TMMOB Maden Mühendisleri Odası

Diyarbakır’da Panel Gerçekleştirildi.

Diyarbakır’da Panel Gerçekleştirildi.

Diyarbakır Şubemizce düzenlenen " Maden üretiminde mühendisin yeri ve önemi" konulu panel 5 Haziran 2010 tarihinde Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası salonunda gerçekleştirilmiştir.

Panele, Oda Başkanımız Mehmet TORUN, Mermerciler Derneği Başkanı Zeki TUTAL, DİMER Yönetim Kurulu Başkanı Raif TÜRK, Dicle Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Başkanı Mustafa AYHAN ve Diyarbakır Şubesi Kurucu Üyesi Hakan KARAASLAN katılmıştır.

Mustafa DOĞU‘nun yönettiği panele çok sayıda meslektaşımız ve öğrenciler katılmıştır. Diyarbakır Şubesi Kurucu Üyelerinden Selahattin CENGİZ‘in açılış konuşmasıyla başlayan panel verimli bir şekilde yapılmış, sorunlar ve çözüm önerileri  tartışılmıştır.

Oda Başkanımız Mehmet TORUN‘un Panel Konuşması:

MÜHENDİS TANIMI, YETKİ VE SORUMLULUKLARI

Mühendislik; eğitim, deneyim ve uygulama ile edinilen, temel ve doğa bilimleri bilgisi ile doğal güç kaynaklarının, insanlık yararına ve sürdürülebilirlik ilkeleri dikkate alınarak, mühendislik etiği gözetilerek kullanılması için yöntemler geliştirme sanatıdır.

Son zamanlarda kullanılan bu tanımlamanın dışında çok sayıda tanımla karşılaşıldığı gibi, benzerlik taşıyan ya da farklı bir çok tanımlama da yapılabilir. Tanım, yine son yıllarda gündemde olan sürdürülebilirlik ilkeleri ile mühendislik etiği kavramalarına yer verildiğinden ayrı bir önem taşımaktadır.

3-14 Haziran 1992 tarihleri arasında Rio De Janerio‘ da toplanan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı, 27 ilke içeren Çevre ve Kalkınma Üzerine Rio Deklerasyonu‘nu yayınlamıştır. Bu toplantıda, 16 Haziran 1972 tarihinde Stockholm‘de kabul edilen Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı Deklerasyonu da teyit edilmiştir.

Bu iki konferans, insanların sağlıklı bir yasam sürdürebilmeleri ve gelecek kuşakların haklarını da koruyarak kalkınmanın gerçekleştirilmesi ilkelerinin uluslararası düzeyde kabulüdür. Mühendisler, hizmet üretimlerinde bu ilkeleri de göz önünde bulundurma sorumluluğunu taşımaktadırlar.

Çağımızın mühendis/mühendislik profilini çözümlerken anahtar sözcüklerin şunlar olduğunu söyleyebiliriz:

- Hayat boyu öğrenme potansiyel ve dinamizmi;

- Rekabet içinde işbirliği yaparak öğrenme esnekliği;

-  ‘Öğrenen organizasyon‘ kurma öngörüsü;

- Genel olarak bilgi yönetimi becerisi;

- İşletme düzeyinde izlenecek teknoloji, AR-GE ve inovasyon politikasını tasarlama ve yönetme becerisi;

- Zaman ve kalite yönetiminde yetkinlik;

- Çok disiplinlilik ya da farklı disiplinler açısından da dünyaya bakabilme, olguları çözümleyebilme yeteneği;

- Farklı disiplinlerden ya da farklı kültürlerden olanlarla iletişim kurabilme ve işbirliği yapabilme becerisi;

- Her türlü ortamda takım çalışması yapabilme becerisi;

-Özelli kle de enformasyon ve telekomünikasyon teknolojilerine hâkimiyet;

- Mühendislik kararlarının toplumsal, ekonomik, çevresel etkilerini kavrayabilme, çözümleyebilme yeteneği; diğer bir ifadeyle, sistemik bakış açısı, sistemik yaklaşım;

- Kendi meslekî alanında "tacit knowledge"ta / ‘örtük bilgi‘de üstünlük; ve inovasyon becerisi;

- Toplumsal sorumluluk bilinci.

