BASIN AÇIKLAMASI

YETER ARTIK!!

YETKİLİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ

Son zamanlarda Türkiye Taşkömürü Kurumu‘nda çalışan, kamusal yarardan yana amaçları ve çalışma ilkeleri net olan, siyasi beklentiler ve şahsi hesaplar peşinde koşmayan, görev sorumluluğunun bilincindeki Odamız üyesi teknik elemanlara aynı kurumda çalışan, şiddeti yaşam biçimine dönüştürmüş ve görevlerinde yozlaşan birtakım kişiler tarafından yapılan sözlü ve fiili saldırılar maalesef sıradan günlük olaylar haline gelmiştir. Bu süreç daha önce yaşadığımız ve bir meslektaşımızı alçakça bir saldırıyla kaybettiğimiz bir sürece doğru, eğer acil olarak radikal önlemler alınmazsa, kontrol edilemez vahim sonuçlara doğru yol almaktadır. Yetkilileri ve ilgilileri buradan uyarıyoruz, böyle bir durumun oluşmasının vebalini hiç kimse ödeyemez.

Uzun yıllardan beri Kamu Kuruluşlarına, özellikle de KİT‘lere siyasi iktidarların taassupları, siyasi tercihleri ve seçim yatırımları üzerinden personel alınmıştır. Herkes tarafından bilinen bu yöntemle "işe göre adam değil, adama göre iş" geleneği oluşmuştur.

Sistematik bir hal alan bu iş hayatı, TTK bünyesinde çok sayıda işini bilen!, işini yürüten!, işe gelmeden maaş alan insanlar yaratmıştır. İş kanunu ve diğer mevzuatlara göre iş akdi fesih olması gereken böyle kişiler bir şekilde çalışmaya devam etmişlerdir. Bu durumda olanlardan bazıları daha da ileri giderek çeşitli baskılar yapmaktan ve tehditler savurmaktan çekinmemişlerdir. Bir nevi "kayırılan mafyavari yapılanma" oluşmuştur.

Böyle kişilere hiçbir işlem uygulanmaz ve görmezlikten gelinirse sorun yoktur. Ancak yasa ve yönetmelikler uygulanmaya başlanırsa, kişisel baskı, sendikal baskı, feodal baskı, siyasal baskı, tehdit ve şiddet sırayla kullanılır olmaktadır. Kurum işyerlerinde bu tür örneklerle dolu onlarca olay yaşanmıştır. Ve o kadar ileri gidilmiştir ki sözle tacizler, yol keserek tehditler, tartaklamalar yapılmış ve kurum mallarına zarar verme yolları denenmiştir. İş Kanunu ve İş Disiplini gereği iş akdi fesih edilmesi gereken böyle kişilere sadece "iş yeri değiştirme" gibi hiçbir yaptırımı olmayan cezaların uygulanması onları cesaretlendirmekte ve yine çeşitli baskılarla bu kişiler aynı iş yerine geri dönebilmektedirler.

Saldırıyı gerçekleştiren bu tür kişiler başka müessesede, diğer meslektaşlarımızın karşısına mühendise saldıran kişiler olarak çıkmaktadırlar. Bu tür olaylar Kurumda adi vaka veya kişisel problem gibi algılanmakta, kurum yararını ve işini iyi yapmaktan başka niyeti olmayan meslektaşlarımız yalnız bırakılmaktadırlar.

16.09.2004 tarihinde TTK Üzülmez Müessesesi Asma İşletme müdürü Avni Cinel‘in katledilmesi sonrası kitle örgütlerinden; TTMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi, TTMOB Makina Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), KESK-Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası, Zonguldak Şubesi Mühendis ve Mimarlar Derneği, Zonguldak Maden Mühendisleri Derneği, Maden ve Enerji Mensupları Derneği (MEM-DER)‘nin katılımlarıyla oluşturulan komisyon olayın gerçekleşmesinde etkili olan şartlarla ilgili tespitlerde bulunmuştur. Bu tür olayların tekerrür etmemesi için değerlendirme yaparak, çözüm önerilerini her platformda yetkili ve ilgililere iletmiştir.

Gelinen noktada yapılan tespitlerde herhangi bir düzelme olmadığı gibi yozlaşma devam etmiştir. Bunun sonucunda iki meslektaşımız son iki hafta içinde saldırıya uğramışlardır. Kamu adına ve kamuyu temsilen Kurumun daha iyi duruma gelmesi için çabalayan mühendislerden oluşan meslektaşlarımız sadece işini daha iyi yapmak adına çabalarını sürdürmekte, buna karşın çalışmadan para kazanma kuralsızlığını adet edinen özelliklere sahip, kuruma hiçbir yararı olmayan kişilerin fiziki ve sözlü saldırılarına maruz kalmaktadırlar. Aynı tür müdahalelere Maden Nezaretçileri de maruz kalmaktadırlar.

Geçmişte, işçi ile nezaretçi-mühendis, mühendisle-yönetici, işçi ile sendikacı, sendikacı ile işveren arasında yaşanan pek çok olay ya örtbas edilmiş ya da hafif cezalarla geçiştirilmiş ve sonuçta bu aşamaya gelinmiştir.

Sonuç olarak kurumda verimli ve güvenli bir çalışma ortamı ortadan kaybolmuştur. Aynı zamanda meslektaşlarımızın güvenliğinden (can güvenliği) de endişe edilmektedir. Daha verimli ve güvenli çalışma ortamı yaratmak için İş Kanunları çerçevesinde kurumun yetkili kurulları (İnceleme, Denetleme ve Yönetim) devreye sokulmalı kuruma hiçbir yararı bulunmayan bu tür kişilerin kurumla ilişkileri kesilmelidir. Benzer olayların yaşanmaması için ilgili tüm mevzuatlar harfiyen, ayrımsız tüm çalışanlara uygulanmalıdır. Kurum yönetimi, sendika ve meslek kuruluşlarının yöneticileri ve siyasiler acilen işe gelmeyen-işten kaçan veya disiplinsiz davranan kişileri korumayacaklarına ilişkin kamuoyu önünde (örneğin tv‘de) açıklama yapmalıdırlar. Hakaret, tehdit veya saldırı olaylarında muhatabı affetse bile af olmamalıdır.

Yetkilileri ve ilgilileri görevlerini yapmaları konusunda buradan bir kez daha uyarırken, üyelerimizin haklarını savunma görevi olan örgütümüzün bu konunun takipçisi olacağını kamuoyuna duyuruyoruz.

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

ZONGULDAK ŞUBESİ YÖNETİM KURULU