Basına ve Kamuoyuna : Bir Özelleştirme Faciası Daha
BASINA VE KAMUOYUNA
Bir Özelleştirme Faciası Daha
Karadeniz Bakır İşletmeleri A.Ş.’ye ait maden sahaları, Murgul Bakır İşletmesi, Samsun ilinde mevcut arsalar ve Murgul Bakır İşletmesi bünyesinde yer alan Hidroelektrik Santrali, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın açtığı ihale sonucu, 37,6 milyon dolar bedel ile Eti Bakır A.Ş.’ye (Ceka Grup)verilmiştir.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın, madencilik sektöründe daha önce tamamladığı pek çok özelleştirme uygulamasında olduğu gibi, KBİ’nin özelleştirilmesinde de pek çok soru işareti bulunmaktadır.
Konuya ilişkin cevaplanması gereken soruları gündeme getirmeyi kamusal sorumluluk gereği önemli görmekteyiz:
1) Bakır fiyatlarının son iki yılda % 400 arttığı ve fiyatların giderek artmakta olduğu dikkate alındığında, söz konusu özelleştirme akılcı ve karşılık olarak alınan bedel gerçekçi midir?
2) Daha önce Kastamonu Küre’deki bakır madenlerini ve Samsun’daki bakır izabe tesislerini de aynı yöntemle 33 milyon Dolar bedelle kamudan alan firma, aldığı tarihten itibaren ne kadar ciro yapmış ve yaptığı üretimden elde ettiği gelirin ne kadarıyla bakır sektöründe yatırım yapmış, üretim kapasitesi ve istihdam yaratmıştır?
3) KBİ AŞ’nin Murgul İşletmesi’nin bilinen maden potansiyelinin 325 milyon Dolar ve bu potansiyelin değerlendirilmesiyle yaklaşık 130 milyon dolar gelir elde edilebileceği Hidroelektrik Santralı’nın değerinin 5 milyon Dolar olduğu ve yıllık 1 milyon dolar gelir getirdiği ve Samsun’da mevcut 1.200 dönüm arazinin değerinin 70 milyon Dolar olmak üzere KBİ AŞ’nin toplam değerinin 205 milyon Dolar olduğu doğru mudur? Bu durumda, söz konusu kuruluş neden değerinin son derece altında özelleştirilmiştir?
4) Firmanın teklif ettiği 37,6 milyon Amerikan Doları, ne şekilde ve hangi sürede devlete ödenecektir?
5) Son üç yılda madencilik sektöründeki pek çok kuruluşu özelleştiren Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, özelleştirdiği kuruluşların ülke ekonomisine olan katkılarını takip ederek uygulamalarının sonuçlarını izleyebilmekte midir?
Son 25 yıldır Türkiye’nin önündeki engelin kamu kuruluşları olduğu, çözümün ancak bu kuruluşların özelleştirilmesi ya da kapatılması ile olabileceği söylenegelmektedir. Ancak söz konusu uygulamalar sonucunda ülkemiz krizlerden kurtulamamakta, her geçen gün yarışta daha da gerilere düşmektedir. Türkiye artık bu saplantıdan vazgeçmeli, yanılgıdan geri dönmelidir. Ülkemiz; içine düştüğü duruma layık değildir, kaynakları ve potansiyelleri son derece yüksektir. Ancak söz konusu kaynak ve potansiyelleri, sadece ve sadece kendi iradesiyle geliştirebileceği ulusal politikalar ile kullanabilir. Uluslararası kredi kuruluşlarının Türkiye’ye verebileceği hiçbir şey olmadığı gibi, bu kuruluşların dayattığı politikalar ile ülkemiz her geçen gün elindeki değerlerini de yitirmektedir.
Mevcut kamu kesiminde, doğru planlamalar ve akılcı yönetim ile ülke kalkınmasına yönelik harekete geçirilebilecek potansiyel bulunmaktadır. Küçültme, özelleştirme, kapatma saplantılarından vazgeçilerek, bu potansiyel, doğru politikalar ile ekonomik ve toplumsal kalkınma hedefine yönlendirilmelidir.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
Ankara, Mayıs 2006