TMMOB Maden Mühendisleri Odası

3 MART 1992 KOZLU GRİZU FACİASI

BASINA VE KAMUOYUNA

  

FACİANIN 16. YILINDA 263 MADEN EMEKÇİSİNİ SAYGIYLA ANIYORUZ

  

3 Mart 1992 yılında Zonguldak-Kozlu kömür madeninde grizu patlaması sonucu 263 maden işçisi yaşamını yitirmiştir. Bu kaza, dünya madencilik tarihinde yaşanan en büyük maden kazalarından birisi olarak tarihe geçmiştir. Simgeleşen bu günle iş kazalarında hayatını kaybeden tüm maden emekçilerinin anıları önünde saygıyla eğiliyor ve tüm emekçilere iş kazalarının yaşanmadığı bir hayat diliyoruz.

 

Ülkemizde hayatın her alanında piyasa zihniyeti hâkim kılınmıştır. Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi en temel alanlar piyasanın insafına terk edilmiştir. Emek eksenli hiçbir politika oluşturulmamış ve sermaye için ucuz emek cenneti olan ortam emekçiler açısından bakıldığında cehennemi andırmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulmadan yapılan çalışmalar sonucunda birçok can yanmakta birçok ocak sönmektedir. Son zamanlarda Tuzla Tersanelerinde yaşanan olaylar bunun bir göstergesidir. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınarak ölümlerin yaşanmaması için mücadele edenlerin engellendiği ibret verici vahşi bir süreç yaşanmaktadır. Yaşanan bu olaylar AKP Hükümeti‘nin halkın değil sermayenin hükümeti olduğunu net bir şekilde ortaya koyması açısından da önemli bir süreçtir. 

 

Madencilik sektörü, doğası gereği içerdiği riskler nedeniyle kendine has bir özellik arz eden, bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren en ağır ve riskli sektörlerin başında gelmektedir. Emek yoğun çalışılan bu sektörde iş kazası ve meslek hastalıklarıyla karşılaşma olasılığı diğer iş kollarına oranla daha yüksektir.

 

Ülkemizdeki madencilik kamu kurum ve kuruluşlarının yukarıda söz edilen bilgi ve deneyime ulaşması uzun yıllar gerektirmiştir. Ancak, 80‘li yılların başından itibaren uygulanan  özelleştirme, taşeronlaşma, rodövans gibi örgütümüzün karşı olduğu uygulamalar ülke madenciliğini küçültmüş; madencilik bilgi ve deneyim birikimini darmadağın etmiştir. Bu birikim ve deneyime sahip olan kurum ve kuruluşlar yerine, üretimin teknik ve alt yapı olarak yetersiz, deneyim ve uzmanlaşmanın olmadığı kişi ve şirketlere bırakılması, buna ek olarak denetimin de yeterli ve etkin bir biçimde yapılamaması kazaları beraberinde getirmektedir. Bu kazalarda maden mühendisi meslektaşlarımız da yaşamlarını yitirmektedirler. Son 5 yılda 400 maden çalışanı iş kazalarında hayatını kaybetmiş, binlercesi de yaralanmıştır.

 

Odamız, madencilik ve diğer sektörlerde kazaların yaşanmaması için aşağıda belirtilen önlemlerin alınmasını önemli görmektedir:

•-          Özelleştirmeler durdurulmalı ve taşeronlaştırma uygulamalarına son verilmelidir.

•-          Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nın, gerekli uygulama ve denetimleri layıkıyla  yapabilmeleri için,   kadrolarını maden mühendisleri ile güçlendirmesi gereklidir.   Sektörde ulusal düzeyde acil durum planı ve risk haritalarının çıkarılması ve bu doğrultuda saha denetimlerinin yapılması büyük önem taşımaktadır.

•-          Yeraltı üretim  kültürünün yaşatılması için bu konuda deneyimli TTK ve TKİ gibi kamu kuruluşlarımızın ayakta kalması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bu kurumlarımız üretim yaparken aynı zamanda iş güvenliği ve eğitim anlamında  okul görevi de görmektedirler. Bu nedenle güçlendirilmeleri için gerekli çalışmalar zaman geçirilmeden yapılmalıdır.

•-          İş güvenliği yasasının acilen çıkarılması bir zorunluluktur. Bu konuda TMMOB‘nin görüşleri yasada mutlaka yer almalıdır.

•-          Her maden işletme faaliyetinde, iş güvenliği ve üretim için yeterli sayıda maden mühendisinin daimi istihdamı zorunlu olmalı; özellikle yeraltı işletmelerinde, her vardiyada en az bir maden mühendisi bulundurma zorunluluğu getirilmeli, işletmenin özelliklerine ve taşıdığı risklerine uygun olarak, mühendisin de gerekli deneyime sahip olması sağlanmalıdır.

 

•-          İş güvencesinin olmayışı, aşırı zorlanma, uzun mesailer ve ergonomik olmayan çalışma koşulları nedeniyle vücudun yorgun düşmesi, ekonomik yoksunluk ve buna bağlı oluşan yetersiz beslenme, ailesel sorunlar ve benzeri durumlar; hatalar serisinin oluşumuna neden olarak kazalara davetiye çıkarmaktadır. Kazaların önlenebilmesi için bilimsel ve teknik yatırımların yanı sıra, çalışma yaşamının da iyileştirilmesi zorunludur.

 

•-          Tüm çalışanların; İSG mevzuatı, uygulamaları ve karşılaşılacak muhtemel riskler konusunda bilinçlenmelerini sağlayarak, iş kazası sayısını ve kaza sonucunda meydana gelen maddi ve manevi zararları  azaltmak, çalışanların meslek hastalıklarından korunmalarını sağlamak, dolayısıyla sektördeki mevcut iş sağlığı ve güvenliği durumunu iyileştirmek amacıyla çeşitli araştırma ve eğitim faaliyetlerinin artırılması gerekmektedir.

 

•-          Ölümlere, yaralanmalara ve maddi kayıplara neden olan kazaların ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi için gerekli olan düzenleme, araştırma ve geliştirme programlarının doğru şekilde yapılandırılabilmesi; ilgili bakanlıkların, madencilik kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin, sendikaların ve madencilik sektörünün bilgi ve birikimini bünyesinde taşıyan Maden Mühendisleri Odası‘nın birliktelik ve işbirliği yapma zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, Odamız ile ilgili bakanlığın bir protokol çerçevesinde ortaklaşa düzenlediği bölgesel işyeri eğitimleri düzenli aralıklarla desteklenerek sürdürülmelidir.

•-          Madencilik sektörü ve diğer sektörlerde çalışanların örgütlenmesi teşvik edilmeli ve hayatın her alanında insanca yaşayabilecekleri politikalar uygulanmalıdır.

 

3 Mart 1992‘de Kozlu‘da ve diğer iş kazalarında yaşamını yitiren tüm emekçileri bir kez daha saygıyla anıyor kazasız bir iş yaşamı diliyoruz.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
ZONGULDAK ŞUBESİ YÖNETİM KURULU
3 Mart 2008, Zonguldak

 

 

 

Okunma Sayısı: 8459
Yayın Tarihi: 03.03.2008