Bir mühendis bir iş yerinde ya da kendi işinde çalışırken, herhangi bir ürünün, üretim yönteminin, sistemin ya da bir hizmetin üretilmesi; ya da yeni ya da daha gelişkin ürünler, üretim araçları, yöntemler, sistemler, hizmetler ortaya konması sürecine katılacak ve bu yoldan ekonomik bir fayda yaratılmasına katkıda bulunacaktır. Yaratılan ekonomik faydanın, elbette, dolaylı ya da dolaysız olarak, toplumsal bir fayda yaratılmasına da katkısı olacaktır.

Mühendis, temel unsurlarından olduğu üretim ya da yenilikleri yaratma sürecinde nihaî amacın, insanın mutluluğu olduğunu, bireylerin yaşam kalitelerinin, toplumsal refahın yükseltilmesi olduğunu bilmek, bunu bilince çıkarmak zorundadır. Bu açıdan, katıldığı sürecin her aşamasının son çözümlemede ne işe yarayacağını iyi değerlendirebilmelidir. Üretkenliğini, yenilikçiliğini -inovasyon yeteneğini- bu amaçla kullanabilme yönünde çaba göstermelidir. Modern zamanların ilk mühendisleri uygarlığımızın ilerlemesinde büyük bir rol oynamışlardır. Günümüz mühendisinin devraldığı, ana miras budur. Bu miras gelecek kuşaklara da kalacaktır. Bir farkla, insan ve toplum, düne nazaran çok daha fazla dikkatlerimizin odak noktasına yerleşmektedir. Kaldı ki, uygarlığımız gerçekten bir ilerleme kaydediyorsa, bunun böyle olması da gerekir. Toplumsal sorumluluk bilinci mühendisi salt bir meslek adamı olmaktan, insan olmaya, aydın olabilmeye taşıyacak olan da tek köprüdür.

Mühendis ve mimarların mesleki sorumlulukları, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin topluma, doğaya, çağımıza ve geleceğimize olan etkileriyle doğrudan bağlantılıdır. Aşağıda yer alan TMMOB Mesleki Davranış İlkeleri, mühendislerin ve mimarların mesleki etkinliklerinde göz önünde bulundurmaları gereken değerleri, kararlarına kılavuzluk edecek bir toplumsal sözleşmenin öğelerini vermek için hazırlanmış ve kabul edilmiştir.

"TMMOB 38. Olağan Genel Kurulu, TMMOB Mesleki Davranış ilkelerini, mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı etkinliklerinde yönlendirici ve eğitici ilkeler olarak kabul eder ve bu ilkelerin tanıtılması, tartışılması ve geliştirilmesi için TMMOB 38. Dönem Yönetim Kurulu‘nu görevlendirir."

İnsanlığın refahına son derece olumlu katkılarda bulunan teknoloji, diğer yandan da insana, topluma ve doğaya karsı olumsuz etkiler yaratma potansiyeline sahiptir.

Mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmetleri, gerek tek tek bireylerin, gerekse toplumun günlük yaşamının her noktasını, her geçen gün daha çok etkilemekte, bu etki günümüzle sınırlı kalmayıp geleceğimizi de kapsamaktadır. Bu nedenle de, mühendislerin ve mimarların topluma, doğaya ve gelecek kuşaklara karsı sorumlulukları da hizmetlerinin kapsamıyla aynı oranda artmaktadır. Ayrıca, gelişme sürecinin sıkıntılarını yasayan ülkemizde bu toplumsal sorumluluk kendisini daha da ağırlıklı olarak hissettirmektedir.

Bu sorumluluk mesleki alanda sürekli yetkinleşmek kadar, mesleği toplumun güvenliğini, sağlığını ve refahını en basa koyan bir anlayışla uygulamak ve mesleki etkinlikleri barış, adalet, insan hak ve onuruna saygı, ayrım gözetmemek, dürüstlük, doğruluk, hakkaniyet, eşitlik, özgürlük gibi vazgeçilmez değerlere ve erdemlere sıkı sıkıya bağlı kalarak yürütmekle yerine getirilebilir. Ve gene bu sorumluluk, insanın kısa vadeli bencil isteklerini öne çıkararak, canlı ve cansız doğanın tahribine yol açan anlayışlara bilinçli bir biçimde karşı konulmasını gerektirir. Bununla birlikte, mesleki etkinlikleri sırasında, her şey mühendisler ve mimarların kendi iradelerine bağlı ve kendi denetimleri altında değildir. Toplumun sağlık, güvenlik, ve refahını tehlikeye atan ve canlı ve cansız doğaya zarar veren uygulamaların, teknolojinin doğası kadar, içinde yaşanılan toplumsal koşulların ve sistemin doğası ile de birinci dereceden ilgili olduğunun en yakın tanıkları mühendisler ve mimarlardır. Bu durumun sorumluluklarını gerçekleştirmeyi çok daha zorlaştırdığının bilincindedirler.

Mühendisler ve mimarlar, toplumsal sorumluluklarının kendilerini birey olarak belirli mesleki davranış ilkelerine sıkı sıkıya sahip çıkma göreviyle karsı karsıya bıraktığını gözden kaçırmazlar. Bunun yanı sıra, basta dizginsiz kar arayışları olmak üzere, toplumsal sorumluluklarını gerçekleştirmelerinin önündeki bütün engellere karsı örgütlü bir mücadele yürütmelerinin ve aralarındaki dayanışmayı sürekli geliştirmelerinin de zorunlu olduğu gerçeğine gözlerini kapamazlar.

Mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları, bu bilinçle, mesleki etkinliklerinde aşağıda tanımlanan ilkelere uymayı, uyulması için meslektaşlarını uyarmayı bir görev sayarlar.

Topluma ve Doğaya Karşı Sorumluluklar 

Bilimi ve teknolojiyi insanlık yararına kullanmayı mesleki etkinliklerinin temel ilkesi kabul eden mühendis ve mimarlar;

1. Mesleki bilgi, beceri ve deneyimlerini, toplumun güvenliği, sağlığı ve refahı; insani kazanımların ve kültürel mirasın korunması için kullanırlar.

Toplum yararı için duymuş oldukları sorumluluk ve kaygı her zaman kendi kişisel çıkarlarının, meslektaşlarının çıkarlarının ya da içinde bulundukları meslek grubunun çıkarlarının üstünde yer alır.

2. Doğaya ve gelecek kuşaklara karsı sorumluluklarının bilinciyle, doğayı ve çevreyi korumayı, uygulamalarının doğayla uyumlu olmasını sağlamayı mesleki sorumluluklarının ayrılmaz parçası olarak görürler; doğal kaynakların ve enerjinin tasarrufuna özel önem verirler.

3. Mesleki etkinliklerini sürdürürken, din, dil, ırk, inanç, cinsiyet, coğrafi ayırım farkı gözetmezler; farklı kültürlere saygıyla yaklaşırlar; toplumdaki herkese adil, dürüst ve iyi niyetle davranırlar.

4. Kendilerinden istenen isin toplum ve doğa için ciddi bir tehlike yaratacağı sonucuna varırlarsa ve bu konudaki mesleki yargıları hizmet verilen gerçek ve tüzel kişiler tarafından dikkate alınmıyorsa, onların talimatlarına kayıtsız şartsız uymayı reddederler; bu durumun kendilerine hizmet verilenleri uyarmak, gerektiğinde meslek örgütlerini ve hatta kamu oyunu bilgilendirmek gibi hak ve yükümlülükler getirdiğini dikkate alırlar.

5. Toplumun ilgi alanı içinde bulunan teknik konulardaki görüşlerini, raporlarını, konuyu yerinde ve tam anlamıyla incelemiş ve yeterli bilgi ve verilerle donanmış olarak, ticari ve kişisel kaygıları bir yana bırakarak, adil, doğru, eksiksiz ve nesnel bir biçimde açıklarlar.

6. Ülkenin teknoloji yeteneğinin geliştirilmesi sürecinde, teknolojinin gerek kendisinin gerekse yanlış kullanılmasının olası olumsuz sonuçlarının da toplum tarafından anlaşılması ve gerekli önlemlerin alınması için çaba harcarlar.

