BASIN AÇIKLAMASI
HEMA ENDÜSTRİ A.Ş.‘NİN AMASRA-B SÜRECİ
Bugün; bağımsızlığımızın simgesi, laik demokratik çağdaş hukuk devleti olan Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Çanakkale Zaferinin yıldönümüdür. Emperyalizme karşı verilen ulusal kurtuluş mücadelesinde hayatların kaybeden şehitlerimizi, Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyoruz.
TTK Genel Müdürlüğü ile HEMA ENDÜSTRİ A.Ş. arasında 15 Nisan 2005 tarihinde bir sözleşme imzalanmıştır. İmzalanan sözleşme; hukuku Türkiye Taşkömürü Kurumu‘nda kalmak kaydıyla Amasra-B Sahası‘nın 20 yıl rödevans karşılığı Hema Endüstri A.Ş.‘ye işletmeye verilmesine ilişkindir. Sözleşmeye göre;
- Taraflarca imzalanmış olan sözleşmenin imza tarihinden sonra hazırlanacak "işletme projesi" 45 gün içinde TTK‘ya verilecek ve projenin onaylandığının işletmeciye tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde imzalanacak protokol ile de yer teslimi yapılacaktır. Yer teslim tarihi işin başlama tarihidir. İşletme Projesinin bu süre içinde verilmemesi bir yana aradan geçen 3 yıla yakın bir süreye rağmen ortada "işletme projesi" yoktur. Bu durumda yer tesliminin nasıl yapıldığını sormak gerekir.
- İşletmeci, işletme projesini bugüne kadar hazırlamamış ve bunun yerine Mayıs 2006‘da "İşletme Avan Proje"si olarak bir ön çalışmayı TTK‘ya göndermiştir. Ön İşletme Projesi olarak isimlendirilen, 15.04.2005 tarihinde Kuruma verilen projeden 1 yıl sonra hazırlanan ve Maden Kanununda tanımı olmayan "Avan Projesi" bir işletme projesi değildir. Sözleşmeye göre yer teslimi yapılacak sahayla ilgili projenin "kesinleşmiş ve onaylanmış proje" olması gerekmektedir. Buna rağmen "İşletme Avan Projesi" TTK tarafından oluşturulan bir komisyon kararıyla olumlu görülerek yer teslimi için yeterli bulunmuş ve söz konusu saha işletmeciye teslim edilmiştir.
- "Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu 2006 yılı Raporu"nda bu konu özellikle irdelenmiş ve bu raporun Amasra ile ilgili bölümünde;
"...15.04.2005 tarihli sözleşme hükümlerine göre firmanın 45 gün içinde İşletme Projesi vermesi gerekirken, firma 05.07.2005 tarihinde kuruma "Amasra-B Projesi Ön Etüt Raporu" adı altında bir rapor, 12.09.2005 tarihinde 2 adet "Rapor", 08.11.2005 tarihinde bir "Proje" ve 01.12.2005 tarihinde ise "Kömür Üretim Projesi" başlıklarını taşıyan ev ödevi şeklinde hazırlanmış çeşitli rapor ve projeler sunmuştur. Söz konusu rapor ve projeler kurumca uygun görülmeyerek, sözleşme hükümlerine uygun standartlarda hazırlanması gereken "İşletme Projesi"nin teslimi için firmaya 23.02.2006 tarihinde 45 günlük süre verilmiştir... Sonuç itibariyle sözleşmenin imzalanmasından sonra 45 gün içerisinde verilecek işletme projesinin onayını müteakip 7 gün içerisinde yapılması gereken yer teslimi yaklaşık 1 yıllık gecikme ile 10.05.2006 tarihinde yapılabilmiştir..." diye görüş belirtmiştir.
- İşletmeci Avan Projede yer alan termin planı hedeflerine ulaşamamış ve TTK‘ya gönderdikleri 21.01.2008 tarihli yazıyla üretime geçiş tarihinin 27 ay 10 gün ertelenmesini talep etmiştir. Erteleme talebini görüşmek üzere oluşturulan birinci komisyon nedeni bilinmeyen (!) gerekçelerle görevinden ayrılmış ve onun yerine oluşturulan ikinci komisyon bu talebi 17 ay 5 gün olarak onaylamıştır. Bu durumda üretime başlama tarihinde ciddi bir gecikme olacaktır. İşletmecinin ek süre verilmesi için ileri sürdüğü gerekçelerin hiçbiri rödevans sözleşmesinde çalışmaların ertelenmesini sağlayan "18. Madde" kapsamına girmemektedir. Esasen rodövans sözleşmesinin 13/a maddesine göre bunları daha önceden bildiği veya bilmesi gerektiği kabul edilmelidir.
Sonuç olarak;
Yukarıda da belirtildiği gibi ortada Yönetim Kurulunun onayından geçen ve mevzuata uygun bir işletme projesi olmadığı gibi sözleşmede taahhüt edilen 3 yıllık süre de dolmak üzeredir ve üretilen herhangi bir kömür de ortada yoktur, bu gidişle önümüzdeki birkaç yıl içinde olması da mümkün değildir. Taahhütler yerine getirilmemiştir.
Buna göre; kanaatimizce sözleşme hükümlerine aykırı bir süreç işlemektedir. İhale aşaması göz önüne alındığında başka firmaların önünün kesildiği söylenebilir ve bu nedenle ek süre verilmesi sözleşmeye aykırı bir durum olarak değerlendirilmektedir.
Dolayısıyla;
•1. Öncelikle; İşletmecinin Maden Kanununa uygun "İşletme Projesi"ni bugüne kadar neden vermediğinin sorgulanması,
•2. İşletmecinin çalışmalarını sözleşme hükümlerine göre yürütüp yürütmediğinin saptanması,
•3. İşletmeciye verilen ek sürenin sözleşme hükümlerine ve mevzuatlara uygun olup olmadığının belirlenmesi,
•4. Ertelenmenin doğuracağı gelir kayıplarının belirlenmesi,
•5. Erteleme talebini görüşen ilk komisyon üzerinde olumlu görüş verilmesi açısından, Kurum Yönetimi tarafından baskı oluşturulup, oluşturulmadığının açıklığa kavuşturulması,
•6. Sözleşmede yer almamasına rağmen Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi‘nin nakliyat, üretim ve havalandırma amacıyla kullandığı kuyunun işletmeciye avantaj sağlayacak şekilde kullanımına izin verilmesinin haksız rekabete neden olup olmadığının sorgulanması,
gerekmektedir.
Genel bir değerlendirme yapıldığında görünen gerçek şudur ki; ülkemizde uygulanan kamu kuruluşlarının tasfiye politikasına bir yenisi daha eklenecek ve uzak olmayan bir gelecekte Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi tümüyle özel sektöre devredilecektir. Zonguldak Maden Platformu bileşenleri olarak; bölgemizde, ülkemizde istihdam yaratmak ve üretim yapmak amacıyla kamu yararı gözetilerek yapılacak yatırımların karşısında değiliz. Yapılacak çalışmaların kanun ve ilgili mevzuatlara uygun, hiç kimseye çıkar sağlamayacak şekilde uygulanmasından yanayız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
18.03.2008
TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI ZONGULDAK ŞUBESİ
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI ZONGULDAK ŞUBESİ
GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI
ENERJİ, SANAYİ VE MADEN EMEKÇİLERİ SENDİKASI
MÜHENDİS MİMARLAR DERNEĞİ
ZONGULDAK MADEN MÜHENDİSLERİ DERNEĞİ
MEMURLAR DERNEĞİ
MADEN TEKNİKERLERİ DERNEĞİ GENEL MERKEZİP