Madencilik sektörünün kaderi Afyon’da yazıldı.
Madencilik sektörünün kaderi Afyon‘da yazıldı
Mermer sektörünü de yakından ilgilendiren Madencilikte Çevre Yönetimi konulu seminer ilimizde gerçekleştirildi. Türkiye Maden Mühendisleri Odaları Birliği tarafından gerçekleştirilen seminerde madencilik hizmetlerinde çevreci bir yaklaşımın sağlanması konusunda yapılması gerekenler ele alındı.
Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği‘ne bağlı Maden Mühendisleri Odası, Afyonkarahisar‘da Madencilikte Çevre Yönetimi Semineri düzenledi. 120 delegenin katıldığı seminerde Mevzuat, ÇED Kavramı, Çevre Yaklaşımları ve Madencilik, Madencilik Faaliyetlerinin Alıcı Ortamlar Üzerindeki Potansiyel Etkileri ve Tedbirler, Madencilikte Su Yönetimi, Çevresel Risk Yönetimi, Atık Yönetimi, Artıkların Değerlendirilmesi, Mermer İşletmeciliği ve Çevre ilişkisi, Taşocak işletmeciliği ve Çevre ilişkisi, Doğaya Yeniden Kazandırma, Madencilik ve Çevre İlişkilerinin Ekonomik Boyutu konuları değerlendirildi.
"AFYONKARAHİSAR, MERMER SEKTÖRÜNÜN KALBİ"
İki gün süren seminerin amacı ve değerlendirmesi hakkında bilgiler veren Maden İşleri Odası Başkanı Mehmet Torun; "Madencilik ve Çevre Semineri, madencilik sektöründe yaşanan sorunları ve çevresel sorunları göz önüne sermek, o sorunların çözüm önerilerini yetkililerle paylaşmak, bilim adamlarının görüşlerini almak ve sonuçlarını siyasi iktidara, iradeye ve karar vericilere iletmek anlamında bir çalışma yaptık. İki gün süren bu çalışmanın sonuçlarını yetkililer ile paylaşacağız" dedi. Bu seminerin neden Afyonkarahisar‘da yapıldığı konusunda bilgiler veren Torun; "Afyonkarahisar bizim için önemli, madencilik sektörü için önemli, mermer sektörünün kalbi ve bilindiği üzere yıllardır, mermer kongrelerimizi ve sempozyumlarımızı Afyonkarahisar‘da yapıyoruz. Bu anlamıyla Afyonkarahisar önemli bir kent. Yaşanan sorunlar var bunu hepimiz de biliyoruz. O sorunların çözümü ve özellikle çevresel anlamda çözümler konusunda bizde bilim insanlarını, akademisyenleri, konunun uzmanlarını getirdik. İki gündür burada tartışılıyor ve sonucunu da kamuoyu ile paylaşacağız" diye konuştu.
"DEĞİŞİKLİKLERİN ÖMRÜ KISA OLUYOR"
Çeşitli konularda sempozyumlar ve kongreler düzenlediklerini ancak çevre konusunda Afyonkarahisar‘da ilk kez bir seminer organize edildiğini belirten Torun; "Aslında bizim madencilik ve çevre sempozyumlarımız var, 3 kez yaptık Ankara‘da ama seminer anlamında bu toplantı ikincisi, ilkini Zonguldak iline bağlı Amasra da yaptık. Hem gelişmeleri değerlendiriyoruz, hem de sektörün sorunlarını sektörün çalışanlarıyla birlikte değerlendirmeye çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi Maden Mühendisleri Odası bir meslek örgütü 14 bin 500 üyemiz var ve anayasal bir durumuz. Görevlerimiz arasında madencilik sektörünün sorunlarını irdelemek ve çözüm önerilerini hazırlamak gibi bir göreviz var o görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Her gün yeni bir yönetmelik değişiyor, yasa değişiyor. Bunun anlamı şudur, şiz bir yönetmeliği ve yasayı sektörün çalışanlarına Maden Mühendisleri Odası‘na danışmadan yaparsanız, yaşamda karşılığı olmuyor bunun ve üç gün sonra iflas ediyor, yeni bir arayışa gidiliyor. Ne yazık ki ülkemizde bunlar yaşanıyor ve biz bunlardan çok fazla ders alamıyoruz.
"MADEN ARTIKLARI, ATIK OLARAK DEĞERLENDİRİLMEMELİ"
"Maden kanunu değiştiğinde de bu sorunu yaşadık, yönetmelik değiştiğinde de bu sorunu yaşadık" diyerek sözlerine devam eden Torun; "Şimdi 1/A grubu tekrar değişiyor şu anda gündemde, çevreyle ilgili bir sürü değişiklikler var, ÇED yönetmeliğinde değişiyor. Önümüzdeki hafta sanıyorum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın Antalya‘da bu yönetmelikler ile ilgili bir toplantısı var sektörü davet ettiler. Antalya‘da yapılması planlanan toplantının içeriğinde Afyonkarahisar‘ı ilgilendiren bir madde var diye düşünüyoruz. Maden artıkları diye bir tanım var, yani tekrar kullanılabilecek, bu mermer için gerçekten çok önemli. Şimdi artık yerine atık kelimesi kullanılıp, artığı tamamen yok sayacak bir tanım getirilmeye çalışılıyor. Bu uygulamanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Bu şu demektir, mermercilik sektöründe özellikle tekrar ciddi anlamda bir maliyet, ciddi anlamda bir külfet bu atıkların depolanması, tasfiyesi, bertaraf edilmesiyle ilgili bir sürü yönetmelik çıkıyor. Ama mermer artığı dediğimiz tekrar kullanılabilecek yeniden değerlendirilebilecek malzemelerdir. Önümüzdeki hafta Antalya‘ya gidecek sektör temsilcilerinin konuyu bu gözle değerlendirmelerinde yarar olduğunu düşünüyorum" açıklamasında bulundu.
