Adalet Arıyoruz... Susma, Sessiz Kalma, Birgün Adalet Hepimize Lazım Olacak...
Adalet Arıyoruz
Susma, Sessiz Kalma, Birgün Adalet Hepimize Lazım Olacak...
Hatay milletvekili avukat Şerafettin Can Atalay'ın Milletvekilliği hakkında TBMM çatısı altında, anayasaya aykırılığı daha evvel 2 kez Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilmiş bir yargı kararı 30.01.2024 tarihinde okunarak düşürülmüştür. İşleme giren karar hukuki değil siyasidir.
Av. Şerafettin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararı, sadece kanunsuz değil aynı zamanda anayasayı tanımayan, anayasayı yok sayan bir işlemdir. Anayasa Mahkemesi, iki ayrı kararında hak ihlali tespit ettiği “Can Atalay’ı yeniden yargıla, cezanın infazını durdur ve tahliye et” dediği yargı kararına rağmen, Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa Mahkemesinin kararına karşı bir irade ortaya koyarak hukuksuz süreci devam ettirme kararıyla Anayasa'yı defalarca ihlal etmiştir.
Trajik olan şu dur ki; av. Can Atalay’ın, Anayasaya aykırı bir yargı kararıyla milletvekilliğinin düşürülmesine karar veren Meclis Başkanlığı Can Atalay'ın halkın iradesiyle seçilmiş bir milletvekili olduğunu açıkça kabul etmiş ve Can Atalay milletvekillidir demiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise halkın iradesiyle seçilmiş bir milletvekilini hukuksuzca 9 aydır rehin tutulduğunu ve bu durumun devamına karar vererek yürütülen tüm süreçte adım adım Anayasayı ihlal ettiğini açıkça göstermiştir. Yaşanılan tüm bu hukuksuz süreçlerin Meclis çatısı altında vücut bulması ise Meclis Başkanlığı’nın da Anayasa'yı tanımadığı gerçeğini açıkça ortaya koymaktadır. Anayasa Mahkemesi iki ayrı kararında hak ihlalini tespit ederek dosyayı görevli İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine göndererek mahkemeye “Can Atalay’ı yeniden yargıla cezanın infazını durdur ve tahliye et” demiştir. Anayasanın 153. Maddesi hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıktır. Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir ve Resmi Gazetede hemen yayımlanır dolayısıyla yasama, yürütme ve yargı organlarını, idareyi, gerçek ve tüzel kişileri bağlar hükümlerini içermektedir. Anayasa ve Anayasanın emredici hükümleri ve bağlayıcı nitelik taşıyan kesin nitelikteki kararlar istenildiğinde uygulanacak, istenilmediğinde göz ardı edilecek metinler değildir.
Bu yapılan, “Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir.” şeklindeki anayasa maddesi hükmünün de ihlalidir. Hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesi ihlal edilmiştir. Anayasa’yi ihlal suçu işlenmiştir.
Can Atalay siyasi bir rehine konumuna getirilmiştir. Bizler, bu ülkede yıllardır, hukuk devleti gereklerinin yaşama geçirilmesi için, hukukun üstünlüğü için, bağımsız ve tarafsız bir yargı için, bıkmadan, usanmadan mücadele eden paydaşlarız.
Yasama organını işlevsiz hale getiren, ülkeyi bir saray rejimi ile yönetmeyi amaçlayan siyasi iktidarın, yargı üzerindeki tahakkümüne geçit vermeyeceğiz.
Anayasa’yi ihlal suçuna ortaklık edenler, tarihe yaptıkları hukuksuzlukla geçeceklerdir.
Yargı darbesine boyun eğmeyeceğiz!
Can Atalay TBMM’de de “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ifadesinde belirtildiği gibi halkın iradesiyle seçilmiştir, halkın milletvekilidir!
