TMMOB Maden Mühendisleri Odası

7. ULUSAL KIRMATAŞ SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ

7. Ulusal Kırmataş Sempozyumu "Agrega (Beton-Asfalt) Çimento Hammaddeleri Madenciliği ana teması ile, TMMOB Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi‘nin ev sahipliğinde ve Agrega Üreticileri Birliği, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği, Türkiye Hazır Beton Birliği`nin destekleri ile 5-6 Mart 2015 tarihlerinde İstanbul Maslak Sheraton Otelinde gerçekleştirilmiştir.

Çağdaş bilgi üretimi ve paylaşımının olmazsa olmazı olan çoklu disiplinlerin birlikte çalıştığı, bilgi ürettiği bilimsel bir platform özelliği taşıyan bu sempozyumu, 250`nin üzerinde mühendis, teknik eleman ve üniversite öğrencisi izlemiştir. Sempozyumda 30`u sözlü sunum 9`u poster olmak üzere toplam 39 bildirinin tartışmaya açıldığı bu bilimsel toplantıda ayrıca eş zamanlı olarak toplam 11 firma ve kurumun katıldığı bir de sergi açılışına yer verilmiştir. 

7. Ulusal Kırmataş Sempozyumunda; agrega üreticileri ve tüketicileri, mühendisler, üniversiteler, sanayiciler ve makine-ekipman üreticileri, bir araya getirilmiş, Türkiye‘de ve dünyada agrega madenciliği, standartlar, sürdürülebilir kırmataş madenciliği ve çevre, çimento, beton ve asfalt hammadde özellikleri, geri dönüşümlü agrega, maden mevzuatı gibi konular irdelenmiş, bilimsel ve teknolojik gelişmeler işçi sağlığı, iş güvenliği ve eğitimi konularında da sunumlar yapılmıştır.  7 adet çağrılı tebliğden biri olan, odamız İşçi Sağlığı İş Güvenliği Komisyonu hazırlanan bildiride ülkemizin en ağır sorunlarından biri olarak öne çıkan ve sektörümüzde sıkça yaşanan iş yerlerindeki emniyetsiz çalışma koşullarına bağlı yaralanma ve ölümlere çarpıcı bir yaklaşım sergilemiştir. Sempozyum boyunca sıkça dile getirilen ve açılış konuşmalarına da damga vuran iş cinayetlerinde kaybettiğimiz emekçiler defalarca saygıyla anılmıştır.

Sempozyumun son günü ise, MİGEM, AGÜB, OGM,  Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi temsilcilerinin panelist olarak katılımlarıyla "Büyük Kentlerdeki Agrega Madenciliği Sorunları" başlıklı bir panel gerçekleştirilmiştir. Paneldeki konuşmacıların gerek kanun ve uygulamalar ile ilgili anlatımları, gerekse işçi sağlığı iş güvenliği konusundaki hassasiyetlerin konuşulması, salonun da katkı ve sorularıyla ilerleyen toplantının sonuçta daha alacak çok yolun ve yapacak çok işimizin olduğunu bir kez daha göstermiştir.

İki gün süren Sempozyum‘da dile getirilen görüş ve öneriler ana başlıklarıyla aşağıda özetlenmiştir:

(1)Madencilik planlamalarının ve politikalarının en temel uygulaması olan Maden Kanunu son 12 yıl içerisinde 3 kez değişime uğramış ve 18 Şubatta onaylanarak yürürlüğe giren yeni maden kanunu daha şimdiden "yeni kanun ne zaman çıkacak?" şeklindeki sorularla tartışılmaya başlanmıştır. 2004 yılında 5177 sayılı kanunda yapılan değişiklikle ruhsat güvencesine kavuşturulan taş ocakları ve agrega sektörü bu kadar sık değişen ve değiştirilen bir maden kanunu ile ruhsat güvencesinden daha da riskli olan planlama, yatırım ve geleceksizlik sorunları ile karşı karşıya kalmaktadır. Mevzuatın bu duraysızlığı aynı zamanda tüm sektörü de benzer şekilde etkilemektedir.

