TMMOB Maden Mühendisleri Odası

DÜNYA MADENCİLER GÜNÜ KUTLU OLMADI (BAYRAM BİZİM NEYİMİZE)

DÜNYA MADENCİLER GÜNÜ KUTLU OLMADI
(BAYRAM BİZİM NEYİMİZE)

DÜNYA MADENCİLER GÜNÜ KUTLU OLMADI

BAYRAM BİZİM NEYİMİZE

Elim sanata düşer usta

Dilim küfre, yüreğim acıya

Ölüm hep bana

Bana mı düşer usta?

 

2017 yılı 4 Aralık`ında yine ölümler yaşadık ve yine kahrolduk. 2017 yılı Dünya Madenciler Gününde yaşanan birinci faciada Şırnak`ta 3 işçi gazdan zehirlenerek, Adana Aladağ`da da 1 işçi kavlak düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir. Her iki ölümde daha önce yaşanan ölümlerin bire bir benzeridir. Alınmayan önlemler nedeniyle maden işçileri ölmeye devam etmektedir. Hayatını kaybeden maden emekçilerinin yakınlarına ve sektörümüze sabır ve başsağlığı diliyoruz.

4 Aralık "Dünya Madenciler Günü" nde meydana gelen bu kazalar, ülkemiz madenciliğinin durumunu çalışanlar ve çalışma yaşamı bakımından bir kez daha gözler önüne sermiştir. 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Soma faciasından sonra yapıldığı iddia edilen, yapılmayan düzenlemeler yaşanan ölümlere engel olamamaktadır. Ayrıca toplu cinayetlerde ortaya çıkan kamuoyu baskısının bir, iki ölümlü iş cinayetlerinde ortaya çıkmaması da iş cinayetlerine sebep olan çevreleri cesaretlendirmektedir.

Soma faciasının ardından Maden Kanunu`nda 6552, 6592, 6661, 6719, 6745, 6770, 7020 sayılı Kanunlar ile değişiklikler yapılmıştır. Son olarak ise 5 Aralık 2017 tarihli resmî gazetede yayınlanan 7061 sayılı "Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile Maden Kanunu tekrar değiştirilmiştir. Son üç buçuk yılda Maden Kanunu`nda 8 defa yapılan değişikliklerin ülkemizde meydana gelen kazalara çözüm olmamıştır. Olmayacaktır da.

"Milli ve Yerli Madencilik Politikası" politikasızlığa dönüşmüş yapılan kanun değişikliklerinin ikisinde havza madenciliği gerekçe gösterilirken diğer iki değişiklikte havza madenciliğinden vazgeçilmiştir. 7061 sayılı kanun değişikliği ile Türkiye Taşkömürü Kurumu` na  "TTK" ait sahalar işletme izin sınırları dışında parçalanarak özel sektöre açılmıştır. Bu değişiklikle hem kamu önemli bir kaynaktan yoksun bırakılırken diğer taraftan da havza madenciliğinden vazgeçilerek madenciliğin en temel ilkesinden vazgeçilmiştir.

İşçi sağlığı ve güvenliği mevzuatında da yaşanan sorunlar Maden Kanunu`ndan farklı değildir. 30 Haziran 2012 yılında yayınlanarak yürürlüğe giren İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da geçen süre içerisinde 5 defa değiştirilmiş ve son olarak bazı maddelerinin yürürlüğe girmesi 1 Temmuz 2020 yılına kadar ertelenmiştir.

Madencilik bilim ve tekniğini reddeden, maden emekçilerinin emeği yok sayan, taşerona ve rödovansa evet diyen anlayış değişmediği sürece biz madenciler yerüstünde açlıktan ölmek ile yeraltında çalışırken ölmek arasında tercih yapmak zorunda kalarak ölmeye devam edeceğiz.

Ölüm hep bize düşer. Bayram bizim neyimize? Halkımızın ve camiamızın başı sağ olsun.

TMMOB

Maden Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu

5 Aralık 2017

Okunma Sayısı: 729
Yayın Tarihi: 05.12.2017