7. İşyerlerindeki sağlık ve güvenliği titizlikle ve ertelemeksizin korur ve geliştirirler. Gerekli önlemlerin alınması için zorlayıcı, uygulayıcı, eğitici ve dayanışma içinde olurlar.

Hizmet Verilen Gerçek ya da Tüzel Kişilere Karsı Sorumluluklar

1. Mesleki hizmet verilirken, güvenilirliklerini titizlikle gözeterek, yaptıkları her türlü sözel ya da yazılı sözleşmede yer alan bütün hükümlere tam olarak uyarlar ve karsı taraftan da aynı duyarlılığı beklerler.

2. Her türlü mesleki hizmet sırasında, toplumun güvenliğini, sağlığını ve refahını tehlikeye atmamaya en üst düzeyde özen göstererek, mesleki beceri ve deneyimlerini yaptıkları ise bütünüyle yansıtarak düzgün bir is standardıyla çalışırlar.

3. İş ilişkilerini etkileyecek şekilde doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir armağan, para ya da hizmet ya da is teklifi kabul etmezler; başkalarına teklif etmezler; mesleki ilişkilerini geliştirmek amacıyla siyasal amaçlı bağış yapmazlar.

4. Yaptıkları isin kendi deneyimlerini zenginleştirmesi için titizlikle çaba gösterirken, toplum ve doğa için kesin bir tehlike oluşturmadığı sürece, hizmet verilen gerçek ve tüzel kişilerin ticari ve teknolojik sırlarını izin almadan başkalarına açıklamazlar, kişisel çıkarları için kullanmazlar.

Mesleğe ve Meslektaşa Karsı Sorumluluklar

1. Mesleki etkinliklerini, tüm meslektaşlarının güvenini kazanacak bir biçimde ve mesleğin saygınlığına azami özen göstererek sürdürürler.

2. Tüm meslektaşlarına saygıyla yaklaşırlar, dürüst ve adil davranırlar. Meslektaşlarıyla haksız rekabet içinde olmazlar. Genç meslektaşlarının gelişimi için özel çaba harcarlar, onlara yardımcı olurlar. Telif haklarına ve özgün çalışmalara saygı gösterirler; başkalarının çalışmalarını kendi çalışmaları gibi göstermekten titizlikle kaçınırlar.

3. Yalnızca yeterli oldukları alanlarda mesleki hizmet üretmeyi hedef ve ilke kabul ederler; hizmetlerini etkileyebilecek diğer uzmanlık alanlarındaki yetkililerin görüşlerine başvururlar; disiplinler arası ortak çalışmayı özendirirler.

4. Mesleki görev, yetki ve sorumluluklarını, sadece zorunlu durumlarda ve ancak ehil olan meslektaşlarına devrederler.

5. İşlerini yalnızca kendilerine tanınmış mesleki görev, yetki ve sorumluluk çerçevesinde yaparlar, yalnızca resmi olarak hak kazanmış oldukları sıfat ve unvanları kullanırlar.

6. Meslek örgütlerinin etkinliklerine aktif olarak katılmaya çaba gösterirler, onları desteklerler, mesleğin gelişmesine katkıda bulunurlar.

7. Mesleki Davranış İlkelerine aykırı davrananlara yardımcı olmazlar; onlara hoşgörü göstermezler, etkinliklerinin içinde yer almazlar ve uyarırlar; bu konuda meslek örgütleriyle işbirliği içinde olurlar; bu ilkelere uygun davrananları bütün güçleriyle desteklerler.

Kendilerine Karsı Sorumlulukları  

1. Mesleki bilgilerini ve kültürlerini sürekli geliştirirler.

2. Mesleki etkinliklerine ilişkin olarak meslektaşlarının dürüst ve nesnel eleştirilerini dikkate alırlar, gerektiğinde kendileri de eleştirmekten kaçınmazlar.

