TMMOB Maden Mühendisleri Odası

44. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ

TMMOB Maden Mühendisleri Odası‘nın, 44. Olağan Genel Kurulu sonunda, Dünya ve Ülke gündemine ilişkin, aşağıdaki görüş ve önerilerin kamuoyuna duyurulması kararlaştırılmıştır.

2007 kapitalist finans krizinden kurtulmak çabası içerisindeki sermaye iktidarı krizin yükünü çevre ülkelerin üzerinden çözme girişimini tamamlamış olsa da çevre ülkelerde yaşanmaya başlayan kriz bir başka krizin tetikçisi olmaktadır. Özellikle bölgemizde Irak, İran, Suriye ve Ukrayna‘da yaşanan çatışmalı ortamlar enerji üzerindeki hesaplaşmaların tamamlanmadığını ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra Afrika‘daki kıymetli metaller ve tarım topraklarının ele geçirilmesi için emperyalist ülkeler tarafından Afrika ülkelerine kıyasıya bir askeri ve ekonomik abluka uygulanmaktadır. AB içindeki durgunluk ve daralmalar Avrupalı işçi ve emekçileri İspanya, İtalya, Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sermaye iktidarlarına karşı mücadeleci bir hatta sürüklemektedir. Dünyanın jandarmalığını elinden bırakmamaya çalışan ABD yeniden toparlanan Rusya ile rekabeti arttırmaya çalışırken bu iki güç arasında yaşanan rekabet halkların mücadelesini parçalamakta ve sekteye uğratmaktadır. Bu ablukanın dağıtılması işçi ve emekçi mücadelelerinin dayanışma içerisinde bulunarak deneyimlerini paylaşmaktan geçmektedir.

Dünyada yaşanan bu gelişmeler içerisinde bir rol kapma çabasında olan Yeni Osmanlıcı siyasi iktidar geride bıraktığımız 43. Çalışma Döneminde Türkiye‘nin her alanda neo-liberalizmin yönlendiriciliğinde dönüşümden geçirildiği, Kürt sorunu konusunda algı operasyonu yaparak kamu oyunu oyaladığı, tüm kamusal hizmetlerin sermayeye devredilip, kamunun adeta yok edildiği; madenlerimizin, ormanlarımızın, kıyılarımızın, suyumuzun, toprağımızın birilerine peşkeş çekildiği; kentlerin ‘‘dönüşüm‘‘ adı altında ranta tahvil edildiği; yolsuzluğun, rüşvetin, her türlü olumsuzluğun ortaya apaçık döküldüğü; baskının, zor kullanımın, zorbalığın tavan yaptığı, torba yasalar, torba davalarla adeta bir toz bulutu içerisinde başta çalışan kesimler olmak üzere toplumun bütün ezilen kesimlerini baskı altına alan, mağdur eden bir süreç olarak ele alır. Gezi Direnişini bu haksızlıklara karşı içimizi ısıtan bir demokrasi mücadelesi olarak ve ülkemiz tarihinde önemli mücadele günlerinden biri olarak değerlendirir. "Bu direnişte kaybettiğimiz çocuklarımız bizlere bakıyor. Onlara eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye sözümüz var" der.

43. Çalışma Dönemi içerisinde siyasi iktidar, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanmayı şiar edinmiş TMMOB ve bağlı odaları, daha önce farklı yöntemlerle zapturapt altına alamayınca, yaşadığımız şu günlerde sıkça kullandığı yöntemle TMMOB`nin yetkilerini kısıtlayan 3194 Sayılı İmar Kanunu değişikliğinin de yer aldığı 6495 sayılı torba kanunun içerisine sokarak teslim almaya çalışmaktadır. Bu yasa maddesini önerenler, oylayanlar, kabul edenler, yayımlayanlar bilsinler ki; Anayasa‘nın 135. maddesine dayanarak 6235 Sayılı Yasa ile kurulmuş TMMOB ve bağlı odalar örgütlülüğü bu yasa maddesi ile dizayn edilemez. "TMMOB‘nin hak ve yetkilerini kısıtladık" diyenler, "TMMOB‘den rövanşı aldık" diyenler, biliniz ki; bu meslek, bu örgüt ve üyeleri sizin torbanıza sığmaz.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası gücünü geleneğinden, ilkelerinden, ülkesine, halkına, meslek alanlarına ve mesleğine sahip çıkan üyelerinin yürüttüğü örgütlü mücadelesinden almaktadır. TMMOB ve bağlı odaların bu güçle yarattığı: ‘‘yüreğindeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için, her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıdır.‘‘ Şiarı TMMOB Maden Mühendisleri Odası daha da ileriye götürecek mücadeleyi örgütleyecektir.

