yaparak Odamızın amaçlarını ve çalışmalarını anlatmış, madenciliğin insanlık için önemini ve yapılması gerekenleri özetlemiş, 3. Balkan Madencilik Kongresinin Türkiye‘de yapılmasından mutluluk duyacaklarını belirtmiştir.
Kongrede, Ülkemizden de 6 bildiri sunulmuştur. ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümünden ve aynı zamanda kongre organizasyon kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik GÜYAGÜLER, Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr Bahtiyar ÜNVER ile Odamız Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Ali HİNDİSTAN ve MTA‘dan maden mühendisi Şükrü ŞAFAK birer bildiri sunarak kongreye katkı sağlamışlardır.
Kongre kapsamında, 12.Eylül 2007 tarihinde Kolabara kömür madenine teknik gezi düzenlenmiştir. Kömür madenciliği ve elektrik üretimi konusunda bilgi alınmış ve bir madenci kasabası ziyaret edilerek incelemelerde bulunulmuştur.
Kongrenin son günü yapılan kongrenin değerlendirildiği ve gelecek kongre çalışmalarının başlatılmasıyla ilgili bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda 3.Balkan Madencilik Kongresi‘nin 23-26 Ekim 2009 tarihlerinde Odamızın öncülüğünde Antalya‘da yapılması kararlaştırılmıştır. Yapılacak kongrenin yürütme kurulu başkanlığına Prof. Dr Bahtiyar ÜNVER‘in getirilmesi kararlaştırılmıştır.
Kapanış oturumunda Oda Başkanı Mehmet TORUN, katkıları için organizasyon kurulu üyelerine Odamız adına birer plaket vererek Antalya‘da yapılacak kongre kararı için teşekkür etmiş ve herkesi bu kongreye davet ettiklerini bildirmiştir.
Kongre süresince bizlere ev sahipliği yapan başta Prof Dr. Slobadan VUJIÇ ve Igor MİLJANOVIÇ olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Oda başkanımız Mehmet TORUN‘un "2. BALKAN MADENCİLİK KONGRESİ"nde yapmış olduğu açılış konuşması:
Sayın Başkan, Saygıdeğer Konuklar, 2. Balkan Madencilik Kongresinin Seçkin Delegeleri, Bayanlar ve Baylar
Öncelikle madenciliğin değişik alanlarındaki gelişmeleri ele alarak sektöre bir ışık tutacak olan 2. Balkan Madencilik Kongresinde Türkiye Maden Mühendisleri Odası adına sizlere hitap etme fırsatı bulmaktan onur duyduğumu belirtmek istiyor, bana bu fırsatı sunan Yürütme Kuruluna en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Odamız; maden mühendislerinin ortak gereksinmelerini karşılamak, mesleki etkinlikleri kolaylaştırmak, mesleğin genel yararlara uygun olarak gelişmesini sağlamak amacıyla, 1954 yılında kurulmuş Anayasal ve kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. 11.500 üyesi, 4 şubesi ve 18 şehirde 26 temsilciliği bulunmaktadır.
Ülkemiz madencilik sektöründe etkin ve saygın bir örgüt olan Odamız bu amaçlarla, çeşitli konularda kongre ve sempozyumlar düzenlemektedir. Bu etkinliklerde Üniversitelerimizin Maden Mühendisliği bölümlerindeki akademisyenlerden her konuda destek almaktadır.
Madencilik sektörünün gelişimi için raporlar hazırlamakta ve bu raporları kamuoyu ile paylaşmakta ve ilgililere iletmektedir.
Süreli bilimsel yayınlar çıkararak, sektördeki bütün gelişmeleri üyeleriyle paylaşmaktadır.
Sayın katılımcılar;
Odamız 3. Balkan Madencilik Kongresini Türkiye‘de düzenleme çalışmalarını sürdürmektedir. Gelecek kongrenin de sizlerin desteği ve birikimiyle başarılı geçeceğine inanmaktayız.
Ayrıca, Dünya Madencilik Kongresi Yürütme Kurulunun aldığı karar uyarınca 22. Dünya Madencilik Kongresi ve Fuarı, 2011 yılında ülkemizde gerçekleştirilecektir. Bu konuda Odamız ve Dünya Madencilik Kongresi Türk Milli Komitesi sıkı işbirliği içerisinde çalışmalarını sürdürmektedir.
1-5 Kasım 2003 tarihlerinde Hindistan‘ın Yeni Delhi kentinde gerçekleştirilen 19. Dünya Madencilik Kongresi sonunda katılan 50 ülkenin delegeleri tarafından yayımlanan on maddelik deklarasyon bu gün de geçerliliğini korumaktadır.
Bu nedenle bildirgenin bazı maddelerini sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum:
1- Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki mineral madde tüketiminde büyük farklılıklar mevcuttur. Mesela bir Amerikalı, yılda ortalama 23 ton ham mineral tüketirken, bu sayı bir Avrupalı için 15 ton ve bir az gelişmiş ülke vatandaşı için ise 0,2 tondan bile daha azdır. Gelişmekte olan ekonomilerin çoğu için, mineral endüstrisinin gelişmesi büyümenin motoru olabilir.
2- Mineral endüstrisinin "sağlık, emniyet ve çevre" ile ilgili göstergeleri iyileşmektedir. Bununla beraber madencilik endüstrisi, "sağlık, emniyet ve çevre" ile ilgili performanslarını daha da iyileştirmenin yollarını aramalıdır.
3- Birçok ülkede madencilik endüstrisi "özelleştirme, liberalleşme ve küreselleşme"nin etkisi altında çalkalanıp durmaktadır. Endüstrinin yeniden yapılandırılması ciddi boyutta sosyal ve insani ıstıraplara yol açmaktadır. Bu endüstri; insanlık dramını "tamamen yok etmese bile" azaltacak ve hafifletecek "yeniden yapılandırma stratejileri"ni arayıp bulmak zorundadır.
4- Maden ocakları, yerkürenin zenginliklerinin insanlık yararına sunulmasına imkan veren, "insan zekası, insan yaratıcılığı ve insan mahareti"nin gerçek ürünleri olup, tarihi miras niteliğindedir. Bu yerleri korumak ve muhafaza etmek için, dünya genelinde seçilecek bazı maden ocaklarının "Dünya Mirası"olarak tanımlanması ve ilan edilmesine ihtiyaç vardır.
Bu çerçevede, kongreden çıkacak sonuçların madencilik sektörüne ve bölge ülkelerine yararlı olacağına inanıyorum.
Sözlerime son verirken bu Kongrenin Balkan ülkeleri arasında madencilik konusunda işbirliğinin gelişimine katkı sağlayacağı inancıyla, katkı koyan ve emeği geçen herkese Ülkem ve Odam adına tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.
Mehmet TORUN
TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANI