TMMOB Maden Mühendisleri Odası

Doğal Gazda Her Kış Aynı Korku Yaşanıyor.

Doğal Gazda Her Kış Aynı Korku Yaşanıyor.

DOĞAL GAZDA HER KIŞ AYNI KORKU YAŞANIYOR

İran, ülkemize sattığı doğal gazı daha önce yaptığı gibi tekrar kesmiştir. Uzmanlar, 9 günlük gaz stoku bulunduğunu bildirmişlerdir. Doğal gaza bağımlı olan sanayimizin bu durumdan nasıl olumsuz etkilendiği geçen yıl acı bir şekilde yaşanmıştır. Büyük oranda elektrik enerjisi üretiminde kullanılan doğal gaz yokluğunun kesintilere neden olacağı bilinmektedir. Yine elektrik kesintileri nedeniyle konutların ısıtılmasında ciddi sorunlar yaşanabileceği belirtilmektedir.

Konuya ilişkin olarak yıllardan beri durmaksızın yaptığımız uyarılar ülke yöneticileri tarafından dikkate alınmamıştır, alınmamaktadır. Ancak, enerji politikalarının mevcut haliyle sürdürülmesi durumunda, ülke güvenliğimiz tehdit altındadır.

Günümüzde, dünya üzerindeki tüm ülkeler enerji  güvenliğini sağlamak ve maliyetlerini düşürmek amacıyla elektrik üretiminde önceliği kendi kaynaklarına vermektedirler. Bu çerçevede, ulusal kaynakların etkin kullanımları ülkelerin enerji yönetimleri için hayati önem taşımaktadır. Ancak yetkililer, bu krizi de fırsat bilerek nükleer santral kurulmasının zorunluluğunu!!  dile getirmektedirler. Yakıt ve teknoloji açısından dışa bağımlı olarak kurulacak nükleer santrallerin de diğer sorunlarının yanında benzer sorunlar yaratacağı unutulmamalıdır.

Ülkemizde enerji üretimi, % 72 oranında dışa bağımlıdır. 2007 yılında ithal enerjiye yaklaşık 30 milyar dolar ödenmiştir. İthal edilen doğalgazın % 65‘i elektrik üretiminde kullanılmaktadır. Bu kullanımın, ülkemizin elektrik üretimi içerisindeki payı % 40‘ın üstündedir. Ülkemiz, doğalgazı satın aldığı Rusya‘dan bile daha yüksek oranda elektrik üretiminde doğalgaz kullanmaktadır. Tamamen yurtdışına bağımlı olduğumuz doğal gazın, 1985 yılında % 1 bile olmayan payının hızla yükselmesi, enerjide dışa bağımlılığımızı arttırmış, ülkemiz muhtemel enerji krizleri karşısında savunmasız konuma getirilmiştir.

Doğalgaz üreticisi ülkelerde bile görülmeyen bu oranlar süratle düşürülmeli, öncelikle kömür ve diğer yerli kaynakların kullanımı artırılarak, ülkemizin dışa bağımlılığı çıkabilecek muhtemel krizleri önleyecek ölçülere getirilmelidir.

Ülkemiz, 9,3 milyar ton  linyit rezervlerine sahiptir. Söz konusu yatakların atıl bekletilerek elektrik üretiminde kullanılmaması  akılcı değildir.

Jeotermal kaynaklarımız ve rüzgar potansiyelimiz tam olarak belirlenemediğinden bu kaynaklarımızdan enerji üretecek planlamalar yeterince yapılamamaktadır. Bu alanlarda yapılan çalışmalar planlı bir şekilde hızlandırılmalıdır.

Yerli enerji kaynaklarımıza dayalı enerji yatırımları teşvik edilmeli, kamu kuruluşlarının enerji yatırımı yapabilmesinin önündeki yasal engeller kaldırılmalıdır.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Enerji Piyasası Kanunu‘na dayanarak kamunun enerji yatırımı yapmasına olanak tanımamaktadır. Enerji bir kamu hizmetidir. Sürdürülebilir kalkınmanın ve arz güvenliğinin sağlanması için IMF ve Dünya Bankası‘nın dayatmaları ile enerji planlaması, yatırımı ve üretiminin kamu tarafından yapılmasının önündeki yasal engeller ortadan kaldırılmalıdır. EÜAŞ‘ın ve diğer kamu kurumlarının elindeki linyit havzalarındaki kömürlerin yakıt olarak kullanılacağı, üretim projeksiyonunda yer alan termik santrallerinin yapımına, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda da yer aldığı üzere "özel sektör yatırımlarının yetersiz kalması durumunda kamu kuruluşlarının (EÜAŞ) yeni üretim tesisi yatırımı yapması" hükmünün işletilerek, kamu eliyle bir an önce başlanması gerekmektedir.

Temiz kömür teknolojilerinin kullanımı teşvik edilmelidir. Isıl değeri düşük, kül, nem ve kükürt değerleri yüksek olan kömürlerimizin iyileştirilmesi, dolayısıyla çevreye daha az zarar vermesinin sağlanması ve ithal kömürlerle rekabet koşullarının oluşturulması amaçlarıyla temiz kömür teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.

Elektrik; ticari bir mal değil, toplumsal bir hizmettir. Tüm yurttaşlarımız için bir ihtiyaçtır. Bu nedenlerle, uluslararası tekellerin ve özel sektörün insafına bırakılmamalıdır.

Siyasi iktidar, sorumluluğu gereği enerji yatırımlarını kamu eliyle acilen başlatmalı, ülkemizin güvenliğini tehlikeye düşürmemelidir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
9 Ocak 2008, Ankara

 

Okunma Sayısı: 952
Yayın Tarihi: 08.01.2008