(2)Havza Agrega Madenciliği`nin üretim, yerinde kalite kontrolü, taşıma ve rehabilitasyonu,  gibi konularda teknik önergelerin hazırlanmasında halen ciddi eksiklikler mevcuttur. Nitekim,  kırmataş işletmeleri kendi ruhsat sınırları içerisinde yapmayı taahhüt ettikleri yeniden yapılandırma veya doğaya yeniden kazandırma planları komşu ruhsatlardan bağımsız olarak hazırlayabilmektedirler.  Bu planlar  morfolojik kirliliğe neden oldukları gibi 100 metrelere ulaşan kontrolsüz, her an yenilme riskine açık şevler oluşturmakta , iş sağlığı ve güvenliğini ciddi ölçüde artarak tehdit etmektedirler. Bu durumun önlenmesi, iş sağlığı ve güvenliği önem ve önceliğinde, ekonomi ve ekoloji anlayışını da kapsayan "havza madenciliğine" uyumlu yeniden yapılandırma ve doğaya yeniden kazandırma projeleri ile ancak mümkündür.

(3)Kırmataş sektörünün, ulaştığı yatırım düzeyi, yıllık bilançosu, üretim boyutu ve sağladığı istihdam ile madencilik alanında ülkemize katma değer üreten özel ve önemli bir iş kolu durumunda olduğu; ancak, artan yoğun ve plansız/çarpık kentleşme alanları içinde kalmış kırmataş ocak işletmeleri; ham madde kapasitelerine göre sürdürülebilir üretimleri, bilimsel ve teknik açıdan "yeniden yapılandırılma gereklilikleri" dikkate alınmadan, karşılaşılan iş güvenliği ve çevre sorunları yanında artan sosyal baskılar ile teknik ve ekonomik açıdan sınırlandırılarak, sonlandırılmaktadır. 

(4)Ülkemizde agrega olabilecek maden rezervleri oldukça yaygın ve büyüktür. Ancak, "güvenilir rezerv/üretim/kalite envanteri" halen eksiktir. Bu nedenden dolayı sektörel yapı hakkındaki bilgiler tam olarak ortaya koyulamamaktadır. Üretim ölçekleri çok cılız olup orta gelir tuzağı içinde çakılı kalmış olan ülke ekonomisinin ~ 10,000 $/fert`ten olması gereken milli gelir düzeyi 25,000 $/fert`e ulaşması için en az fert başına yılda 10 ton mertebesinde agrega üretimi (780 milyon ton/yıl) olmalıdır. Söz konusu değer 2014 -2015 için kestirilen üretimin en az 1.6 katıdır.

(5)Arazi kullanımındaki sınırlamalar, çevre sorunları ve yüksek nakliye maliyetleri mevcut rezervlerin kullanımını sınırlamaktadır. Dolayısıyla, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının önemli olduğu günümüzde ocaklarda üretilen kayaçların mümkün olduğunca değerlendirilmesi gerekmektedir.

(6)Deniz yolu ile agrega sevkine imkân verebilecek İstanbul gibi mega kentlerde tek ve sınırlı sayıda aktarma limanları yetersiz kalmaktadır. Günümüzde bu ve benzeri bölgelerde faaliyet gösteren işletmeler konteyner taşımacılığına odaklı çalışmalar yürütmekte olup, "dökme yükü stoklayacak uygun nitelikte alan olmadığından"  bu miktarda malzemenin limanlardan sevkiyatı mümkün görülememektedir.

(7)Sürdürülebilirlik kavramı içinde "geri dönüşümlü agregaların" kullanımını belirleyen ve denetleyen sınır şartların bilimsel ve teknik olarak ortaya konularak  planlama ve karar alma süreçlerinde daha hızla ilerleyebilmek için gerekli  standart ve veri tabanlarının ivedilikle oluşturulması gerekmektedir. 

Bu sempozyumda, kırmataş sektöründe yer alan tüm paydaşların gelecekte üzerinde titizlikle durulması gereken konular yukarıda özetlenen konu başlıklarına göre önem ve öncelik kazanmıştır.

Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.

TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
İSTANBUL ŞUBESİ YÖNETİM KURULU
06 Mart 2015, İstanbul

Okunma Sayısı: 1055
Yayın Tarihi: 11.03.2015