TMMOB Maden Mühendisleri Odası

Maden Mühendisleri Odasının Soma açıklaması

Maden Mühendisleri Odasının Soma açıklaması

 Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, "Çalışmalarınızda yaşam alanı mevcutsa, ocaktaki ilerlemeler ve değişimler nedeniyle o yaşam alanı devreden çıkacaksa, önceden diğer yaşam alanını devreye sokmanız gerekiyor" dedi.


Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, "Çalışmalarınızda yaşam alanı mevcutsa, ocaktaki ilerlemeler ve değişimler nedeniyle o yaşam alanı devreden çıkacaksa, önceden diğer yaşam alanını devreye sokmanız gerekiyor" dedi.

Yüksel, Soma‘da kömür madeninde yaşanan facianın ardından bölgede yaptıkları incelemelerin sonuçlarını paylaşmak için düzenlediği basın toplantısında, olayda, aralarında 5 maden mühendisinin de bulunduğu yüzlerce maden emekçisinin yaşamını yitirdiğini söyledi.

Kazanın meydana geldiği yer altı kömür ocağında 3 vardiya halinde çalışma yapıldığını, vardiyalarda yaklaşık 800‘er işçinin çalıştığını ifade eden Yüksel, kazanın olduğu vardiyada yaklaşık 787 işçinin görev yaptığını, bunların yaklaşık 440‘ının yer altında tertip edildiğini söyledi.

Ocakta göçertmeli ve dönümlü uzun ayak yöntemiyle üretim yapıldığını belirten Yüksel, şöyle konuştu:

"Faciayı tetikleyen yangın, ocak hava girişinde meydana gelmiştir. Ölümlerin büyük bir kısmı kömürün oksidasyonu nedeniyle oluşan karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu oluşmuştur. Ocak havalandırması mekanik havalandırma ile sağlanmaktadır.
 

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu‘nun, işçi ölümlerinin, meslek hastalıklarının önlenmesinde tek başına yeterli olmadığı bu facia ile bir kez açığa çıkmıştır. Facianın gerçekleştiği iş yerinde çalışan meslektaşlarımızın olay öncesinde, yoğun çabalarıyla tüm zorunluluklar yerine getirilmiş ve yasal uygunluk sağlanmıştır."

Kamunun madencilikteki varlığının daralmasıyla sektördeki sorunların arttığını ifade eden Yüksel, "kamu yararı gözetmeksizin, daha fazla kar hırsı ile yapılan üretim zorlamaları, uzun çalışma süreleri, sağlıksız çalışma ve barınma koşulları ile çalışanların sosyoekonomik durumlarının bu faciaların oluşmasına katkı koyduğunu" savundu.
 

- "Gizli taşeronlaşma var"


Madendeki işçi sayısına ilişkin sorular üzerine Yüksel, ocağa giren her işçinin kayıt altına alınması gerektiğini, bunun araştırmalar için önemli olduğunu söyledi. Yüksel, şunları kaydetti:

"Kazanın üzerinden 3 günü aşan bir süre geçti ve hala bu bilgiye ulaşılamadı. Bu bölgede gizli bir taşeronlaşma var. İşçilerin tamamı işveren adına kayıtlı olmasına rağmen. ‘Ekip başı‘, ‘dayı başı‘ denilen güçlü insanların yer aldığı yapı, belli ekipler oluşturarak üretim bazlı çalışmaya dayanıyor. Bilinen bu bilgi, resmi ve yazılı değildir. Aksi halde işçi sayısının tespit edilememesi gibi bir durum yok. Bunun tespit edilememesi ciddi riskler içermektedir. Ocakta kaç kişinin kaldığı, kimlerin nereye tertip edildiği bilinmeden yapılacak kurtarma faaliyetleri yeni riskler doğurabilecektir."


- Madene küllü su basılması


Madene küllü su basılmasının yangın söndürme yöntemlerinden biri olduğuna işaret eden Yüksel, "Bu kararı alanlar herkesi kurtarmak için gerekeni yaptıktan, içeride cenazeleri bırakmadan geri kalan alanda yangını söndürmek için bu işlemi yapıyorlarsa bir şey diyemem. Ocağa giremedik, bu konuda bir bilgi yok. Bu önemli bir karardır. Bu kararı veren kişiler sorumluluğu da taşımalıdır" dedi.

Yüksel, facianın büyüklüğünün, yangının ocak girişinde olmasından kaynaklandığını, karbonmonoksitin tüm ocağa yayıldığını ve zehirlenmelere yol açtığını vurguladı.

İşveren temsilcilerinin, kazanın nedenleri henüz belli değilken "ihmal yok" şeklinde açıklama yaptıklarının belirtilmesi üzerine Yüksel, "Kazanın nedenleri bilinmiyorsa eğer sorumluları da belli değildir. Kimse ‘benim suçum yok‘ veya ‘şu görevliler suçludur‘ diyemezler. Bu bir çelişkidir" dedi.


- Yaşam odası tartışması


Yüksel, işletmede yaşam odası bulunma zorunluluğu olup olmadığı sorusuna karşılık, "Yaşam odamız var‘ bilgisini kamuoyuna kendileri verdi. Bugün de ‘yaşam odamız vardı da uygun değildi, yenisini yapacaktık‘ dediler. Çalışmalarınızda yaşam alanı mevcutsa, ocaktaki ilerlemeler ve değişimler nedeniyle o yaşam alanı devreden çıkacaksa önceden diğer yaşam alanını devreye sokmanız gerekiyor" diye konuştu.

Maden Mühendisleri Odası 2. Başkanı Can Doğan da "yaşam alanı yasal olarak zorunlu değil" açıklamasının doğru olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Madende böyle bir riskle karşılaşılacağı biliniyorsa gerekli tedbirlerin alınması gerekiyordu. Gerçekleşmesi halinde de kayıpları en aza indirecek önlemleri alıyor olmanız lazım. Bunlardan biri de yaşam odalarıdır. Yaşam odalarını gaz maskelerinden farklı düşünmemek lazım. Bu tür durumlarda çalışanların toplu olarak kurtulabilmesini sağlamak için yaşam odalarının yapılması gerekiyor. Türkiye‘de yaklaşık 400 yer altı maden işletmesi var. Bunun sadece 4‘ünde bu yaşam odalarının olduğunu görüyoruz. Bunların 4‘ü de metal madeni. Galeriler açılarak, bunların gaz sızdırmazlığı sağlanarak gerekli teçhizat içeriye konularak da işçilerin kurtarma ekipleri gelene kadar canlı olarak kalmaları sağlanabilir."

Okunma Sayısı: 265
Yayın Tarihi: 21.05.2014