ERMENEK VE SOMALI MADEN İŞÇİLERİNİN HAKLI TALEPLERİ KARŞILANMALIDIR
ERMENEK VE SOMALI MADEN İŞÇİLERİNİN HAKLI TALEPLERİ KARŞILANMALIDIR.
Aralarında bir meslektaşımızın da bulunduğu Ermenek ve Soma’da çalışan maden işçileri, kömür üretimi için emeklerini harcamakta, ancak akıttıkları alınteri karşılığında hak ettikleri ücreti ve sosyal hakları uzun bir süredir alamamaktadırlar. İşçilerin bu nedenle başlattıkları hak mücadelesi bir süredir devam etmektedir. Bu süre içerisinde kamuoyuna yeterince yansımamış olan bu hak ihlali ve hak mücadelesi, işçilerin örgütlenerek birlikte mücadeleye yönelmesi sonucunda kamuoyunda karşılık bulmuş, gündem olabilmiştir.
Devlet meşruiyetinin temeli Anayasadır. Yani devlet meşruiyetini devam ettirmek için her şeyden önce Anayasaya uymak zorundadır. Bir toplum sözleşmesi olarak da nitelendirilen Anayasa devletin yetki ve sorumlulukları ile vatandaş hak ve yükümlülüklerini tanımlar. Bu hak ve yükümlülüklerden biri de çalışma hakkıdır. Çalışma hakkı sosyal düzenin devamı için kaçınılmaz niteliktedir. Yurttaşlarımız mevcut yasal çerçevede tanımlanmış bulunan çalışma hakkını kullanarak geçimleri için gerekli bir ücreti elde eder, böylece bireysel ve toplumsal yaşamın devamını sağlarlar. Bu sürecin doğru işlemesinin sorumluluğu ise devlete aittir.
Oysa son örneği Ermenek ve Soma’da bulunan maden işletmelerinde görüldüğü gibi, işçiler çalışmakta, üretmekte ancak hak ettikleri ücret ve sosyal haklarını alamamaktadır. Ermenek ve Soma’da İşveren konumunda bulunan bazı firmalar işçilerin hak ettiği ücretleri ve kıdem tazminatlarını ödemedikleri gibi, bu durumu bir alışkanlık haline getirmiş, işçilerin ödenmeyen hakları üzerinden ek kazançlar elde etmeye yönelmişlerdir. Bu duruma daha fazla katlanamayan Ermenek ve Somalı maden işçileri, alınterlerinin karşılığını almak için hak mücadelesine girişmişlerdir. Kamuoyunda geniş yankı bulan bu hak mücadelesi toplumun birçok kesimi tarafından desteklenirken, siyasi iktidar ve onun kolluk kuvvetleri tarafından yapılan çok ciddi engellerle karşılaştı. Siyasi iktidarın, işçilerin haklarının işveren tarafından gasp edilmesine engel olması gerekirken, şirketleri kollamayı tercih etmiş, gücünü işçilerin hak mücadelesini engellemek üzere kullanmıştır. Ermenek ve Somalı işçilerin Anayasal haklarını kullanarak yürüttükleri bu hak mücadelesi halen siyasi iktidar ve kolluk güçleri tarafından göz altılarla, biber gazları ile türlü yöntemlerle engellenmeye çalışılmaktadır.
Hak mücadelesini yürüten işçiler, son derece haklı olan taleplerini kamuoyuna duyurmak alınterlerinin karşılığını işverene bırakmamak için başlattıkları mücadeleyi her türlü hukuksuzluğa, her türlü zorbalığa karşı devam ettirme konusunda kararlı görünmektedir. Kendilerinin ifadesiyle "Bir işverene, tek adama gücü yetmeyen devlet, şimdi gücünü bizde sınıyor. Vallahi de korkmuyoruz, billahi de korkmuyoruz sizden” diyerek hak mücadelelerini Ankara’ya kadar taşımak iradesindedirler.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak, Ermenek ve Somalı işçilerin bu hak mücadelesini destekliyor, siyasi iradeyi hak mücadelesi engellemeye yönelik girişimlerden vaz geçmeye, firma yöneticilerini işçilerin haklı taleplerini derhal karşılamaya, yetkilileri sorunun çözümü için görev almaya çağırıyoruz.
Saygılarımızla.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
23 Ekim 2020, Ankara