Bir kıvılcım düştü önce
Manisa‘nın Soma ilçesinde 298 madencinin hayatına mal olan yangının nedeni için önce ‘trafo patlaması‘ ardından ‘bilinmeyen bir tutuşturucu‘ açıklamaları yapıldı. Olayla ilgili en çarpıcı iddia, faciadan canlı kurtulmayı başaran üretim çavuşu İ.B.‘den geldi. SABAH‘a konuşan İ.B.‘nin iddiasına göre, günün erken saatlerinde trafoya yakın bir noktada bir tahkimat direği yerinden oynadı. Topçu diye tabir edilen ekip, direği değiştirmek için çalışma yaparken, yarım dinamit lokumu patlattı. Patlamayla, madeni baştan aşağı geçen elektrik iletim hattı hasar gördü. Elektrikçi çağrılarak kontrol yapıldı, kablonun değişmesi gerekiyordu. Ancak iddiaya göre, değiştirilmesi uzun süreceği ve üretimin en az 4 saat durmasına yol açacağı için, verilen talimat üzerine ekip, kabloyu bantla sarıp direği değiştirdi. Ancak üretim kapasitesi artırıldığı için daha fazla enerji verilen kabloda, saat 15.00 sıralarında aşırı akıma dayanamayan bantlı bölgede kıvılcımlar çıkmaya başladı. Kıvılcımlar, standart dışı kabloları ve paleti tutuşturdu. Tahkimat direkleri ve kömür de alev alınca, madenin içi kısa sürede cehenneme döndü. Yıllardır madende çalışan İ.B., konuşması halinde işsiz kalabileceğini ancak yine de savcının çağırması durumunda gördüklerini anlatacağını belirtti.
‘DUVARLAR BİLE YANIYORDU‘
İ.B. "Çıkışa yakın olduğum için hemen kaçtım.. Sonra arkadaşlarımı kurtarmak için madene döndüm. İnanılmaz sıcaklık vardı. Gözlerim içi bile yandı. Duvarlar yanıyordu. Birçok arkadaşımı orada kaybettim. Gördüklerimi anlatmazsam onların hakkı üzerimde kalır" dedi. Öte yanan savcılık AKUT ve itfaiye ekipleri hakkında, temiz hava için çalıştırılan havalandırmanın, karbonmonoksit gazını daha derinlerine ittiği iasıyla soruşturma başlattı.
‘FACİAYI İŞLETME HATASI GETİRDİ‘
Soma‘daki maden faciasının ardından sis perdeleri aralanmaya başlanıyor. Kazanın olduğu andan bugüne kesintisiz bölgede olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, Türkiye‘de madenler yılda iki kez denetleniyor. Türkiye Kömür İşletmelerine ait olan ve Soma A.Ş.‘nin işlettiği madende en son denetim şubatta gerçekleşti. Bu denetimde madende bir aksaklığa rastlanmadı. Bakanlığı kurmaylarının üzerinde durduğu konu anlık gerçekleşen bir işletme hatası. Yetkililer, kazanın yani kömürün alev aldığı bölgenin temiz hava alan bölge olduğunu belirterek, "Kömürün uzun süre temiz havaya maruz kalması durumunda alev alma riski belirebilir. Kaza böyle gerçekleşmiş olabilir. Bu durumda kazaya operasyonu yürütürken yaşanan işletme kazası yol açmıştır" değerlendirmesi yaptı. İlk veriler ise yer altında yaşanan can pazarını ortaya koyuyor. Yangınla birlikte görüş mesafesinin oldukça düştüğünü aktaran yetkililer "Kimse yürüyememiş, kaçış imkânı bile olmamış. Bu derece bir kazanın gerçekleşmesi için bir ihmalin oluşması gerekiyor" yorumunda bulundu.
16 MADDELİK İHMAL ZİNCİRİ
Soma‘da meydana gelen facianın ardından Maden Mühendisleri Odası ilk durum tespitini yaptı. Maden mühendisleri faciadaki 16 önemli eksiğe dikkat çekti. Oda Başkanı Ayhan Yüksel, "Bir yaşam odası 40 kişi alıyor. Üst düzeyde önlemler alınsa bu kadar ölüm olmazdı" dedi. İşte, maden mühendislerinin olayın nedeni ve ihmallere ilişkin ilk tespitleri: "İşçilerin çoğu yangından değil gaz zehirlenmesinden öldü. Kazanın nedeni trafo patlaması değil kömürün tutuşmasından kaynaklı. Müdahalede geç kalındı, ilk etapta uzman ekipler yoktu. Maden kontrollü ve tüm mevzuata uygun olsaydı bu kaza yaşanmazdı. Söndürme ekipmanı yetersizdi. Havalandırma yolları yeterli olsa daha fazla işçi kurtulurdu. Eğitimi olmayan işçiler çalıştırıldı. Ocakta uygun vasıfta gaz ölçüm cihazı olsaydı kayıp bu kadar fazla olmazdı. Ferdi maskeler yeterli olsa daha fazla kişi kurtulurdu. Yeraltı çalışma yerlerinin kaçışa olanak verecek şekilde en az iki ayrı yolla yer üstüne bağlı olması gerekirdi. Grizulu ocaklarda elektrik tesisatında ana devre kesici olması gerekirdi. Elektrik tesisatının ve motorlarının alev sızdırmazlık özelliği olması zorunluydu. Yanmaz kablo kullanılmadı. Yangın öncesi uyarı sistemi çalışmadı. Gaz ölçüm cihazı yoktu, asansörler çalışmadı. Soma‘daki diğer madenlerde riskler var."
MADENCİLERİN OMERTA KORKUSU
Madende çalışan ancak adı konulmamış ‘omerta‘ (suskunluk) yasasından korktuklarını belirten bazı madenciler ise, "Soma bir maden şehri. Ve ‘ocakta olan ocakta kalır‘ görüşü var. Yanlışları, hataları söyleyenler dışlanıyor. Sadece çalıştığımız madende değil, hiçbir madende iş bulamayız" diyerek konuşamadıklarını dile getirdi. Bir madenci, "Yaşadığımız bir adaletsizliği kahvehanede arkadaşlarıma anlattım. Anında fişlendim. İşten çıkarıldım, diğer madenlere adım verildi. Emekliliğime birkaç yüz günüm kaldı ama çalışamıyorum. Konuşanın maden hayatını bitiriyorlar" dedi.
‘SABOTAJ İHTİMALİ ARAŞTIRILMALI‘
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kahyaoğlu, Soma‘da yaşanan maden faciasında sabotaj ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Kahyaoğlu "İhmal, tedbirsizlik, suiistimal ve sabotaj dahil bütün ihtimaller göz önünde bulundurulmalı. Böyle korkunç bir şeyi düşünebilecek hastalıklı insanlar elbette vardır. Trafonun patlaması bana çok mümkün gözükmüyor. Meclis‘te Soma‘nın tartışıldığı bir dönemde, iki vardiya çalışanlarının ocak içine bir arada olduğu anl, Türkiye‘nin en güvenli madeninde böyle bir kaza oluyorsa sabotaj ihtimali mutlaka göz önünde bulundurulmalı" dedi. Kahyaoğlu maden ocağı sahibinin ihmaline de dikkat çekerek "Neden bir vardiya boşaltılmadan ikinci vardiya aşağı alınıyor? 15 dakika iş kaybı olacak diye bu risk göz önüne alınmamalıydı" diye konuştu. Kahyaoğlu, facianın nedenleri ortaya çıkmadan sadece iktidar partisinin sorumlu tutulmasını eleştirerek, "Bir olay olduğunda hemen Sayın Başbakan‘ı suçlamak kolaycılıktır. Önce bütün iddialar araştırılmalı. Sorumlular mutlaka hesap vermeli" dedi.
‘GEREKENİ YAPMAK İNSANİ BORCUMUZ‘
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik AK Parti Genel Merkezi‘nde basın toplantısı düzenledi. Çelik "Burada ihmal, kusur, eksiklik, aymazlık, kasıt söz konusuysa tespit edilecektir. Gerekeni yapmak bizim yasal, kanuni, siyasi, insani, ahlaki, vicdani, namus borcumuzdur. Maden 2009‘dan beri 11 kere denetlenmiş. Aykırı 3 durum tespit edilmiş ve bunlar giderilmiş. Somalıların başbakanlarına, bakanlarına sitem etme hakları var. Ama Türkiye‘de protesto mangası olan bazı kimseler, acıdan rant devşirmeye çalışıyorlarsa, kendi insanlarının yaralarını derinleştiriklerini bilmeliler Yas evinde kimsenin horon tepmeye hakkı yok" dedi.
CANNES FESTİVALİNDE SOMA UNUTULMADI
67. Cannes Film Festivali‘nde Altın Palmiye için yarışan "Kış Uykusu" filminin galası için Fransa‘da bulunan sanatçılar Soma‘yı unutmadı. Demet Akbağ, Nuri Bilge Ceylan, Haluk Bilginer ve Melisa Sözen, fotoğraf çekimi sırasında "#Soma" yazılı dövizlerle poz verdi. Film gösteriminin ardından düzenlenecek davet facia nedeniyle iptal edildi.