TMMOB Maden Mühendisleri Odası

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Basın açıklaması

 İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Basın açıklaması

3 Ocak 2012 Salı günü, İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, bir evvelki ay meydana gelen iş kazası ve meslek hastalıkları bilgilerini derleyip bazı çözüm önerilerini basın ve kamuoyu ile paylaştı.. Maden sektörü Aralık 2011 değerlendirmesinin eksenini oluşturdu. Emek Partisi İstanbul Milletvekili Levent Tüzel‘inde katıldığı basın açıklamasını çok sayıda basın mensubu izledi.

Okunan basın açıklamasının ardından, Levent Tüzel; İş cinayetlerini ve alınması gereken önlemleri; ülkemizin içerisinde bulunduğu durumu değerlendiren bir konuşma yaptı.

Aşağıda yapılan basın açıklamasını sunuyoruz.

  

  

  BASIN AÇIKLAMASI

ARALIK AYINDA 52 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ, 334 İŞÇİ YARALANDI.

Göçükler, patlamalar, düşmeler, elektrik çarpmaları, zehirlenmeler, servis kazaları... İş cinayetleri kadın, erkek demeden, ülkemizin dört bir yanında Aralı ayında da devam etti. Yazılı, görsel ve dijital basından tespit edebildiğimiz kadarı ile bu ay en az 52 işçi hayatını kaybetti, yine en az 334 işçi yaralandı.

En fazla ölüm inşaat sektöründe

Güvencesiz çalışmanın en görülür olduğu inşaatlarda bu ay 18 işçi öldü, 45 işçi yaralandı. Madenlerde 8 ölüm, 20 yaralanma ve enerji sektöründe 7 ölüm, 7 yaralanma yaşandı. Ataması yapılmayan bir öğretmen yaşamı9na son verdi.6 sağlık emekçisi de hastanelerde şiddete maruz kaldı.15 yaş altındaki 5 çocuk ve 16-18 yaşındaki 10 genç işçi çalışırken yaralandılar. İş cinayetleri İzmir, İstanbul, Erzurum, Mersin, Zonguldak, Şırnak ve Urfa‘da yoğunlaştı.

Madenler 2011 de 92 can aldı.

DİSK Dev Maden Sen hazırladığı raporda 2011 yılında 92 madencinin öldüğünü ve 262 madencinin yaralandığını açıkladı. Raporda kazaların büyük oranda özel sektör ve taşeronların ocaklarında yaşandığına dikkat çekilirken, kimi kazalarında özel doktor ve sağlık birimleri devreye sokulduğu için resmi kayıtlara geçirilmediği ifade edildi.

İş cinayetleri maden işçilerinin kaderi değildir.

Meydana gelen olaylarda asıl sorumlular; konu ile ilgili gerekli mevzuatı hazırlamayan ve yeterli denetim mekanizmalarını oluşturmayan siyasi iktidar, iş yerinde çalışma koşullarını iyileştirmeyen ve her şeyin önüne kar anlayışını koyarak meslektaşlarımıza ve maden emekçilerine değer vermeyen işverenler ve denetim görevini yapmayan veya yapamayan konuyla ilgili/sorumlu kurumlardır.

10 Şubat 2011 den beri 2‘si mühendis 9 maden emekçisi arkadaşımızın cenazeleri Kahramanmaraş Çöllolar kömür Havzasında toprak altındadır. Bu durum AKP iktidarının ve sermayenin hayatımıza verdiği değerin ve yaşananlara karşı bakışının en açık göstergesidir.

Madenlerde

Özelleştirmeler durdurulmalı, taşeronlaşma uygulamaları iptal edilmelidir.

Örgütlenmenin ve sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Sektörde ulusal düzeyde acil durum planı ve risk haritaları çıkarılmalı ve saha denetimleri bu doğrultuda yapılmalıdır.

Sağlıklı ve güvenli çalışmanın sağlanması için işçiler, tabipler, maden mühendisleri, üniversiteler, ve ilgili kuruluşlar koordineli bir biçimde çalışmalıdır.

İş cinayetlerinin sorumlularına en ağır hukuki yaptırımlar uygulanmalıdır.

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi  

 

 

  

MESLEK HASTALIKLARI, İŞ CİNAYETLERİ İLE ÖLÜMLER MADEN EMEKÇİLERİNİN KADERİ DEĞİLDİR...

Son yıllarda madenler, sadece iş kazalarıyla gündeme gelmekte ve yaşanan iş kazaları sonucu ölümler tüm kamuoyunu olumsuz etkilemektedir. Yaşanan iş kazalarının pek çok nedeni olmakla birlikte asıl nedeni sistemsel sorunlardır. Bunların başında; yeterli kamu denetiminin olmaması, aşırı kar hırsı sonucu üretim zorlamaları, taşeronlaşma, kötü çalışma koşulları, eğitimsizlik, hatalı projeler ve uygulamalar vb. gibi nedenler gelmektedir. Bu sorunlar çözülmeden kazaların önlenmesi mümkün değildir.

Kamu adına denetim görevi yapan teknik nezaretçi meslektaşlarımız ücretini işverenden aldığı bir işyerini denetleme görevini yerine getirmeye çalışmaktadır. Oysa bu tür ilişkinin sürdüğü bir ortamda ciddi bir denetimin yapılamayacağı ve maden mühendisinin özgürce görevini yapamayacağı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bu konuda yaptığımız çalışmalar ve hazırladığımız raporlar yetkililerce dikkate alınmadığı gibi Odamız, belli çevrelerce siyaset yapmakla suçlanmaktadır. Bu yaptıklarımızın adı "siyaset yapmaksa", bu göreve devam edeceğimizin bilinmesini isteriz. İşlenen bu cinayetlerde emekten yana taraf olduğumuzu bir kez daha duyururuz.

