TMMOB Maden Mühendisleri Odası

Havalandırmada sorun mu vardı?

Havalandırmada sorun mu vardı?

 

Soma`daki madende çalışan bazı işçiler, asıl sorunun havalandırma sisteminden kaynaklandığını söylüyor. Çağdaş Hukukçular Derneği`nin ilk tespitleri de madende havalandırmadan kaynaklı grizu patlaması olduğu yönündeki şüpheleri artırıyor.

Cengiz Yağız, Soma maden ocağında 3 ay çalıştıktan sonra menisküs yırtılması yüzünden işten ayrıldığını anlatıyor. Şimdi bir firmada şoförlük yaparak hayatını kazandığını belirten Yağız, Soma Devlet Hastanesi acil servisinde madende kalan arkadaşlarından haber almaya çalışırken, burada asıl sorunun havalandırmadan kaynaklandığını söylüyor.

"Ocaktaki galerilerde havalandırma olması gereken standartlarda değil. Dikey havalandırma olmalı, oysa burada yatay ve yetersiz havalandırma var. Bunu hep dile getirdik ancak sonuçta bizler işçiyiz, bizim sözümüzü dikkate alan pek olmuyor. Baca sistemi gibi kademeli olarak dikey havalandırma olsaydı, bu kadar ölüm olmazdı."

"Eğer vaktinde bizi dinleselerdi, trafonun yanarak kömürlerin 400 metre derinden çıkarılması için gereken lastik bandı tutuşturmasıyla oluşan yoğun duman dikey havalandırmayla çekilecek ve belki de bu felaket yaşanmayacaktı. Ama insan canını değil de ne kadar kömür daha fazla yukarı çıkarırız mantığıyla hareket ediyorlar. Ne kadar az maliyet, o kadar çok kar. Allahaşkına şu yaşananlara insanlar nasıl isyan etmesin? Ekmeğinin peşinde canından olan bu insanların aileleri, çocukları ne olacak şimdi?"

ÇHD: Havalandırma sistemi kötü

Çağdaş Hukukçular Derneği`nden bir ekip de olay yerine gitti. Madende çalışan işçilerle yapılan görüşmelere göre olayla ilgili tespitlerini açıkladılar. Tespitlerine göre grizu patlaması olduğu yönünde şüpheler artıyor. ÇHD`nin ilk tespitlerine göre, işçiler bakanlık müfettişlerince yapılan araştırmaların yüzeysel olduğunu söylüyor. Müfettişlerin tünellere inmediği, sadece girişe yakın olan sorunsuz, havadar bölümlere baktığı iddia ediliyor. İşçilerin anlatımları da ocakta havalandırma sorunu olduğu yönünde.

"Trafoda küçük bir kablo yangını oluyor. Daha sonra bu yangın içerideki gazla birleşiyor ve patlama oluyor. Trafo yangınının grizu patlamasına yol açtığını söylemek mümkün. Maden ocağında teknoloji çok eski ve havalandırma yetersiz. Havalandırmanın yetersizliği nedeniyle derinlerde sürekli metan gazı birikiyor. Normal şartlarda metan gazı birikmesi, havalandırmayla çözülebilecek durumda. Havalandırma ile biriken metan gazının diğer tarafa püskürtülüp tahliye edilmesi mümkün ancak havalandırma sistemi eski ve tahliye yolları çok dar. Ayrıca havalandırma işlemi yapılması halinde biriken metan gazı püskürtülürken ufak çaplı yangınlar oluşabiliyor. Bu yangının söndürülmesi için sulama yapılması gerekiyor ve bu işlem işin durmasına ve yavaşlamasına sebep oluyor. İşin durmaması ve yavaşlamaması için havalandırma işlemi ya hiç yapılmıyor ya da çok uzun aralıklarla yapılıyor. Geçen haftadan beri de yoğun bir metan gazı birikmesi var."

İki farklı sebep konuşuluyor

Olay yerinde incelemeler yapan Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel ise çıkan yangınla ilgili iki farklı bilginin olduğunu belirterek şöyle konuşuyor:

"Bunlardan birisi trafo patlamasının yangına yol açtığıdır. Diğeri ise burada kömür kimyasal özellikleri gereği kendiliğinden yanmaya elverişli bir kömür. Daha önceden çalışılmış, eski diye tabir ettiğimiz kısımlardaki kömürün oksijenle teması sonucu açık alev yangını meydana gelmesi ve bunun ocakta yayılması. Ölümlerin bir kısmı yangından, çoğunlukla yangından ortaya çıkan karbonmonoksit zehirlenmesinden olduğu düşünülüyor. Olay yeri ve şekli bakımından  trafo değil de ikinci ihtimalden yangın çıktığını düşünüyoruz."

Yüksel umutlarının da tükendiğini belirtiyor:

"Yeraltından çıkarılmamış çok sayıda insan var, umutlarımız tükendi. Karbonmonoksitle maruz kaldığınız anda yaşama şansınız çok zor, önemli olan gazla hiç karşılaşmamanız. Yangın halen söndürülmediği için bu işçilerin sağ kurtulma şansını azaltıyor."

Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi`nden (EMO) bir ekip de olay yerinde incelemelerde bulundu. Heyete göre, yangın elektrik kaynaklı değil. Raportan tespitler şöyle:

"Ocağın yaklaşık 700. metrelerinde kömür yangını ve yangından kaynaklı kısmi göçük oluştuğu, taze hava sağlayan fanların etkisiyle yangının duman etkisinin yayıldığı, uzun süre sonra fanların çalışma yönlerinin ancak değiştirildiği, bu arada çok sayıda işçinin yayılan duman ve yangından etkilendiği  bilgileri edinildi."

Emo, yapılan incelemelerde madende zehirli ve patlayıcı gazları algılayacak ve havalandırma sistemlerini yönetecek tertibatın yetersiz ve eski olduğunu da belirtti.

Ölümlerin, kömürün içten içe yanmasıyla başladığı tahmin edilen yangının ortaya çıkardığı karbonmonoksit, karbondioksit ve metan gazlarının etkisiyle  gerçekleştiği belirtildi.

Madenin 2007 yılına kadar Ege Linyit İşletmeleri adı altında kamuya ait bir devlet kuruluşu olduğunu hatırlatan EMO`dan yapılan açıklamada, tesisin Soma Kömür İşletmeleri A.Ş`den önce Park Holdinge devredildiği, ancak firmanın tesisteki riskleri göze alamadığı için bir yıl sonra işi bıraktığı iddia edildi.

Açıklamada, bürokrasinin azaltılması adı altında denetim mekanizmaları büyük oranda yok edildiği vurgulanarak, "Bu gibi tesislerde benzer kazaların yaşanması ‘beklenmedik bir olay` değildir" dendi.

Okunma Sayısı: 337
Yayın Tarihi: 15.05.2014