ELBİSTAN DA MEYDANA GELEN KAZA İLE İLGİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI, BAŞBAKANLIK, TBMM, BAKANLIK VE PARTİLERE YAZILAN YAZI
T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI GENEL SEKRETERLİĞİ ANKARA | Ankara; 23.02.2011 Sayı: 1191 |
Bilindiği üzere, son zamanlarda madencilik sektöründe yaşanan iş kazalarında maden mühendisi meslektaşlarımız ve maden çalışanları yaşamını yitirmekte ya da sakat kalmaktadır. Ne yazık ki iş kazaları artarak sürmektedir. 2010 yılında 105 maden çalışanı yaşamını yitirmiştir. Son olarak Kahramanmaraş ili Afşin ilçesinde yaşanan açık ocak maden kazasında da 11 kişi hayatını.kaybetmiş, 2011 yılında da bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 20‘yi bulmuştur.
Kazaların önlenmesinin en önemli yollarından biri de denetim mekanizmalarının sağlıklı kurulmasından geçmektedir.
Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliğine göre Maden işletmelerinde faaliyetlerin teknik ve emniyet yönünden nezareti, kamu adına "teknik nezaretçi" olarak adlandırılan maden mühendisleri tarafından yapılmaktadır.
Bu mühendislerin görevlerini layıkıyla ve özgürce yapabilmeleri için işvereninden bağımsız hareket etmeleri gerekmektedir. Ücretini aldığı işverenini denetleyip, gerektiğinde yönetmeliğe göre işi durdurma yetkisini kullanacak olan maden mühendisinin iş ve ücret güvencesinin olması zorunludur.
Bu doğrultudaki görüşlerimiz Maden Kanunu değişikliği çalışmaları sırasında kabul edilmemiştir. Ancak, yaşanan iş kazaları bu konudaki yanlışlığın devam ettiğini göstermektedir.
Maden Kanununa göre teknik nezaretçi ruhsat sahibi tarafından belirlenmekte ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü(MİGEM) tarafından atanmaktadır.
Son açık ocak maden kazasının yaşandığı Afşin-Çöllolar kömür sahasının ruhsat hukuku bir kamu kuruluşu olan Elektrik Üretim Anonim Şirketi‘ne (EÜAŞ) aittir. EÜAŞ, ruhsatına sahip olduğu sahanın bir bölümünün işletilmesini 28 yıllığına özel bir şirkete vermiştir. Söz konusu bölümün nezaretini yapan !! maden mühendisi, EÜAŞ adına teknik nezaretçi olarak gösterilmiş MİGEM tarafından ataması onaylanmış ve özel şirketin elemanı olarak ücretini o şirketten almaktadır. Özel şirketin ücretli çalışanı olan mühendisin şirketin faaliyetlerine nezaret anlamında kamu adına nasıl müdahale edebileceği, gerektiğinde işi nasıl durduracağı ciddi soru işaretleri olarak önümüzde durmaktadır.
Tüm bu değerlendirmeler ışığında yaşanan iş kazaları da göz önüne alınarak Maden Kanunu‘nun ilgili maddesinin (31. madde) acilen değiştirilmesi ve teknik nezaretçinin ücretini ruhsat sahibi yerine oluşturulacak bir hesaptan alması nezaret görevinin sağlıklı yapılması açısından hayati önem arz etmektedir.
Bu konuda yapılacak çalışmalara Oda olarak katkı koyacağımızı belirtir, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Saygılarımızla,
Mehmet TORUN
Yönetim Kurulu Başkanı