MADEN MÜHENDİSİ

Yeraltında ve yer üstünde bulunan her tür enerji, maden ve doğal gaz yatağının ekonomik bir biçimde işletilmeye elverişli olup olmadığına karar veren, madenlerin işletilmesi için gerekli tesisleri tasarlayan, yapımını gerçekleştiren ve işleten kişidir.

GÖREVLERİ

Maden sahalarını saptamak için, jeolojik, topoğrafik ve çevresel etkileri değerlendirir, olası maden sahalarından örnekler aldırır, maden yataklarının yerini, rezerv miktarını ve özelliklerini saptar,
Madenlerin çıkartılması için, maden kuyusu, su ve elektrik kaynakları gibi yer üstü tesis ve araçları planlar, maliyetini hesaplar,
Üretim yöntemlerine göre kullanılacak makine ve teçhizatın tipini belirler,
Yeraltında ve yerüstünde çalışmalar yürüten maden ve taş ocağı işletmelerine gözetmenlik yapar,

Maden ve taş ocaklarında minerallerin tabi tutulduğu yıkama, kırma ve ayırma gibi işlemleri planlar ve çalışmalarını gözetir.

Odamızın Ana yönetmeliğinin Üyelik ile ilgili temel hükümleri
Madde 8 -
Üyelik için aşağıdaki hükümler geçerlidir:

a) Türkiye‘de maden mühendisliği mesleğinin uygulanmasını gerektiren işlerle uğraşabilmek ve mesleki öğretim yaptırabilmek için, maden mühendisleri  veya maden yüksek mühendisleri, Odaya üye olmak ve Oda kimlik belgelerini her yıl onaylatarak, üyeliklerini korumak zorundadır. Oda kimlik belgesi almayan ya da belgesini süresinde onaylatmayan veya  üyelik görev ve yükümlülüklerini yerine getirmediği için ya da hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucu verilen disiplin cezası nedeniyle kimlik belgesi onaylanmayan üyeler, maden mühendisliği mesleğini uygulayamaz.

Üyelerin görev ve sorumlulukları:

Madde 9 - Odaya kayıtlı üye;

a) TMMOB Kanunu, 28/6/1938 tarihli ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun ve diğer ilgili kanunlar ile 2/12/2002 tarihli ve 24954 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliği ve bu Yönetmeliğin hükümlerine uymak, 

b) Odanın amaç ve ilkelerine uygun davranmak ve Odanın yetkili kurullarınca alınan kararlara uymak,

c) Oda tarafından hakemliğine, tanıklığına ya da bilgisine başvurulduğunda, geçerli bir nedeni olmadıkça bu istemi kabul etmek, 

ç) Mühendis topluluğunun onuruna aykırı davranışlarda bulunmamak, haksız rekabet yapmamak ve mesleki etik ilkelere uymak,

d) Oda Genel Kurulunca belirlenen üyelik ödentilerini düzenli olarak ödemek,

e) Oda kimlik kartını edinmek ve her yıl onaylatmak,

f) Mesleki gelişmeyi sağlamak ve mesleki bilgilerin Odada toplanmasına yardım etmek için, ilgili yerlere vereceği bilirkişi raporu, hakemlik kararı, bilimsel araştırma ve benzeri mesleki çalışmaların bir örneğini bilgi olarak Odaya göndermek ve mesleki etkinlikleri konusunda Odayı sürekli olarak bilgilendirmek için çaba göstermek,

g) Odadan alacağı resimli belgeler için, son altı (6) ay içinde başı açık, sakalsız ve düzgün kıyafetle çekilmiş resim vermek (Oda Yönetim Kurulu bu özelliklere uyup da tanınmayı engelleyecek olan resimleri kabul edemez),

h) Adres, telefon numarası, e-posta ve benzeri üyelikle ilgili bilgilerde meydana gelen değişiklikleri bir (1) ay içinde Odaya bildirmek,

ı) Mesleki faaliyeti içerisinde hazırladığı rapor, proje ve sair belgeleri ilgili idare veya kuruluşa vermeden önce Oda onayından geçirmek zorundadır.

Mehmet TORUN

Maden Mühendisleri Odası Başkanı

Okunma Sayısı: 1092
Yayın Tarihi: 07.06.2010
Fotoğraf Galerisi