"MADEN MÜHENDİSLERİ ÇED RAPORUNA ONAY VEREBİLMELİ"
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde ve Çevre İl Müdürlüklerinde maden mühendisi istihdamının artırılması, madencilikle ilgili ÇED projelerinde maden mühendisi onayının yasal hale getirilmesi sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır" diyen Torun, gerçekleştirilen seminerin amacına ulaştığını belirtti. Torun; "Bizim amacımız sektörün tüm bileşenlerini buraya çağırarak burada yapılan görüşmeler sonucunda ortaya çıkacak konuları sektör görüşü olarak yansıtmaktı, odamızın görevi de buydu. Bu konuda şemsiye görevini yerine getirdiğimizi düşünüyorum. Bir aksilik olmaz ise önümüzdeki yıl mermer sempozyumunu da yine Afyonkarahisar‘da yapmayı planlıyoruz" dedi.
"ÇEVREYE SAYGILI BİR MADENCİLİK, MADENCİLİĞE DE SAYGILI BİR ÇEVRE"
Toplantıya katılan Altın Madencileri Derneği Genel Koordinatörü Muhterem Köse de düzenlenen seminer ile ilgili düşüncelerini belirtti. Köse; "Bugün burada Türkiye‘nin madencilik sektöründe gerçekleştirilmiş olan üretimlerin sonucunda ortaya çıkan atıklarımızı nasıl doğa ile uyumlu hale getirebileceğimiz konusunda çok faydalı bir toplantı gerçekleştirildi. Altın Madenciliği de Türkiye‘de çok gündemde olan bir sektör ve biz tabiî ki üretim yaparken, çevreye saygılı bir üretimi sadece madencilik için değil, tüm sektörler için olması gereken bir faaliyet olarak görüyoruz. Burada yapılması gereken şu, çevreye saygılı bir madencilik, madenciliğe de saygılı bir çevre anlayışı içerisinde bu üretim faaliyetlerini sürdürmek zorundayız. Üretim olmazsa toplumda, gelişmenin olması mümkün değil ama bu üretimi yaparken de ortaya çıkan atıkların da çevreye zarar vermeyecek şekilde bizim yönetebiliyor olmamız gerekir. İşte bu toplantılarda da atıkların nasıl çevreye zarar vermeden üretiliyor olması gerektiğinin detaylarını konuştuğumuz çok faydalı bir toplantı oldu" dedi.
"MADENCİLİK OLMAZSA, SANAYİ GELİŞMEZ"
Maden Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Niyazi Karadeniz‘de madenciliğin 1900‘lü yılların madenciliği olmadığını söyleyerek başladığı konuşmasında çevresel nedenlerden dolayı madenciliğin yapılmaması noktasına getirilmeye çalışıldığını dile getirdi. Değişen koşullarla beraber madencilik sektörüyle uğraşanların da koşullara uyumlu olmaları gerektiğini belirten Karadeniz, madenciliğin doğru çalıştığının binmesi gerektiğini belirtirken, madenciliğin olmadığı takdirde sanayileşmenin gelişmesinin mümkün olmayacağını sözlerine ekledi.
Sanayinin ham maddeye ihtiyacı olduğuna da vurgu yapan Karadeniz, ihtiyaç duyulan ham maddenin de madenlerden sağlandığını söyledi. İşletme atıklarının sebep olduğu nedenlerden dolayı çevresel bir sorun olarak nitelendirilirken, madenciliğin de mutlaka yapılması gerektiğini, madenlerin bulunduğu yerde işletilmesi gerektiği konularına da değinen Karadeniz, sosyal ve ekonomik fayda sağlarken, gelişmenin de önünü açtığını sözlerine ekledi.
"ATIKLARDAN YENİ ÜRÜNLER ÜRETİLMELİ"
Afyon Kocatepe Üniversitesini Maden Mühendisliği Dekan Vekili Ahmet Şentürk ise düşüncelerini aktardı. Şentürk; "Madencilik dediğimiz zaman insanlığın yararına doğal kaynakları işletmemiz gerekiyor. Doğal kaynakları işletir iken, ister yer altı madenciliği yöntemiyle, ister açık maden işletmeciliği yöntemiyle mutlaka doğaya zarar verilecek, çevre sorunları oluşturulacaktır. Afyonkarahisar için değerlendirecek olur isek, doğal taş ve mermercilik sektöründe de bu çevre sorunları olacaktır. Bu noktada sadece çevre sorunları değil, üretim esnasında verimliliği artırmak konusunda da burada çalışmalar yapıldı. Bunun içerisinde çok güzel bildiriler yapıldı ve o bakımdan arkadaşlarımız buradaki seminerden faydalanmışlardır diye düşünüyorum" dedi. Mermer atıklarının depolanması konusunda da her çeşidin kendi havuzunda çalışılarak depolanması gerektiğinin de altını çizen Şentürk; "Afyonkarahisar olarak biz cevheri, mermeri üretiyorsak, atıklarını da değerlendirmemiz gerekiyor. Bu noktada atıklardan katma değeri yüksek yeni ürünler üretilmesi sağlanmalıdır" diye konuştu.