TMMOB Maden Mühendisleri Odası

2 Temmuz Sivas Katliamı`nın 28. yıldönümünde basın açıklaması yapıldı

2 Temmuz Sivas Katliamı`nın 28. yıldönümünde basın açıklaması yapıldı

Zonguldak Demokrasi Platformu 2 Temmuz Sivas Katliamı'nın 28. yıldönümünde basın açıklaması yaptı. Madenci Anıtı'nda yapılan basın açıklamasına demokrasi Platformu üyeleri katıldı.

Zonguldak Demokrasi Platformu adına açıklamayı TMMOB. Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube 2. Başkanı Levent Yağcıoğlu yaptı.

2 TEMMUZ 1993, Günlerden Cuma,
Sivas yandı; Sivas’ta canlar yakıldı, canlar yandı, insanlık utandı, ağladı... Bu gün 2 TEMMUZ 2021, günlerden yine Cuma...
Unuttuk mu... ASLA... UNUTTURMAYACAĞIZ
Sivas katliamının 28. yılında katliamı lânetlemek, katledilenleri anmak için yine sizlerle birlikte alanlardayız.
Cumhuriyet ve kazanımlarını ortadan kaldırmaya yönelik olarak gerici-ırkçı-şeriat yanlısı güruhlar bir kez daha gericiliğin fitilini tutuşturdular. Madımak oteline sığınan insanlarımız sloganlar eşliğinde diri diri yakılıp katledilirken tüm bir şehir, tüm bir halk çıkan sisin karanlığında; sanatçı, edebiyatçı, ozan, şair, öğrenci aslında toplumumuzun ruhu-sesi olan aydınlarımızın katledilmesini sadece izledi. Kalın bir sis perdesi kaplandı Sivas’ın üstünde!!! Yanan bizlerdik ama o gün aslında insanlığın vicdanı yanmıştı...
Sivas katliamı;
Aydınlığa,
İnsan haklarına,
Halkların kardeşliğine,
Bir arada yaşama kültürüne
Ve demokrasiye yapılmış organize bir saldırıdır.
Sivas katliamından bugüne; ne katliamı gerçekleştirenlere ne de bu katliamı engellemek için kılını bile
kıpırdatmayanlara hesap sorul(a)madı,!!! Bu nedenledir ki 2 TEMMUZ 1993’den bugüne halkları birbirine düşürmeyi hedefleyen, mezhepsel ve etnik ayrılıkları sürekli gündemde tutan provakasyonlar, gerici-ırkçı saldırılar; tıpkı Maraş ve Çorum kıyımı sonrası gibi artarak devam etmiştir. Bu olayda başrol oynayan provokatörler devlet içinde gizli ellerce korunmuş ve kollanmıştır.
Sivas Madımak Oteli’nde insanlık diri diri yakılırken ellerini ovuşturup “seyir terasında” yer ayırtanlar, sorumluları yakalayıp adalete teslim etmeyenler; provokatif tutumlarını devam ettirdiklerini bir kez daha ortaya koymuşlardır.
12 EYLÜL’cülerin uygulayıp pekiştirdiği gerici-ırkçı zihniyet; Maraş’ta, Çorum’da gerçekleştirdiği katliamları, Sivas katliamını, yakın tarihte gerçekleştirdiği Suruç ve Ankara Gar katliamlarını tüm çabalarına rağmen unutturamamış ve unutturamayacaktır. Açıkça bilinmelidir ki Sivas’ta ve tüm katliamlarda yaşananları, katliamların sorumlularını unutturmak için, baskı ve engelleme politikalarına yönelenler büyük bir yanılgı içindedirler. UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ...
19-26 ARALIK 1978’de Maraş’ta, 29 MAYIS 1980’de Çorum’da, 2 TEMMUZ 1993’de Sivas’ta, 20 TEMMUZ 2015’de Suruç’ta, ve 10 EKİM 2015’de Ankara Gar’ında canlarımızı katleden KATİLLER; sizleri tanıyor ve işbirlikçilerinizi biliyoruz. İnsanlık dışı saldırılarınızın, katliamlarınızın üzerinden 28 değil, 128 değil yüzlerce yıl geçse de; her geçen yıl daha büyük ve kitlesel bir öfke ile sizleri lânetlemeye devam edeceğiz. Ülkemizi gericiliğe, ırkçı-şoven odaklara ve işbirlikçilerine asla teslim etmeyeceğiz.
