TMMOB Maden Mühendisleri Odası

MUĞLA MADEN POTANSİYELİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ÇALIŞTAYI AÇILIŞ KONUŞMASI

MUĞLA MADEN POTANSİYELİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ÇALIŞTAYI AÇILIŞ KONUŞMASI

1 Aralık 2018 tarihinde İzmir Şubemiz ve Muğla İl Temsilciliğimiz tarafından düzenlenen Muğla Maden Potansiyelinin Değerlendirilmesi Çalıştayı` nda TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel‘ in yapmış olduğu açılış konuşması.

Saygıdeğer Konuklar;

Değerli Sektör Temsilcileri;

Sevgili Meslektaşlarım ve Öğrenciler;

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve şahsım adına sizleri saygı, sevgi ve dostlukla selamlıyorum.

İzmir Şubemiz ve Muğla İl Temsilciliğimiz tarafından düzenlenen Muğla Maden Potansiyelinin Değerlendirilmesi Çalıştayı` na hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası; içinde bulunduğumuz 46. çalışma döneminde düzenlediği uluslararası kongre ve sempozyumlara ek olarak sektörün ve meslektaşlarımızın ihtiyaç duyduğu konularda ülke madenciliğinin gelişimi için çalıştaylar düzenleme kararı almıştır.

Bu kapsamda Çalışma Programımızda da belirttiğimiz üzere 2. Krom Çalıştayı gerçekleştirilmiş olup ayrıca Eğitim Çalıştayı, Cevher Hazırlama Çalıştayı, Enerji ve Kömür Çalıştayı, Endüstriyel Hammaddeler Çalıştayı ve Altın Politikaları Çalıştayı ile Madencilik Politikaları Çalıştayı planlanmıştır. Bunlara ek olarak dönem içerisindeki gelişmelere bağlı olarak İzmir Şubemizin hinterlandı içerisinde yer alan Muğla, Aydın ve Çanakkale illerinde de ilin madencilik potansiyeline ilişkin çalıştaylar düzenlenecektir.

Dünya çapında kongreler düzenleyen, uluslararası alanda onlarca ülkeye, yüzlerce meslektaşa ulaşan etkinlikler düzenleyen TMMOB Maden Mühendisleri Odası örgütlülüğüne bir kez daha teşekkür ederken bu örgütün bir üyesi ve burada sizlerle birlikte olmaktan büyük bir onur duyduğumu öncelikle belirtmek isterim.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası; mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki maden mühendislerini temsil etmektedir. Odamız başta ülkemizin ve halkımızın olmak üzere üyelerinin hak ve menfaatlerini kamu yararı temelinde korumak ve geliştirmek, üyelerinin mesleki, sosyal ve kültürel gelişimlerini sağlamak, mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevli olup tüm çalışmalarını bu eksende yürütmektedir.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası olarak bu amaç ve görevlerimizi yerine getirmek için kamu yararı temelinde bilime ve tekniğe uygun her türlü çalışmayı yürütmek için başta kamu kurumları olmak üzere sektörün tüm temsilcileri ile birlikte olmaya ve ortak çalışma yapmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz.

Çalıştayımızda öncelikli olarak yapılması gerekli olan ve beklenilen Muğla ilinin maden potansiyelinin belirlenmesi, madencilik bilim ve tekniğine uygun olarak yöre halkıyla barışık ve çevreye duyarlı olarak üretiminin sağlanarak kamu yararı doğrultusunda ülke ekonomisine kazandırılması ve yörede ki mevcut sorunlar için çözüm önerilerinin üretilmesidir. Ancak Muğla ilinde yaşanan sorunlar ile çözüm önerilerinin ülkemizde yaşanan sorunlardan ve çözüm önerilerinden çok farklı olmadığı da bilinen bir gerçektir.

Çalıştayımızda Muğla ilinde ki madencilik potansiyeli ve çözüm önerileri üzerine konunun uzmanları tarafından gerekli olan en detaylı çalışmalar burada siz katılımcıların bilgisine sunulacaktır. Ben konuşmamda genel sorunlarının tespiti ve çözüm önerileri üzerine Odamız Kurulları tarafından üretilen görüşlerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ülkemizde madencilik sektörünün yaşadığı en önemli sorun 2012/Haziran genelgesi ile başlayan ve ne yazık ki 2018 yılı Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile devam eden "İZİNLER" sorunudur.

Kararnameler nedeniyle gelinen noktada maden ruhsatları ve izinleri ile sınırlı kalmamak üzere neredeyse Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına başvurusu yapılan her tür İşlem Onayı/Bakanlık Onayı/Güvenlik Tahkikatı adı altında süresiz olarak bekletilmektedir. Maalesef uygulanan süreçte hiçbir şeffaflık sağlanmamakta, başvurunun hangi makamda, hangi hukuki gerekçe ile bekletildiği veya reddedildiği talep sahibi madencilere bildirilmemektedir.

Yapılan bu uygulamalar uzun vadeli planlamaların ve politikaların gerekli olduğu madencilik sektörünü olumsuz olarak etkilemekte, yatırım güvencesini yok etmekte ve sektörün küçülmesine, başta üyelerimizin iş ve aş sorunu olmak üzere önemli istihdam sorunlarına neden olmaktadır.