AKP 12 yıllık iktidarı boyunca, ülkenin ve halkımızın tüm kaynaklarını peşkeş çekme, talan ve vurgun politikaları uygulamaları, AKP ve Cemaat arasındaki kutsal çıkar ittifakının bozulması sonucunda tüm pisliği ile ortaya saçılmıştır. 17 Aralık‘ta ortaya çıkan rüşvet ve yolsuzluk görüntülerinin buzdağının sadece görünür küçük kısmını oluşturduğu gerçeğini gözler önüne serdi. Kutsal çıkar ittifakının çatırdamasıyla ortaya saçılan kayıtlar, görüntüler ve diğer belgeler Cumhuriyet Tarihi‘nin en büyük rüşvet ve yolsuzluk rezaletini gözler önüne sermektedir. Gerçeklerin açığa çıkması için hükümet derhal istifa etmeli, soruşturma ve yargılamanın önündeki engeller kaldırılmalı, yolsuzluklara bulaşmış herkes yargılanmalıdır. Hükümetin yolsuzlukların üstünü örtmek üzere çıkardığı İnternet, HSYK ve MİT Yasası iptal edilmelidir. Genel Kurulumuzu yaptığımız günlerde 17 Aralık Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile gözaltına alınanların tümün serbest bırakılarak, aklanma çabalarına karşı Odamız, emekçi halkımızla birlikte mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası 43. Çalışma Dönemi, Kadın Meslektaşlarımızın ayrımcılığa karşı mücadeleyi öne çıkardıkları bir dönem olmuştur. Bu süreçte gerek mesleğimiz ve gerekse ülkenin içinde bulunduğu karanlık dönemde ayrıca kadın olmanın getirdiği zorluk ve baskılara karşı mücadeleyi yükseltmişlerdir. Gerek Gezi Direnişi ve gerekse diğer tüm halk hareketlerinde kadınların en önde olması tesadüf değildir. TMMOB Maden Mühendisleri Odası Kadın Üyeleri, evde ve işyerlerinde en fazla sömürülen, en fazla mobinge maruz kalan tüm kadın emekçilerle birlikte mücadelede yer aldı ve almaya devam edecektir. Kadınlar değişir toplumlar değişir, kadınlar özgürleşir toplumlar özgürleşir şiarı TMMOB Maden Mühendisleri Odasının şiarıdır.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası, geçmiş dönemlerde olduğu gibi, 43. Çalışma Döneminde de, ‘‘Gençlik Gelecektir‘‘ ilkesiyle genç mühendis örgütlenmesinde özel çaba sarf etmiştir. Yeni çalışma döneminde öğrenci gençlik örgütümüz ‘‘Genç Madenci‘‘ üniversitelerde mesleğimiz sorunlarıyla birlikte ‘‘özerk, bilimsel ve demokratik üniversite‘‘ mücadelesinde yerini almıştır ve almaya devam edecektir.

Bilindiği gibi Madencilik Sektörü ülkelerin kalkınmalarına yön veren vazgeçilmez sektörlerin başında gelmektedir. Yaşadığımız tüm bu süreç sektörümüzü de olumsuz etkilemektedir. Madencilik sektöründe genel anlamda madencilik politikasının ve planlamanın olmaması, sektöre yatırım yapılmaması, kamu yararının gözetilmemesi, üretilen madenlerin uç ürün haline getirilmeden yalnızca hammadde olarak ihraç edilmesi, sektörümüzü zorda bırakmaktadır. Madencilik faaliyetlerinin kaynak kaybına yol açmadan, çevreyle uyumlu, akılcı ve ekonomik kurallara göre ve iş güvenliği- işçi sağlığı esasları çerçevesinde yürütülmesi, bilimsel ve teknik bilginin kullanımı ile mümkündür. Ülkemiz için oldukça önemli olan madencilik sektörünün, iktidar tarafından sadece günü kurtaracak bir gelir kapısı gibi görülmesi büyük bir yanlışlık olup yasalara aykırı keyfi genelgeler ile engellenmesine derhal son verilmelidir. Kamu yararı gözetmeyen madencilik politikalarının terk edilmesi, mühendislik bilim ve tekniğinin yol göstericiliğinde halkın çıkarlarını esas alan madencilik politikasının oluşturulması yaşamsal öneme sahiptir.

Madencilik Sektörü ülkemizde iş cinayetleri ile gündeme gelmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği önlemlerine yönelik yatırımların yapılmaması ve kapitalizmin temel argümanı olan en kısa sürede kar etme arzusu toplu ölümlü iş cinayetlerinin yaşanmasına neden olmaktadır. 3 Mart 1992 Kozlu‘da meydana gelen ve 263 madencimizi kaybettiğimiz facianın yıldönümü 2012 yılında TMMOB tarafından İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü olarak kabul edilmiştir. İş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilebilmesi için işyerlerinde "önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği" anlayışı yerleştirilmeli, ve "ölümler kaderdir" anlayışına son verilmelidir. Buradan bir kez daha vurguluyoruz; iş cinayetlerinin gerçek sorumlusu kapitalist üretim sistemidir.

Bütün bu tespitlerin ve değerlendirmelerin ışığında;

•· Geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de; maden mühendislerinin hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak, mesleklerini toplum yararına kullanmalarına yönelik mekanizmaları yaratmak, madencilik politikalarının halkın yararına düzenlenmesi ve uygulanması için öneriler geliştirmek, bunların uygulanmasına yönelik çalışmalar yapmak ve çaba harcamak en temel çalışma alanlarımız arasında yer alacaktır.

•· Üyelerimizden alacağımız güçle diğer demokratik kitle örgütleriyle işbirliği içinde ülkemizin ve mesleğimizin sorunlarının çözümüne daha fazla müdahil olmayı bir görev kabul ediyoruz. Odamız, üyelerinin desteğiyle bu güne kadar sürdürdüğü örgütlü mücadeleye devam edecek ve bu nedenle yapılacak saldırılara örgütlülüğünü daha da güçlendirerek yanıt verecektir.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası 44. Genel Kurulu, Haziran Direnişini yaratanları bir kez daha selamlıyor, hayatlarını kaybeden gençlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.

TMMOB

MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

44. OLAĞAN GENEL KURULU

01-02 Mart 2014, Ankara

Okunma Sayısı: 773
Yayın Tarihi: 10.03.2014