TMMOB Maden Mühendisleri Odası

Eti Gümüş AŞ’nin Özelleştirilmesi

Eti Gümüş AŞ’nin Özelleştirilmesi
 

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 6 Mayıs 2004 tarihinde yapılan açıklama ile, Eti Gümüş A.Ş.nin özelleştirilmesine ilişkin nihai pazarlık görüşmelerinin tamamlandığı ve pazarlık görüşmelerine katılan teklif sahiplerinden Söğütsen Seramik Sanayi İnşaat Madencilik İthalat İhracat AŞ’nin 41.200.000 ABD Doları ile en yüksek teklifi verdiği duyurulmuştur.

Eti Gümüş A.Ş., Türkiye‘de gümüş üretimi yapan tek kuruluştur. Türkiye’nin yıllık gümüş ihtiyacı 200 ton civarındadır ve bunun %30’u bu işletmeden sağlanmaktadır. Dolayısıyla, bu işletmenin üretimi sayesinde ülke dışına önemli miktarda döviz çıkışı engellenmektedir.

Eti Gümüş İşletmesinin tesis yatırım maliyeti en az 70 milyon dolardır. İşletmede yaklaşık 3.500 ton metal–gümüş rezervi bulunmaktadır. Bu gümüş miktarı ile, yaklaşık %60 tesis kurtarma verimi ile çalıştırıldığında 2.100 ton satılabilir gümüş elde edilebilecektir. Bu üretimin bugün geçerli gümüş satış fiyatları ile değeri 450 milyon ABD Dolarıdır. Özelleştirme şekli blok satış olduğundan cevher yatağı da satılmış olmaktadır. Bu da, yıllık 30 trilyon Türk Lirası satış değeri yaratacak bir cevher yatağının satılması anlamına gelmektedir.

ETİ Gümüş AŞ, daha önce Eti Holding AŞ Genel Müdürlüğü’ne bağlı iken, 2000 yılında özelleştirme kapsamına alınmıştır. Daha önce de çeşitli tarihlerde ihaleye çıkılan kuruluş için en son 2003 Nisan ayı sonunda "blok satış" yöntemiyle ihaleye çıkılmış, ihaleyi, “3S“ isimli firma kazanmıştır. Aynı firma bu kez “Söğütsen Seramik AŞ “ ismiyle karşımıza çıkmaktadır.

Söz konusu ihaleler ile ilgili olarak çok sayıda soru, defalarca, gerek basın açıklamaları yoluyla kamuoyu ile paylaşılmış, gerekse resmi yazı ile ilgili idareye sorulmuştur. Ancak, ne Hükümet ne de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından herhangi bir açıklama bugüne kadar yapılmamıştır. İdare, gerek Odamızı gerekse kamuoyunu bilgilendirmemekte ya da bu hususla ilgili gerekçelerini bildirmemektedir. Bu husus, 9 Ekim 2003 tarih ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu‘nu büyük gürültülerle çıkaranların bilgilerine sunulur. Söz konusu sorular ve bir türlü verilemeyen cevapları aşağıdadır:

Soru 1: 3S Madencilik Seramik ve İnşaat Yapı Malzemeleri Dış Ticaret A.Ş. olarak anılan firmanın gerçek kimliği, “Söğüt Seramik Sanayi Şirketi“nin isim değiştirmiş hali olan ve 3 yıl önce bankalara olan borçları nedeniyle iflas ederek Sermaye Piyasası Kurulu’na “artık üretim yapamıyoruz, fabrikamızı kiraya verdik“ şeklinde bildirimde bulunan “Söğütsen Seramik“ midir?

Cevap: Türkiye‘nin tek gümüş üreticisi kuruluşuna talip olan 3S isimli firmanın, 3 yıl önce iflas ilan eden “Söğütsen Seramik“ ile olan ilişkisi, son ihale ile ortaya çıkmıştır.

Soru 2: Söz konusu firmanın madencilik deneyimi nedir? Daha önce gümüş ya da benzeri işletmeciliği yapmış mıdır?

Cevap: Firmanın madencilik deneyimi bulunmamaktadır. Daha önce gümüş ya da benzeri hiçbir işletmecilik yapmamıştır.

Soru 3: Söz konusu firmanın, işletmede hiçbir teknik incelemede bulunmadan sadece işletmenin mevcut nakit ve nakde çevrilebilir varlıklarına bakarak teklif verdiği doğru mudur? Detay teknik inceleme yapılmadan böylesi bir işletmeye talip olabilmek mümkün müdür?

