MADIMAK KANAYAN BİR YARADIR YÜREKLERİMİZDE…
MADIMAK KANAYAN BİR YARADIR YÜREKLERİMİZDE...
Bundan 17 yıl önce, 2 Temmuz 1993 günü Sivas‘ta Madımak Otel‘de ülkemizi ortaçağ karanlığına gömmek isteyen, gerici, şeriatçı, faşist güruh; bu ülkenin topraklarında tohum olmuş, yeşermiş ve gelişip ülkesinin aydınlık geleceğine inanarak aydın kimliğine ulaşmış, aydınlık yüzlü 37 korumasız insanımızı yakarak katletti. 37 aydınımız, Madımak Otelinde tutuşturulan gericilik ateşi ile yakıldı. Bu katliamla ilgili söylenebilecek her şey söylenmiş, yazılabilecek her şey yazılmış durumda. Bu utanılacak olay, unutulacak gibi değildir. Çünkü bu katliam, planlanmış ve programlanmış bir eylemdir ve laik Cumhuriyet‘e, demokratik gelişmeye karşı ayaklanmanın bir provasıdır. Tehlike halen devam etmektedir. Toplumumuzun ilerici ve demokrat güçlerinin demokratik sivil toplum örgütleri etrafında örgütlülük düzeylerini arttırmaları bu tehlikenin panzehiri olacaktır.
O gün aydınlığın üzerine yüründü, tekbir ve şeriat naralarıyla aklın, çağdaşlığın, ilerlemenin, laik Cumhuriyetin temellerine dinamit konuldu. Yangını çıkaranlar yaptıklarının bilincindeydi. Çünkü "Cumhuriyetin temelleri Sivas‘ta atıldı, burada yıkılacak" diye haykırıyorlardı.
Toplumu karanlık bir bataklığa çevirmek isteyenlerin gerçekleştirdiği bu katliam, gerçekte özgürlüğe, çağdaşlığa ve laikliğe karşı yapılmış en önemli saldırılardan birisidir. Elbette bu ülkemizin aydınlık yarınlarına yönelik ilk saldırı değildir. Türkiye‘yi ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyen güçler; geçmişte Çorum‘da, Kahramanmaraş‘ta katliamlar yapmış, ülkemizin yüz akı olan aydınlara, sanatçılara, düşün insanlarına yönelik birçok saldırı düzenlemiştir.
Ancak Sivas katliamı tüm bunların içinde belki de en dramatik olanıdır. Hatırlanacaktır, devletin en üst düzey yöneticilerine telefonla ulaşılması ve yakılan Madımak Oteli‘nin çevresindeki kuşatmanın saatlerce sürmesine karşın devlet güçlerince hiçbir müdahale yapılmamış, insanların diri diri yakılması adeta seyredilmişti. Zamanın Başbakanı yaptığı tüyler ürpertici açıklamada "Devlet oradadır. Sayın İçişleri Bakanı oradadır. Güvenlik güçleri oradadır. Otelin etrafını saran vatandaşlarımıza hiçbir şekilde zarar gelmemiştir. Onlardan ölen ve yaralanan da yoktur. Dolayısıyla olay, bir otelin yakılması ve içinde olan vatandaşlarımızın ölmesi ile ortaya çıkmıştır" diyerek o günkü hükümetin aymazlığını, dahası gözü dönmüş canilerle olan gönül birliğini gözler önüne sermiştir.
Sivas yanmaktadır hala. Çünkü geçen 17 yılda ne katliamın gerçek sorumluları yakalanıp yargı önüne çıkarılmış, ne de tüm yönleriyle olay aydınlatılabilmiştir. Daha da kötüsü insanlık dışı katliamın sorumluları iktidara kadar yükselerek, olayın ört bas edilmesi için elinden geleni yapmaktadır. Bugün iktidarda olan bu güçler katliamı unutmamızı istiyor, yapılan anma toplantılarını, toplumsal yaraları kaşıyan huzur bozucu eylemler olarak niteliyor.
Zonguldak Demokrasi Platformu olarak buradan haykırıyoruz. Sivas katliamını unutmayacağız. Sivas katliamını unutmak geleceğimizi kaybetmektir, aydınlık, demokratik, çağdaş, laik Türkiye taleplerini unutmak demektir. Buna izin vermeyeceğiz.
Katliamın gerçekleştirildiği Madımak Oteli; bu insanlık ayıbı katliamı baktıkça hatırlatacak "Barış Müzesi" olarak değerlendirilmeli, dostluğun, barışın, kardeşliğin ve sevginin simgesi olmalıdır.
Bugün burada toplanan bizler, 2 Temmuz 1993‘te Sivas‘ta yitirdiğimiz aydınları, semah dönüp, türkü söylemekten başka hiçbir suçu olmayan gencecik fidanları sevgiyle anıyor, laik, demokratik, bağımsız ve özgür Türkiye savaşımından bir adım bile geri durmayacağımızı ilan ediyoruz.
17‘nci yılında Sivas katliamını unutmadık, unutturmayacağız.
02.07.2010
ZONGULDAK DEMOKRASİ PLATFORMU