TMMOB Maden Mühendisleri Odası

6. ULUSAL KIRMATAŞ SEMPOZYUMU AÇILIŞ KONUŞMASI

6. ULUSAL KIRMATAŞ SEMPOZYUMU AÇILIŞ KONUŞMASI

Ülkelerin gelişmesinde doğal kaynakların kullanılması bir gerekliliktir. Ancak, bu kaynakların tükenen ve yenilenemez oldukları düşünüldüğünde ciddi bir planlama yapılması da olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Günümüzde altyapı yatırımlarının ve inşaat sektörünün büyüklüğü göz önüne alındığında, kırmataş sektörünün hacmi ve büyüklüğü daha iyi anlaşılabilmektedir. Ülkemiz agrega hammaddeleri açısından oldukça şanslı bir konumdadır. Bu anlamda kırma taş sektörü madencilik sektörünün en önemli alt sektörlerinden biri haline gelmiştir. Söz konusu sektör; ulaştığı yatırım düzeyi, yıllık bilançosu, üretim hacmi ve istihdam olanakları ile önemini her geçen gün daha da artırmaktadır. Ancak bu büyümeyle birlikte sektörün sorunları buna paralel olarak büyümektedir. Bu sorunlar sektörü zaman zaman idare ve yöre halkıyla karşı karşıya getirmektedir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, çevre faktörü göz ardı edilerek hiçbir ekonomik faaliyet gibi madencilik faaliyetlerinin de yürütülmesi mümkün değildir. Madenciliğin çevreye etkilerini yadsımak mümkün değildir. Ancak, madencilik sektöründe, çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması, madencilik süreçlerinde veya sonrasında çevrenin korunmasına ya da yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması, sektörün gelişimini engellemeyecek, aksine genel anlamda sektörün gelişimine yönelik katkıyı yapacaktır.

Sanayileşme, kentleşme, konut ihtiyacı, altyapı çalışmaları ve ülkemiz depremselliği agrega madenciliğini oldukça önemli kılmaktadır. Agrega, beton imalatının ve asfalt üretiminin en önemli hammaddesidir. Dünya genelinde agrega üretimi % 58‘lik payla tüm maden üretimi içinde birinci sıradadır. Yurdumuzun yıllık 300 milyon ton gibi yüksek üretim kapasitesi ve 1,5-2,0 milyar $ gibi bir değerle küçümsenmeyecek bir piyasa değeri ve yaklaşık 20.000 kişilik doğrudan istihdam imkanları ile giderek önem kazanan bir madencilik kolu haline gelmiştir.

Ülkemizde agrega olabilecek maden rezervleri oldukça yaygın ve büyüktür. Arazi kullanımındaki sınırlamalar, çevre sorunları ve yüksek nakliye maliyetleri mevcut rezervlerin kullanımını sınırlamaktadır. Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının önemli olduğu günümüzde ocaklarda üretilen kayaçların mümkün olduğunca verimli değerlendirilmesi gerekmektedir. Kayaçların kullanım alanlarına göre beklenen kaliteleri değişken olduğundan ocaklarda kayaç kalite değişimlerinin belirlenmesi üretim açısından çok önemlidir. Üretim öncesinde ve sırasında maden mühendislerinin sektörde görev yüklenmesi, seçici ocak işletmeciliği açısından üreticiye ekonomik yarar sağlayacaktır.

Sektörün Maden Kanunu kapsamına alınmasından sonra öncelikle teknik eleman istihdamının öneminin anlaşılmaya başlanmasıyla bu işletmeler giderek daha verimli, çevreye daha duyarlı, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından daha etkin önlemlerin alınabildiği ve iş kazalarının daha az yaşandığı bir sektör haline gelmektedir. Ancak, henüz istenilen seviyeye ulaşılamamıştır. Maden Kanunu gereği, 15 işçiden fazla işçi çalıştıran açık işletmelerde daimi nezaretçi olarak maden mühendisi çalıştırılması bir zorunluluktur. Ancak, yönetmelikte "tesisler hariç" denilerek yasaya karşı hile yoluna gidilmesini anlamak ve kabul etmek mümkün değildir. Ocak ve hemen yanı başındaki tesisin bir bütün olduğu gerçeğinden hareketle gerekli olan maden mühendisinin çalıştırılması sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda teknik bir gerekliliktir.

Önemli bir madencilik faaliyet alanı olan kırmataş sektörüne dönük gelişmelerin gözden geçirilmesi, sorunların tartışılması ve çözüm önerilerinin getirilmesi, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tartışılması, katılımcılara aktarılması ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılması amaçlanan 6. Ulusal Kırmataş Sempozyumu, Sivas -Cumhuriyet Üniversitesi ile birlikte düzenlenmiştir. Sempozyumun mevcut sorunların çözümüne, ülkemize ve sektörümüze katkı koyacağına inanıyoruz. Bu düşüncelerle sempozyumu destekleyen kamu ve özel tüm madencilik kuruluşlarımıza, Sempozyum Yürütme ve Bilimsel Kurul Üyelerine, bildiri sunarak katkı koyanlara, bizzat katılarak bizleri onurlandıranlara ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

Mehmet TORUN

Yönetim Kurulu Başkanı

Okunma Sayısı: 1050
Yayın Tarihi: 06.10.2011