Dünya Madenciler Günü Bildirgesi(Basın Açıklaması)
Yüreğinde insan sevgisi, barış, kardeşlik, özgürlük, eşitlik, bağımsızlık tutkusu bulunan;
güzel günlerin bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, omuz omuza kurulacağına inanan ve bu inançla bulunduğu her yerde; Soma‘da, Ermenek‘te, Kozlu‘da, Karadon‘da, Kemalpaşa‘da, Dursunbeyli‘de, Gediz‘de kentinde, köyünde, sokağında, mücadele eden; başka türlü bir dünyanın mümkün olduğuna ve çocuklarına daha onurlu bir geleceği sunabileceğine dair sarsılmaz bir kararlılığı olan herkesi madencinin öfkesi, umudu, direnişiyle selamlarız.
İzmit‘te Roma İmparatorluğu‘nun şerrinden kaçıp madencilere sığınan Santa Barbara, 4 Aralık‘ı bütün dünya madencilerine armağan etti. O günden sonra yazılan tarih, madencilerin onurlu mücadelesini de bir destan şeklinde kayda geçti. Çünkü her yerdeydik; Seattle‘da, Zonguldak‘ta, Mentawai‘de, Cape Town‘da, Fukuşima‘da, And Dağları‘nda, Delhi‘de, dünyanın bütün yer altı zenginliklerinin emekçi nefesimize karıştığı dehlizlerde, şevlerde, galerilerde, aynalarda... Zulüm nerede katmerlendiyse, madenciye daha da katmerlisi bahşolundu. Nerede talan, peşkeş, sömürü olduysa, en çok madenciden çalındı. Çünkü en yoğun emek madencinindi; bunun sonucunda, en büyük öfke de madencinin oldu.
Dünyanın her yerinde 4 Aralıkları bir mücadeleye çeviren, coşkuyla kutlayan madenciler bu yıl ülkemizde yaşadığımız cinayetlerden dolayı acılar içerisindeyiz.
Hepinizin huzurunda 13 Mayıs‘ta Soma‘da aralarında 5 maden mühendisi meslektaşımızın da bulunduğu 301, 28 Ekim‘de Ermenek‘te 18, Şırnak, Zongulda, Yatağan ve adını sayamadığımız onlarca yerde yaşamını kaybeden maden emekçilerini saygıyla anıyoruz.
Soma‘da yaşanan faciada 5 meslektaşımızın da yaşamını kaybederken 40 meslektaşımız, Ermenek^te ise 4 meslektaşımız sanık olarak mahkemeye sevk edilmişlerdir.
Oysa ki yargı önüne çıkması gerekenler; ülkemizde Santa Barbara döneminde yapılan madenciliğe izin verenler, izin vermekle kalmayıp bekçiliğini yapanlar, bekçilik yapmakla kalmayıp dayıbaşılık gibi çağdışı bir uygulamanın devamı için gerekli koşulları sağlayanlardır.
Soma faciasından sonra gelip günah çıkardılar, halkımıza ve maden emekçilerine umut dağıttılar ama ne torba yasada, ne de çıkaracakları maden ve iş güvenliği yasalarında gereğini yapmadılar ve yapmayacaklar. Çünkü bu onların fıtratlarında var.
Maden Kanunu taslağı yasalaştığı taktirde sektörün sorunları çözülmek yerine artmaya devam edecek, ulusal sermaye tarafından işletilmekte olan işletmeler yok edilecek veya uluslararası sermayeye ve yandaş şirketlere peşkeş çekilecektir.
Soma ve Ermenek faciaları nedeniyle hazırlanmakta olan taslakta ki son değişiklik ise Teknik Nezaretçiliğin kaldırılmasıdır. Bu değişiklik ile 13 Mayıs‘ta Soma‘da, 28 Ekim‘de Ermenek‘te yaşanan iş cinayetlerinde ve facialarda bilirkişi raporlarıyla kusurlu bulunan ETKB ve MİGEM yöneticileri hesap vermek yerine sorumluluğu meslektaşımız olan Teknik Nezaretçilere yüklemeye çalışmaktadır.
