Basın Açıklaması
Mevcut Maden Kanunu’nda yapılması öngörülen değişiklikler için ortaya konulan gerekçeler, en başından itibaren madencilik sektörünün genel sorunlarını tam olarak kavramamış ve çağdaş çözümler üretmeye yönelik tasarımlanamamıştır. Dolayısıyla, konuya duyarlı pek çok kuruluş gibi Maden Mühendisleri Odası da tasarıya en başından şüpheyle yaklaşmış, sektörün gelişmesine yönelik önemli bir katkı yapmasını beklemenin fazlaca bir iyimserlik olacağı görüşünü taşımıştır.
Bununla beraber, odamız, değişikliklere yönelik çalışmaların her aşamasında, müdahil olmaya ve uzmanlık birikimini tasarıya yansıtmaya gayret göstermiştir. Bu çaba, bir ihtisas odası olarak Maden Mühendisleri Odası’nın en temel görevlerinden biridir.
Madencilik sektörünün en önemli sorun alanlarından biri de taş ocaklarıdır. Bir madencilik etkinliği olan taş ocakçılığının düzenlendiği Taşocakları Nizamnamesi‘nin yürürlükten kaldırılarak Maden Kanunu kapsamına alınması, denetimlerinin bilimsel bilgi temelinde yapılması bakımından yaşamsal bir zorunluluktur. Hiç bir şekilde gözardı edilemeyecek olan bu husus ile ilgili olarak yapılan yoğun çalışmalar sonucu, tasarının nadir olumlu unsurlarından biri olarak, taş ocaklarının tasarı kapsamına alınması sağlanmıştı.
Ancak, 27 Ekim 2003 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılan görüşmelerde kum ve çakıl madenciliği tekrar Maden Kanunu kapsamından çıkarılmış ve bunların Taşocakları Nizamnamesi kapsamında değerlendirileceği belirtilmiştir.
Yüz yıl önce düzenlenen Taşocakları Nizamnamesi günümüzün ihtiyaçlarına cevap verememektedir. Taşocakları işletmelerinde, mühendis denetiminden uzak, plansız ve projesiz yapılan üretimin, iş kazalarına ve çevre katliamına yol açtığı bir gerçektir. Denetimsizlik nedeniyle, taşocaklarında her yıl 100‘den fazla ölümlü kaza gerçekleşmektedir.
Bu gerçekler ortada iken, taş ocaklarınının kamu tarafından denetimini sağlayacak düzenlemeden neden vazgeçildiği kamuoyuna açıklanmalıdır. Bu hususta hangi çıkar gruplarının etkili olduğu, bu karar değişikliği ile kimlerin haksız kazanç elde edecekleri kamuoyunca bilinmelidir.
Kamuoyunun bilgisine sunar, söz konusu düzenlemeyi yapanların her yıl iş kazalarında ölen 10‘larca kişinin ve denetimsiz çalışma sonucu harap edilen çevrenin sorumluluğunu da taşıyacaklarını hatırlatmak isteriz.
TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
Ankara, Kasım 2003