TMMOB Maden Mühendisleri Odası

28 Nisan Dünya İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma/Yas Günü Etkinliği Gerçekleştirildi.

28 Nisan Dünya İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma/Yas Günü Etkinliği Gerçekleştirildi.

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi işçi ölümlerine dair önemli bir etkinlik gerçekleştirdi. Türkiye‘de daha önce anması yapılmayan ve ilk olarak Kanada‘da başlayan, "28 Nisan Dünya İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma/Yas Günü"nde, Türkiye‘de çeşitli iş cinayetleri sonucunda hayatını kaybeden işçilerin ailelerini bir araya getiren İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, iş cinayetlerine dair birçok konuda önemli konuda bilgilendirmede bulundu.

Petrol İş Sendikasının salonunda yapılan etkinlikte işçi ölümlerine ve 28 Nisan anma ve yas gününe dair bilgi veren bir sunum yapan İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi üyesi Aslı Odman, anma gününün 1980‘lerin sonuna dair Kanada‘da başladığını söyledi.

Daha sonra birçok ülkede sendikalar eliyle çeşitli anmaların yapıldığı bu günün kimi ülkelerde verilen mücadeleler sonucunda devlet tarafından da kabul edildiğini belirten Odman dünyada ve Türkiye‘deki işçi ölümlerine dair şu verileri sundu:

-Her sene 2 milyon 300 bin‘den fazla kadın ve erkek işçi çalışırken hayatını kaybediyor.
-İşçiler senede 337 milyon iş kazasına maruz kalıyor ve yaklaşık 160 milyon kere çalışma nedenli hastalıklara yakalanıyor.
-İş yerlerinde kullanılan toksik maddeler her sene 440 bin işçiyi öldürüyor.
-Sadece asbest kullanımına bağlı senede hayatını kaybeden işçi sayısı 100 bin.
-Her 15 saniyede, bir işçi çalışırken ölüyor.
-Her 15 saniyede 160 işçi iş kazası geçiriyor.
-Her gün 6 bin 300 işçi çalışırken ölüyor.
-Dünyada savaşlardan çok, çalışırken ölüm gerçekleşiyor.

Türkiye‘de her yıl resmi rakamlara göre bin 500 işçinin öldüğünü ve günde 4 işçinin hayatını kaybettiğini belirten Odman, kayıt dışı rakamlar düşünüldüğünde bu sayının en az 15 bin ila 30 bin arası değiştiğini söyledi.

Tüm bu iş kazalarının engellenebileceğini vurgulayan Odman, işverenlerin maliyet olarak gördüğü işçi sağlığı önlemlerinde, denetlemeyi yapmayanların ve iş yerlerinin doğrudan doğruya suçlu olduğunu ifade etti.

Dünyada işçi ölümleri sonucunda ailelerin verdiği mücadelelerin çok önemli kazanımlarla sonuçlandığını belirten Odman, benzer şekilde işçi ailelerinin mücadelelerini sürdürmeleri gerektiğini söyledi.

Daha sonra

  • Davutpaşa İşçi Aileleri
  • Ostim/İvedik İşçi Aileleri
  • Zonguldak Madenci İşçi Aileleri
  • Tuzla Tersane İşçi Aileleri
  • Enerji İşçi Aileleri
  • Gülseren Yurttaş‘ın Ailesi
  • Slikozis Hastası Diş Teknisyenleri
  • Van Depreminde Hayatını Kaybeden Gazeteci Aileleri
  • Tekstil İşçi Aileleri

adına konuşmalar yapıldı.

Zonguldak‘tan gelen madenci aileleri adına, grizu patlamasında kaybettiğimiz meslektaşımız Koray Kebapçı‘nın babası Turan Kebapçı ve Satılmış Kocakaya konuştu.

Söz alan meslektaşımız Çetin Uygur da: Bir Zonguldaklı maden mühendisi ve Yeraltı Maden-İş‘in kurucusuyum. Maden işçiliğinin merkezidir Zonguldak. Arkadaşım ismini söyledi: Satılmış. Galatalı bankerlerden, Fransız, İngiliz sömürgecilerden bu yana, hala bugüne kadar da kırsal kesimden gelen işçiler çalışır madende. Anne babaları onlara Satılmış ismini verir. Çünkü o madende çalışmaya gidecek, belki de geri gelemeyecek, orada kalacak. O nedenden dolayı Tanrı‘ya adanmış, korumasına bırakılmış anlamında Satılmış ismini verirler. Osmanlı‘dan bu yana bu çalışma sistemi bugün hala devam etmektedir. Ceplere 500 lira, 100 liralar koyup kapatıp, siyasi liderlerin kader diye bağladıkları ölümlerde işçiler ölür. En az 10 saat çalışır, 2 saat eve gider, 10 saat daha uyumak zorundadır. Yediği tek şey domates, yumurta, bir parça ekmektir. Oysa ondan istenen minimum iki ton kömürdür. Bu kömürün çıkışı süresinde kazanması gereken minimum kalori 1500-1600 kaloridir. Ama bunu kazanamaz. Ondan bu ürünü isteyen sermaye, onu ölüme mahkûm eder. Bunların hepsi iş cinayeti olarak tanımlanmalı. Şikâyetçi olarak, alanları doldurarak, tek başına protesto ederek bu saldırıyı, saldırganlığı, cinayetleri önleme şansımız artık kalmamıştır. Dünyanın, yani liberalizmin içine girdiği bu krizli sistemde hiç kalmamıştır. Farklı mücadele yollarını izlemek, yakalarımızdaki rozetlerimiz farklı da olmuş olsa bile, artık ortak bir mücadele yoluyla, ortak çözüm yollarıyla birlikte yürümek zorundayız. Diye görüşlerini belirtti.

Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Nedret Durukan , Hürriyet Demirhan ve Hüsnü Ünal‘da  etkinliğe katıldı.

 

Okunma Sayısı: 1390
Yayın Tarihi: 28.04.2012
Fotoğraf Galerisi