Ülkemizin gerçek bir demokrasiye kavuşması, devletin bütün dinsel, mezhepsel ve etnik oluşumlara eşit mesafede durması sağlanmadıkça, halkları birbirine düşman edecek girişimlerin önüne geçmek mümkün olmayacaktır. Ülkemiz tarihindeki bütün provakatif eylemler, tertipler, cinayetler, darbeler, darbe girişimleri bütün yönleri ile soruşturulmadan, bugün bir çete/mafya liderinin dilinden anlatılan mafya, siyasetçi birlikteliği ile devlete çöreklenmiş çeteler temizlenmeden ve ülkede bir “Temiz Eller” operasyonu yapılıp başarıya ulaştırmadan, provakasyonları önlemek mümkün olmayacaktır. Bu nedenlerden dolayıdır ki; bütün katliamlar gibi Sivas katliamıda açığa çıkartılmalı, gerçek suçlular yargılanmalı, gerici-ırkçı, insanlık düşmanı anlayışlar tarih karşısında mahkûm edilmelidir.
Bugün ülkemizde TBMM, KHK’ler ile by-pass edilerek demokratik düzenin askıya alındığı döneme tanıklık ediyoruz. Bizler bu sancılı süreçte demokrasi, barış ve özgürlük taleplerimizi kararlılıkla dile getirip savunmak zorundayız.
İktidarın baskıcı, antidemokratik, ötekileştirici, inkârcı ve faşizan uygulamalarına karşı kararlı ve birlikte demokratik mücadelenin yollarını bulup, zorlamak zorundayız.
İktidar eliyle yaratılan her türlü inanç ayrılıkları, inançlar üzerindeki baskı ve ayrımcı uygulamalara karşı direnmeli, farklı gurupların haklı taleplerini demokratlığımızın gereği olarak savunmak zorundayız.
Her yurttaşımızın cinsiyet, inanç, etnik ya da siyasal görüş farkı nedeniyle ötekileştirilmediği, öldürülmediği, katliama uğramadığı; eşit, özgür ve kardeşçe bir şekilde yaşayabildiği, laik ve demokratik bir ülke ortamının sağlanması için tüm güçlerimizi birleştirmek zorundayız.
Bu ülkede yaşanan katliamlar ile yüzleşmedikçe, eşit yurttaşlığın sağlanmadığı, demokrasi ve adaletin herkese eşit olmadığı sürece; Bizlerin gerici ve mezhepçi zihniyete karşı mücadelesi devam edecektir...
2 Temmuz Sivas Katliamı insan olma onuru taşıyan herkesin içinde hiç dinmeyecek bir ateş bırakmıştır ve o ateş hâlâ sürmektedir. O yüzden diyoruz ki; SİVAS YANIYOR HÂLÂ

Faşizme, ırkçılığa, gericiliğe ve baskı politikalarına karşı laikliği, özgürlüğü, eşitliği, adaleti, barışı, demokrasiyi ve halkların kardeşliğini savunarak katliamda yitirdiğimiz canlarımızı anıyoruz.
Barışın, eşitliğin, dayanışmanın, güvenin ve özgürlüğün; dilediğimiz ve özlediğimiz değil, yaşadığımız bir iklim haline gelmesi için, tüm demokrasi güçleriyle bir arada olacağımızı, ülkemize ve tüm insanlığa karşı yapılan bu katliamı, faillerini ve onları aklayanları lanetlediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Sivas’ı unutmadık, unutturmayacağız!!!


 Çekin tuğlayı sorumlular hesap versin!!!
Çekin tuğlayı at izi it izine karışmasın!!!
Çekin tuğlayı aydınlansın faili meçhullar!!!
Çekin tuğlayı yüzleşilsin tüm gerçeklerle!!!
SİVAS KATLİAMININ HESABI SORULMALI, MADIMAK “UTANÇ MÜZESİ” YAPILMALIDIR.

Okunma Sayısı: 233
Yayın Tarihi: 02.07.2021
Fotoğraf Galerisi