TMMOB Maden Mühendisleri Odası

BASINA VE KAMUOYUNA

BASINA VE KAMUOYUNA

5000 yıllık egemenlik sistemi sürekli savaş, yıkım ve felaketler üretmiştir. Bu felaketlerin en büyüğü ise milyonlarca insanın hayatına mal olan 2. dünya savaşı olarak kayıtlara geçmiştir. 2. Dünya savaşının başladığı gün olan 1 Eylül günü, savaşın yıkımlarının hatırlanması ve barışın dünya üzerinde hakim kılınması amacıyla Dünya Barış Günü olarak ilan edilmiştir. Ancak faşist, baskıcı ve yayılmacı eğilimlerin dünya ve özellikle Ortadoğu coğrafyasındaki hakimiyet kavgaları, dünya barışına ulaşmayı engellemeye devam etmektedir.

Özellikle günümüzde Suriye‘de yaşanan ve rejim ile muhaliflerin tamamen insanlık dışı yöntemleriyle geliştirdiği savaş, yanı başımızda bir trajedinin yaşanmasına neden olmuştur. Suriye‘de yaşanan vahşetin karşısında kendi alanlarında güvenli yaşam alanları oluşturan ve bütün halklarla birlikte kendi özyönetimlerini kurmaya çalışan Rojava halkına ise dışarıdan gelen, Türkiye ve bölge ülkelerinin desteklediği çeteci gruplar saldırarak halkların Rojava‘da yeşerttikleri devrimi boğmaya çalışmaktadırlar. Suriye savaşında hiçbir vahşetten geri kalmayan güçler aynı vahşeti Rojava‘da da uygulayarak, kitlesel katliamlarla sonuç almaya, Rojava direnişini ve halkın iradesini katliamlarla ve açlıkla kırmaya, Rojava‘yı teslim almaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle her taraftan çepeçevre kuşatılmış, sınır kapıları geçişlere ve insani yardımlara kapatılmıştır. Çeteler Türkiye‘de toplantılar yaparak Rojava‘da katliam kararları alırken, Türkiye Rojava‘ya kapıları kapatmaktadır. Bu Kürt halkı için asla kabul edilemeyecek bir durumdur. Türkiye‘nin Rojava‘nın kazanımlarının karşısında değil yanında yer alması; özellikle barışın konuşulduğu bu günlerde Rojava‘ya yaklaşım konusunda iktidarın daha hassas ve dostane yaklaşması her Kürdün temel beklentilerinden biridir ve iktidarın tavrı hayal kırıklığı yaratmaktadır.

İktidarın tavrının hayal kırıklığı yarattığı bir diğer konu ise Demokratik Çözüm sürecindeki tavrıdır. 2013 Newroz‘unda, Sayın Abdullah Öcalan tarafından başlatılan demokratik çözüm sürecinde PKK‘nin, üzerine düşen sorumluluk gereği, silahları susturarak geri çekilme sürecini başlattığı, ancak hükümetin demokratikleşme ile ilgili adımları atmakta pek istekli davranmadığı ve bahaneler üretmeye başladığı görülmektedir. Kürt siyasetçilerin halen cezaevlerinde tutulduğu, yasalarda demokratikleşmeyi sağlayacak düzenlemelerin yapılmadığı, 12 Eylül anayasasının değiştirilmediği, Kürt kimliğinin ve dilinin tanınmadığı ve anayasal güvenceye alınmadığı bir ortamda demokratik çözüm sürecinin belirsizliği tartışılmaya başlanmıştır. Kürt sorununun çözümü sadece silahların susması değildir; Kürt sorununun çözümü için Kürt Halkının halk olmaktan kaynaklanan haklarının tanınması, demokratik, eşitlikçi, kardeşçe yaşanacak bir düzenin tesisi gerekmektedir. Demokratik çözüm sürecinin ikinci aşaması olarak adlandırılan demokratikleşme sürecini geçiştirmeye ya da ertelemeye çalışmanın, demokratik çözüm sürecini seçim hesaplarıyla ele almanın kabul edilebilir bir tarafı bulunmamaktadır.

Kürt sorununun demokratik çözümü ve Rojava için sesimizi çok daha fazla yükseltmemiz gereken bir dönemden geçmekteyiz. Kürt sorununun çözümü ve demokratik, eşitlikçi bir sistemin tesisi için demokratik mücadelemizi her zamankinden daha ileri bir düzeye taşımamız gerekmektedir. Zamanın ruhu bizi göreve çağırmaktadır ve sorumluluğumuz her zamankinden daha fazla, görevimiz her zamankinden daha ağırdır. Bu nedenle 1 Eylül Dünya Barış Günü‘nde Amed İstasyon Meydanında yapılacak mitingde, yüz binlerce insanın hep bir ağızdan barışı haykırması ve demokratik taleplerini ortaya koyması, Newroz‘a yanıt olması gerekmektedir. 2013 yılının 1 Eylülü hem demokratik çözüm sürecinin ilerlemesi hem de Rojava devriminin sahiplenilmesi sonucunu doğurmalıdır. Bu itibarla, her çevreden ve her renkten insanımızın 1 Eylül günü istasyon meydanında düzenlenecek mitinge katılımının tarihsel bir sorumluluk olduğu inancındayız. Biz TMMOB Diyarbakır İKK bileşenleri olarak, tarihsel sorumluluğumuz gereği, üyelerimizle birlikte miting alanında bulunacağız. Bu vesileyle bütün halkımızı da barışa sahip çıkmak, demokratik çözüme güç katmak ve Rojava‘yla dayanışmak üzere 1 Eylül günü Amed İstasyon meydanında düzenlenecek olan mitinge katılmaya çağırıyoruz.   24.08.2013

TMMOB DİYARBAKIR İL KOORDİNASYON KURULU

Okunma Sayısı: 704
Yayın Tarihi: 26.08.2013