Farklı bakış açıları ile madencilik sektörü söyleşisi, belgesel gösterimi ve müzik dinletisi düzenlendi.

Farklı bakış açıları ile madencilik sektörü söyleşisi, film gösterimi ve müzik dinletisi yapıldı.

4 Aralık Dünya Madenciler Günü etkinlikleri kapsamında 1 Aralık 2012 tarihinde Dev.Maden-Sen ve  Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından "Farklı bakış açıları ile madencilik sektörü" konulu bir söyleşi, belgesel gösterimi ve müzik dinletisinden oluşan bir etkinlik düzenlendi.

Açılış konuşmasında İstanbul Şube Başkanımız Nedret Durukan Dünya Madenciler Gününü bir çok etkinlikle bir haftaya yayarak daha fazla üye ile buluşmanın hedeflendiğini ve madenciliğin içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek için çaba sarf edildiğini anlattı. Madenciliğin çok tehlikeli ve riskli bir meslek olmasına karşın iş kazalarının önlenebilir olduğunu ve madenlerimizin bilimsel ve gelişen teknolojik yöntemlerle işletilmesi gerektiğini söyledi. Kalite, çevre ve güvenlikten ödün verilemeyeceğini, gelecek nesillerin hakkını da düşünerek üretim yapılmasının zorunluluk olduğunu söyleyen Durukan madencilik sadece kasamıza girecek dolarla ölçülebilecek bir alan değildir dedi. Bunları savunmanın ise her yurtseverin görevi olduğunu bu nedenle de Odamızın bunları bıkmadan ve hiçbir baskıdan yılmadan söylemeye devam edeceğini belirtti.

Yönetimini Dev.Maden-Sen Başkanı Tayfun Görgün‘ün yaptığı söyleşi Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi‘nde saat 14.00 de başladı.

Türkiye Madenciler Derneği, öğrenci üyeler ve işçilerin çağrılı olduğu söyleşinin amacı sektörün değişik kesimlerinin sektöre bakışını paylaşmak ve tartışmaktı. Sn. Görgün söyleşi sırasında sendikalar, işçi örgütlenmesi ve madencilik sektöründeki emekçilerin durumunu özetledi.  Dev Maden-Sen Onursal Genel Başkanı ve Odamız onur üyesi Çetin Uygur, maden ocaklarındaki iş kazalarına değindi. Dünyanın büyük şirketlerinin aldığı kararların ve yatırımların yerel madencilik politikalarına yansımalarını ve bu bağlamda işçi sağlığı ve  iş güvenliğinden söz ederken maden işçilerinin yaşantısını, yoksunluklarını ve sıkıntılarını anlattı. Ayrıca, maden kazalarından işçilerin sorumlu tutulduğunu, ancak kazaların nedeninin tartışılmadığını belirtti.

Türkiye Madenciler Derneği adına söz alan ve Odamız üyesi olan Maden Mühendisi Öner Yılmaz ise "Madenin geri dönüşümü olmadığı gibi can kaybının da geri dönüşümü yok. Onun için rekabeti artırarak can kaybını artırmak yerine, teknolojiyi artırarak can kaybını azaltmak gerekir" dedi. Yılmaz, iş eğitiminin de iş kazalarının önlenmesinden önemli olduğunu ifade etti. Son dönemde doğrudan Başbakanlık tarafından verilmeye başlanan izinlerinse nasıl bir probleme dönüştüğünü ve sektörün önünü nasıl kapattığını anlattı.

Öğrenciler adına konuşan İstanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü öğrencisi Mahir Taylan Köylüoğlu ise Maden Mühendisliği okuyan öğrencilerin yaşadıkları sorunlara değindi. 25 üniversitede maden mühendisliği bölümü açıldığını, mezun sayısının çok fazla olduğunu, yabancı dilde eğitim ve staj yeri sorunlarına değinerek,  "Birçok yeni mezun olmuş mühendis hayatında hiç maden ocağı görmemiştir. Bunun da en büyük nedeni eğitim sistemi" dedi.

Söyleşinin ardından bağlama sanatçısı Muzaffer Özdemir kısa bir müzik dinletisi sundu. 

1992 yılında 263 emekçinin yaşamına mal olan büyük Kozlu faciasını konu alan Derin Çığlık/263 belgeselinin gösteriminin ardından konuşmasında filmin yapımında yaşanan olanaksızlıkları da vurgulayan yönetmen Metin Kaya ile yapılan söyleşi ve yönetmene sorulan sorular salonda çok sarsıcı ve duygulu anlara neden oldu.

Bu acıların bir daha yaşanmaması dileği ve sektördeki dayanışmanın gereğinin bir kez daha ortaya çıktığı vurgusu ile toplantı sona erdi.