Anayasanın rafa kaldırıldığı, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bu antidemokratik süreç karşısında demokrasiye, hukuka ve halkın iradesine sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Zonguldak Demokrasi Platformu. 02. 02. 2024
Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Ergen: Mücadelemiz sürecek
Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen, Ankara’da hafta sonu düzenlenen mitingin yoğun katılımla gerçekleştiğini belirterek “Taleplerimiz karşılanana kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Çalışma Yaşamı
Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Ergen: Mücadelemiz sürecek
Emek Servisi
DİSK'e bağlı Emekli-Sen, Tüm Emekliler Sendikası ve Emekliler Dayanışma Sendikası, pazar günü Ankara Anıtpark'ta "Büyük Emekli Mitingi" düzenledi. Miting sonrası Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen, BirGün’e değerlendirmelerde bulundu.
Emeklilerin açlık ve yoksulluğa mahkûm edildiğini belirten Ergen, “Sorunlarımızın son dönemde daha da artması sonrası miting çağrısı yaptık. Bunun için toplantılar, basın açıklamaları ve imza kampanyaları düzenledik. Bir ay boyunca kamuoyunun nabzını tuttuk. Bu sürecin sonunda tarihimizi belirledik ve mitingimizi gerçekleştirdik. Siyasi partiler, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri mitingimize destek verdi. Yoğun katılımla ve coşkuyla gerçekleşen bir miting oldu” dedi.
Emeklilerin taleplerini vurgulayan Ergen, şunları dile getirdi: “Taleplerimiz açık ve net. Bu ülkede şu an emeklilerin aldığı ücret neredeyse ölüm bedeli. Bizleri birleştiren işçilerin, emekçilerin ücretleri henüz ceplerine girmeden yüzde 30’unu kesen gelir vergisi düzeni ve dolaylı vergilere yapılan artışlarla emeklilerden alınıp sermayeye aktaran adaletsiz vergi sistemidir. En düşük emekli aylığı en düşük memur maaşına eşitlenmelidir. İkramiyelerin sayısı artırılmalı ve en az asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. Ulusal gelirden emeklilere de pay verilmeli. Emeklilerin örgütlenmesinin önündeki engeller ortadan kaldırılmalıdır.”
İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ
Ergen şunları dile getirdi: “Bizleri görmezden gelen sorunlarımızı çözmeyen, erteleyen siyasilere sesimizi duyurmak, sorumluluklarını ve görevlerini hatırlatmak ve toplu sözleşme masasında konuşmak için ulusal ve uluslararası yasalarda var olan iç hukuk uygulamalarını kullanarak mücadelemizi birlikte yürütmeye devam ediyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. Taleplerimiz karşılanan kadar mücadelemiz sürecek. ”
EMEKLİLERİN ORTALAMA MAAŞI 8 BİN 295 TL
Sosyal Güvenlik Kurumu (SSK) verilerine göre, 2023 yılı Eylül ayı itibarıyla Türkiye genelinde toplam emekli sayısı 15 milyon 751 bin 917'ye ulaşırken, emeklilere yapılan toplam aylık ödeme 130 milyar 658 bin 518 TL oldu. Bu verilere göre yaklaşık 16 milyon emeklinin ortalama maaşı sadece 8 bin 295 TL seviyesinde bulunuyor.
Emekli aylıklarındaki vahim tabloya dikkat çeken sosyal güvenlik uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, X hesabında yaptığı paylaşımda, 2002'de asgari ücretin yüzde 22 üzerinde olan ortalama emekli aylığının 2023'te asgari ücretin yüzde 27 altına gerilediğini söyledi. Çelik, emekli aylıklarının geride kalan 21 yılda asgari ücret karşısında yüzde 40'lık kayıp yaşadığını belirtti.
Emekli aylıklarının prim miktarı ve prim gün sayısı dikkate alınarak ve aylık bağlama oranı eski düzeyine çekilerek yeniden hesaplanması çağrısında bulunan Çelik, "Aylıklardaki dengesizlik giderilmelidir. Emekli aylıkları büyümeden tam olarak yararlanmalıdır. Aksi halde sadece en düşük emekli aylıkları değil, ortalama emekli aylıkları da sefalet aylığı olmaktan kurtulamaz" ifadelerini kullandı.
Türkiye Emekliler Derneği’nin (TÜED) yaptığı araştırmaya göre ise en düşük emekli aylığı asgari ücret karşısında son 5 yılda eridi. Derneğin açıklamasında, “Müdahale edilmediği takdirde emekli aylıklarının alım gücü giderek daha da düşecektir” denildi.