Cevap: Gerek madencilik gerekse cevher işleme teknolojileri bakımından özellik arzeden ve uzmanlık gerektiren böyle bir işletmeye, detay teknik ve ekonomik inceleme yapılmadan talip olabilmek mümkün değildir.

Soru 4: İşletmenin kasasında nakit 13 milyon USD, stoklarında 4 milyon USD ve Kütahya şehir merkezinde 3 milyon USD değerinde lojman ve sosyal tesisler olmak üzere nakit ve nakde çevrilebilir toplam 20 milyon USD varlığı bulunduğu, işletme faaliyetlerinin devam etmekte olması nedeniyle belirtilen varlık miktarının sürekli artmaya devam ettiği doğru mudur?

Cevap: Bu veriler çeşitli kaynaklardan doğrulatılmış olup, bugüne kadar da herhangi bir şekilde yalanlanmamıştır. Söz konusu miktarlar, artmaya devam etmektedir.

Soru 5: Firmanın teklif ettiği 40 Milyon Amerikan Doları ne şekilde ve hangi sürede devlete ödenecektir?

Cevap: Son ihale ile miktar 41.200.000 Amerikan Dolarına yükselmiş olup, bu tutarın iki yılda ödeneceği söylenmektedir.

Soru 6: Firmanın nakit sıkıntısı içerisinde olduğu, piyasa ve bankalara büyük miktarlarda borçları bulunduğu ve ihalenin söz konusu firmaya verilmesi ile ilgili işlemlerin iktidara yakın bazı siyasiler tarafından takip edildiği doğru mudur?

Cevap: Firmanın nakit sıkıntısı içerisinde olduğu bir önceki ihalede ortaya çıkmıştır. Firma, en yüksek teklifi vermiş olmasına rağmen, parayı bir türlü bulup ödeme yapamamış, ihale iptal edilmek zorunda kalınmıştır. Buna karşın, yeniden yapılan ihaleye aynı firma bu defa Söğütsen Seramik ismiyle girmiş, tekrar en yüksek teklifi vermiştir.

Soru 7: Eti Gümüş işletmesinin sahip olduğu cevher yatağında toryum, uranyum gibi nadir toprak elementleri bulunma olasılığı var mıdır, varsa bu olasılık göz önüne alınmakta mıdır?

Cevap: Böyle bir olasılık teknik olarak mevcuttur. Bu olasılığın ortaya çıkarılmasına yönelik çalışmanın ilgili kurumlarca en kısa sürede yaptırılması zorunluluktur. Gerçekte, söz konusu çalışma yapılmadan cevher yatağının herhangi bir firmaya verilmesi son derece hatalıdır.

Herkes tarafından bilindiği gibi, özelleştirme uygulamaları akılcı planlamalardan yoksun, bütçe açıklarını kapamaya yönelik yapılmaktadır. Dolayısıyla, bugüne kadar madencilik sektörünün gelişimine yönelik olumlu bir katkısına rastlanılmamıştır. Tersine, madencilik sektörünün bugün içinde bulunduğu kriz, gereksiz ve hatalı bir şekilde yaratılan özelleştirme beklentileri ve özelleştirme uygulamalarıdır.

Yapılan hatalar ile sadece kamu işletmeleri ortadan kaldırılmamakta, aynı zamanda özel sektör de yanıltılmaktadır. Özellik arzeden ve teknik-mali yeterlilik gerektiren sektörlerde özel firmalar da kısa sürede büyük zarara uğratılmaktadır. Yapılması gereken, özel sektörün maden kaynaklarını kullanacak sanayileri kurmak üzere teşvik edilmesi, böylelikle mevcut hammadde kaynaklarının sanayi sektörlerinin kullanımına sunulması ve katma değerin artırılması olmalıdır. Maden kaynaklarını hammadde olarak ihraç etmeyi tercih etmek ülke yararına değildir.

Madencilik sektöründe sorunların çözümü özelleştirme uygulamalarında değildir. Bunun böyle olmadığı her defasında görülmüştür. Diğer pek çok madencilik alanında olduğu gibi, gümüş cevheri için de, temel sorun hammaddenin sanayide kullanılabilmesi hususudur. Gümüşlerimiz sanayi ürünlerine dönüştürülerek ülke içerisinde tüketilmelidir. Eti Gümüş işletmesine ihtiyaç duyduğu yatırımlar yapılmalı, maliyetlerin düşürülmesinin sağlanmasına yönelik teknoloji getirilmelidir.

Kamuoyunun bilgisine sunarız.

TMMOB
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
Ankara, Mayıs 2004

Okunma Sayısı: 8790
Yayın Tarihi: 12.05.2004