Dev Maden-Sen‘in 0cak-Aralık 2011 tarihleri arasında yaptığı araştırma sonucu, madencilik sektöründe meydana gelen kaza sayısı 111, ölümlü kaza 75, kazalarda ölen kişi sayısı 87 ve yaralananların sayısı ise 247 oldu. Son 5 yılda toplam 400 madenci madenlerde yaşamını yitirdi. 

Son dönemde yaşanan kazaları unutmadık, unutturmayacağız.

ZONGULDAK‘ın Kilimli Beldesi‘nde, özel bir maden ocağında meydana gelen göçükte, bir maden işçisi hayatını kaybetti.

ZONGULDAK‘ın Ereğli İlçesi‘ne bağlı Kandilli Beldesi‘nde özel bir şirkete ait maden ocağında meydana gelen göçükte, 2 maden işçisi öldü.

Kahramanmaraş ili Afşin ilçesindeki Çöllolar kömür sahasında, 6 Şubat 2011 ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde iki kez şev kayması meydana gelmiştir. İlk olayda bir işçi yaşamını yitirmiştir. İkinci olayda ise biri maden mühendisi, diğeri jeoloji mühendisi olmak üzere toplam 10 kişi kayan malzemenin altında kalmıştır. Bir işçinin cenazesi çıkarılmış, 9 kişiye ise henüz ulaşılamamıştır.

17 Mayıs 2010 tarihinde Zonguldak-Karadon‘da yaşanan maden kazasında ikisi maden mühendisi olmak üzere toplam 30 maden emekçisi yaşamını yitirmiştir.

7 Temmuz 2010 tarihinde Edirne ili Keşan ilçesi Küçükdoğanca köyü yakınlarındaki özel sektöre ait yeraltı kömür ocağında meydana gelen iş kazasında 3 işçi yaşamını yitirmiştir.

Balıkesir‘in Dursunbey ilçesinde özel sektöre ait yeraltı kömür işletmesinde 23 Şubat 2010 tarihinde  grizu patlaması sonucu meydana gelen iş kazasında 1‘i maden mühendisi, 13 kişi hayatını kaybetmiş, 6‘ sı ağır, 20 işçi de yaralanmıştır.

Bu haberleri arttırmak için, çok fazla araştırma yapmaya, maalesef gerek yoktur.

Meydana gelen olaylarda asıl sorumlular; konu ile ilgili gerekli mevzuatı hazırlamayan ve yeterli denetim mekanizmalarını oluşturmayan siyasi iktidar, iş yerinde çalışma koşullarını iyileştirmeyen ve her şeyin önüne kar anlayışını koyarak meslektaşlarımıza ve maden emekçilerine değer vermeyen işverenler ve denetim görevini yapmayan veya yapamayan konuyla ilgili/sorumlu kurumlardır.

Bu değerlendirmeler ışığında görüş ve önerilerimizi bir kez daha tekrarlamak istiyoruz;

- Özelleştirmeler durdurulmalı, taşeronlaşma uygulamaları iptal edilmelidir.

- Kar öncelikli ve ucuz işgücüne dayalı çalışma anlayışı terk edilmelidir.

-Kazaların önlenebilmesi için bilimsel ve teknik yatırımların yanı sıra, örgütlenmenin ve sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması, çalışma yaşamı ile birlikte çalışanların sosyal ve ekonomik yaşamlarının da iyileştirilmesi zorunludur.

-İş güvenliği denetiminden birinci derecede sorumlu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yaşanan iş kazalarının önlenebilmesi için görevlerini tam olarak yerine getirmelidir. Yasal mevzuatlarda yapılacak düzenlemelerle denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekirken, çıkarılan yönetmeliklerde denetimin özelleştirildiği ve ticarileştirildiği, meslek odalarının görüşlerinin dikkate alınmadığı görülmektedir.

-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nın, gerekli denetimleri yapabilmeleri için, kadrolarının maden mühendisleri ile güçlendirmesi gereklidir.

-Sektörde ulusal düzeyde acil durum planı ve risk haritaları çıkarılmalı ve saha denetimleri bu doğrultuda yapılmalıdır.

-Ölümlere, yaralanmalara ve maddi kayıplara neden olan kazaların ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi amacıyla gerekli olan düzenleme, araştırma ve geliştirme programlarının doğru şekilde yapılandırılabilmesi için; ilgili bakanlıkların, madencilik kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin, sendikaların ve madencilik sektörünün, bilgi ve birikimini bünyesinde taşıyan Maden Mühendisleri Odası ile birliktelik ve işbirliği yapmaları  zorunludur.

-İş sağlığı ve güvenliği yasası, TMMOB‘nin görüşleri de dikkate alınarak acilen çıkarılmalıdır.

Maden Mühendisleri Odası olarak; meslektaşlarımızın sorunlarının acilen çözümü için siyasi iktidarı ve yetkilileri bir kez daha göreve çağırıyor, meslektaşlarımıza ve emekçilere sahip çıkmaya devam edeceğimizi belirtiyoruz.

Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

 

 

 

Okunma Sayısı: 1503
Yayın Tarihi: 04.01.2012
Fotoğraf Galerisi