ETKB ve MİGEM tarafından hazırlanan Maden Kanunu taslağında Teknik Nezaretçilik kaldırılarak bu görev aynı kurumlar tarafından yetkilendirilmiş olan özel tüzel kişiliklere verilmek istenmektedir. Yapılmak istenen bu uygulama ile de artık "denetim" de dayıbaşlarına devredilmektedir.
ETKB ve MİGEM yöneticileri yapmak istedikleri bu düzenleme ile Soma ve Ermenek faciaları sonucunda düzenlenmiş olan bilirkişi raporlarında belirtilen görev ve sorumluluklarını yerine getirmediklerinden dolayı işlemiş oldukları kusuru kabul etmektedirler.
Siyasi iktidarların ve kamu görevlilerinin görevi ne suçu başkalarına atmak ne de sorumluluktan kaçmaktır. İktidar makamı mazeret makamı veya sorumluluktan kaçma makamı değildir. İktidarın görevi sorunları çözmek ve icraatta bulunmaktır. Siyasi iktidarı sorunları çözmeye ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.
2012 yılından itibaren yaşanan sektörel sorunların çözümü ve her geçen gün artarak devam eden iş cinayetleri ve faciaların sona ermesi siyasi iktidarın asli görevi ve sorumluluğudur. Ancak sorunların çözümü için ETKB ve MİGEM bürokratları tarafından hazırlanan Maden Kanunu taslağında Mayıs 2014 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından yeterli görülmeyen ve ETKB‘ye iade edilen taslaktan farklı olan tek husus Teknik Nezaretçiliğin kaldırılması ile projelendirme ve denetim hizmetlerinin MİGEM tarafından yetkilendirilmiş kuruluşmalara devredilmesidir. Bu nedenle Bakanlar Kurulu yeterli görmeyerek iade ettiği tasarıyı TBMM‘ne göndermemelidir.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak;
2006 yılında Zonguldak‘ta uyardık dinlemediler Karadon yaşandı.
2010 yılında Ankara‘dan Soma için uyardık yine dinlemediler Soma yaşandı.
2014 yılında Soma‘dan ve Ankara‘dan uyardık dinlemediler Ermenek yaşandı.
4 Aralık Dünya Madenciler Günün de Soma‘dan tekrar uyarıyoruz...
Siyasi iktidar ben yaptım oldu anlayışı ile bilimi ve tekniği reddederek madencilik faaliyetlerini düzenleyemeyecek, iş cinayetlerini engelleyemeyecektir.
Yaşanacak iş cinayetlerinin sorumluları meslek odalarının, sendikaların ve üniversitelerin görüşünü dikkate almayan bürokratlar, ilgili bakanlar, hükümet ve oy verecek olan milletvekilleridir.
Defalarca uyardık ve uyarmaya devam edeceğiz çünkü bizler yüreğimizdeki insan sevgisi ve yurtseverliği baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde bilim ve tekniği emperyalizmin ve sömürgelerin değil emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirme ve sürdürme yolunda inançlıyız, kararlıyız.
4 Aralık Dünya Madenciler Gününde Soma‘da, Ermenek‘te, Kozlu‘da, Dursunbeyli‘de, Kemalpaşa‘da, Gediz‘de, Sorgun‘da, Merzifon‘da, Armutcuk‘da ve adını sayamadığımız yüzlerce yerde meydana gelen iş cinayetlerinde yaşamını kaybeden meslektaşlarımızı ve maden emekçilerini saygıyla anıyor, bu kazalarda görevleri gereği mağdur olan meslektaşlarımızın onurlu mücadelelerini desteklediğimizi ve daima destekleyeceğimizi kamuoyuna bildiririz.
Saygılarımızla;
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
04 Aralık 2014