`Maden sektöründe daralma başladı`

ANTALYA - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, maden sektöründe son iki yılda önemli ölçüde daralma yaşandığını, artış oranlarının düştüğünü söyledi. 

Kundu Turizm Bölgesi‘ndeki bir otelde düzenlenen 5. Dünya Doğaltaş Kongresi için Antalya‘da bulunan Yüksel, Türkiye‘nin dünya doğaltaş rezervinin yüzde 40‘ına sahip olduğunu belirtti.  

Sektörde yaklaşık bin 500 doğaltaş ocağı, fabrika ölçeğinde 2 bin kadar tesis ile ortak ve küçük ölçekli 9 bin atölyenin faaliyet gösterdiğini bildiren Yüksel, istihdam edilen kişi sayısının 300 bin civarında bulunduğunu kaydetti. Yüksel, "Sektörümüzde son iki yılda önemli ölçüde daralma yaşanmaya başladı, artış oranları düştü" dedi. 

"Daralmada Çin‘in etkisi var"

Son iki yılda yaşanan düşüşün nedenlerinin birinin Çin‘in doğaltaş ithalat politikasını değiştirerek Türkiye‘de ocak almaya ve ithalatını da bu ocaklardan yapmaya başlaması olduğunu vurgulayan Yüksel, yıllardır ulusal madenciliğin küresel politikalara karşı korunması gerektiğini belirtmelerine karşın serbest piyasa anlayışı ile kapıların sonuna kadar kontrolsüz şekilde yabancı sermayeye açıldığını öne sürdü. 

"Haziran Genelgesi sonrası daralma başladı"

Yüksel, bir diğer nedenin de Haziran Genelgesi olarak bilinen ve madencilik faaliyetleriyle ilgili bütün izinlerin Başbakanlık tarafından verilmesini sağlayan genelge olduğunu ifade ederek, "Genelge sonrası sadece mermer sektöründe değil, ülke madenciliğinin tamamında daralma yaşanmaya başladı ve bu durum halen devam etmektedir. Hangi kriterlere dayalı olarak ruhsat alabileceğini bilmeyen yatırımcılar, ne yazık ki madencilik sektörüne yatırım yapmaktan kaçınmaktadırlar" diye konuştu. 

Her fırsatta özel sektörü yatırımlara davet eden anlayışın madencilik sektörü gibi yatırım maliyetlerinin yüksek olduğu bir sektörü bilinmezlik içerisinde yürütmeye çalışmasının anlaşılabilir olmadığını savunan Yüksel, genelgenin yürürlükten kaldırılması gerektiğini söyledi. 

"Maden Bakanlığı kurulmalı"

Yüksel, sektörün sorunlarının çözümü ve Soma kazasının bir milat olabilmesi için devlet, sektör ve işçi temsilcileri, üniversiteler ve meslek odalarının katılımıyla ulusal mevzuatın bilimin ve hukukun evrensel ilkelerine uygun şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunarak, "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde, enerjinin gölgesinde kalmış ülke madenciliğimizin sorunlarının çözümü için öncelikle Madencilik Bakanlığı kurulmalı. Ülke madenciliğini koruyacak, geliştirecek, ulusal bir sanayi politikası ile entegre bir madencilik politikası oluşturulmalıdır" ifadesini kullandı. 

"Doğaltaş sektörü desteklenmeli"

Türkiye‘da doğaltaş ve mermer sektörünün rekabet gücünün yüksek olduğunun altını çizen Yüksel, sektörde üretim ve kalite artışı ile inşaat ve sanayi sektörleri ile entegrasyonunu amaçlayan kısa, orta ve uzun dönemli stratejik planların, bir "Doğaltaş Politikası" temelinde geliştirilerek süratle uygulamaya konulması gerektiğini dile getirdi. 

Yüksel, inşaat ve sanayi sektörleri ile entegre çalışacak mermer ve doğaltaş projelerinin öncelikle teşvik edilmesi gerektiğini söyleyerek, şunları kaydetti: 

"Doğaltaş sektörü uzun vadeli ve düşük faizli kredilerle desteklenmeli, elektrik enerjisinde ve motorinde düşük tarife uygulanarak rekabet gücü artırılmalıdır. Sektördeki işletmelerin verimliliğine yönelik çalışmalar teşvik edilmelidir. Üretimde verimliliği artırmak amacıyla üretim yöntemlerinin geliştirilmesine önem verilmelidir. Özellikle ocak işletme yöntemlerinin sürekli geliştirilmesi, rekabet şansını artırmaktadır. Bu amaçla yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmaları, devlet tarafından desteklenmelidir."