TMMOB Maden Mühendisleri Odası

3. ULUSAL KIRMATAŞ SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ

Gelişmekte olan Türkiye ekonomisinin en önemli yapıtaşlarından biri, kırmataş sektörüdür. Söz konusu sektör; ulaştığı yatırım düzeyi, yıllık bilançosu, üretim hacmi ve istihdam olanakları ile giderek büyümekte ve madencilik sektörünün en önemli alt sektörlerinden biri haline gelmektedir.

Giderek büyüyen kırmataş sektörü, aynı zamanda son derece ciddi sorunlarla da karşılaşmaya başlamıştır. Bu sorunlar, sektörü, zaman zaman yöre halkı, valilikler ve yerel yönetimlerle de karşı karşıya getirmektedir. Aşağıda, kırmataş sektörünün sorunlarının çözümüne yönelik olarak, Maden Mühendisleri Odası‘nın temel saptama ve önerileri sunulmaktadır.

1) Kırmataş sektörü, yaklaşık 100 yıllık Taş Ocakları Nizamnamesi hükümlerine göre çalışmaktadır. Söz konusu nizamname günümüz ihtiyaçlarına cevap vermemekte olup, tabii servetleri devletin hüküm ve tasarrufu altına veren Anayasa‘nın 168inci maddesine de aykırılık teşkil etmektedir.

Yine, Taşocakları Nizamnamesi, yeterli süreyi tanımaması nedeniyle yatırım için gereken güvenceyi sağlayamamaktadır. 1985 yılında, mermerin, Nizamname kapsamından Maden Kanunu içerisine alınması, mermer sektörünün sıçrama yapmasının arkasındaki en önemli dinamiklerden biri olmuştur. Benzer bir uygulama, kırmataş sektörünün de önünü açacaktır.

Taşocakları Nizamnamesi kapsamındaki tüm maddeler Maden Kanunu kapsamına alınmalıdır.

2) Taşocağı işletmeciliği bir madencilik faaliyetidir. Bununla beraber, söz konusu faaliyet için ruhsatlar, hiçbir teknik alt yapısı bulunmayan valilikler tarafından verilmektedir. Taşocaklarının işletilmesi için valiliklerce herhangi bir proje istenmemekte, gereken proje ya da iş güvenliği denetimleri yapılmamakta, çoğunlukla faaliyetin başında olması gereken bir maden mühendisi çalıştırılmamaktadır. Bu tarz çalışma, kaynak kaybına, çevreye olumsuz etkilere ve her yıl yüzün üzerinde ölümlü iş kazasına yol açmaktadır.

Kırmataş sektöründeki madencilik faaliyetlerine ruhsat verilebilmesi için, uygulanabilir bir proje istenmeli, faaliyetler gerek projeye uygunluk, gerekse iş emniyeti açısından denetlenmelidir. Taşocağı işletmelerindeki üretimin başında mutlaka işin uzmanı bir maden mühendisi istihdam edilmelidir.

3) Taşocağı Nizamnamesi, işletmelere, çevrenin korunmasına yönelik yükümlülükler getirmemektedir. Bu nedenle taşocağı işletmelerinde, üretim sırasında ya da faaliyet sonrası önemli çevre sorunları yaşanmaktadır. Kamuoyu tarafından gözlemlenen olumsuz örnekler madencilik sektörünün tümünü etkilemekte, sektör hak etmediği ölçüde eleştirilmektedir.

Taşocağı faaliyetlerinin çevresel etkilerini en az düzeye indirmek bakımından; gerek işletmeci, gerekse kamu tarafından yapılacak etkin planlama ve denetim mekanizmaları yaşama geçirilmelidir.

Kamuoyunun bilgisine sunarız.

TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
İstanbul, Aralık 2003

Okunma Sayısı: 1165
Yayın Tarihi: 04.12.2003