Bu nedenle izinler şekli ve kuralı olmayan tahkikatlar yerine maden hukukuna ve mevzuatına göre yapılmalıdır.

Ülkemizde özellikle son yıllarda yaşanmakta olan ekonomik sorunlara ek olarak mevzuattaki hızlı, çelişkili ve istikrarsız değişimler ile günübirlik ve çelişkili uygulamalardan kaynaklı kuralsızlıklar tüm sektörlerle birlikte madencilik sektörünü de olumsuz yönde etkilemektedir. Uzun erimli planlamaların ve yatırımların gerekli olduğu madencilik sektörü için en önemli husus istikrardır, planlamadır. Bu nedenle mevzuattaki değişiklikler sektörün özellikleri göz önünde bulundurularak tüm tarafların ortak katılımı ile gerçekleştirilmelidir.

Sektörün sorunlarının çözülerek bir an önce toparlanması ve ayağa kalkması için ilk olarak yapılması gereken sürekli olarak söylenen ve ne yazık ki altı doldurulmayan "Ulusal Madencilik Politikalarının" oluşturulmasıdır. Bu konuda önemli çalışmaları ve bilgi birikimi olan Odamızın geçmiş yıllarda belirlemiş olduğu "Ulusal Madencilik Politikası İçin Temel İlkeler" i başlıklar halinde aktarmak istiyorum.

-Her tür ekonomik faaliyette olduğu gibi madencilik faaliyetlerinde de amaç, insanın refah ve mutluluğudur. İnsan onuruna ve emeğine saygı, madencilik faaliyetlerinin planlama ve uygulanmasında hareket noktası olmalıdır. Kamu yararı öncelikli olarak göz önünde tutulmalıdır.

-Madencilik sektörünün geliştirilmesine yönelik oluşturulacak tüm amaç ve hedefler ile uygulamalar, her şeyden önce bilimsel ve teknik temeller üzerinde geliştirilmelidir.

-Madencilik sektörünün tüm alt sektörlerinde üretim arttırılmalıdır. Ancak, söz konusu üretimin hedefi dış satım değil, ülke sanayi sektörlerine ucuz hammadde girdisi sağlamak olmalıdır.

-Ülkemizin ihtiyacı olan enerjinin, yerli maden kaynaklarımızdan karşılanması öncelikli hedef olmalıdır. Sanayinin ihtiyacı olan ucuz enerji üretiminin sağlanması ve bu enerjinin sürekli ve güvenilir olması bakımından, yerli maden kaynaklarımızın kullanılması kaçınılmaz bir gerekliliktir.

-Maden aramaları uzun yıllardır ihmal edilmiştir. Aramalarla ilgili etkin yasal ve yönetsel yapıların hızla tesisi ve çağdaş teknolojilerin kullanıldığı arama faaliyetlerinin, kamu denetiminde ve mutlaka rasyonel bir stratejik plan çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir.

-Madencilik sektöründe aramadan uç ürüne kadar her aşamada ileri teknoloji kullanımı amaçlanmalıdır.

-Ülke madencilik sektörünün en önemli darboğazlarından biri, gerek kamu gerekse özel kuruluşların yönetsel yapılarındaki sorunlardır.  Bu yapıların verimliliğine yönelik çalışmalar, madencilik sektörünün gelişimi bakımından son derece önemlidir. Söz konusu yapılarda hesap verilebilirlik ve şeffaflık mutlaka sağlanmalıdır.

-Sektörde pazar araştırması kavramı gelişmemiştir. Bu konunun kapsamlı bir çerçevede yeniden ele alınması, gerek mevcut gerekse gelişen pazarların yakından takip edilerek değişikliklere uygun stratejilerin belirlenmesi gerekmektedir.

-Çevre faktörü göz ardı edilerek madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi, içinde bulunduğumuz yüzyılda mümkün değildir. Madenciliğin çevreye etkileri yadsınamaz. Ancak "ya çevre ya madencilik" dayatması da doğru değildir. Madencilik sektöründe, çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması, madencilik süreçlerinde ya da sonrasında çevrenin korunmasına ve yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması, sektörün gelişimini engellemeyecek, aksine genel anlamda sektörün gelişimine yönelik katkıyı yapacaktır.

-Madencilik sektöründe, kamuoyu doğru bilgilendirilmelidir. İstihdam yaratan, sanayileşmenin ana girdisini sağlayan ve katma değer üreten bir sektör olduğu topluma anlatılmalıdır.

-Madencilik sektörüne ilişkin alınacak kararlara ilgili yöre halkının katılımı sağlanmalıdır.

-Toplumsal, ekonomik ve çevresel bakımdan sürdürülebilir bir madencilik sektörünün gelişimi; devlet, sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin yapıcı işbirliği ile mümkündür. Söz konusu tarafların doğrudan katılımları olmaksızın hazırlanacak herhangi bir sektör planının ya da plan uygulamasının başarılı olması mümkün görülmemektedir.

Madencilik çalışmalarının; kamu yararı doğrultusunda, çevre ve insan odaklı bir anlayışla, bilim ve tekniğin gereklerine uygun olarak yapılabilmesinde önemli etmenlerden biri de maden mühendisleridir. Meslektaşlarımız, üniversite öğretimi sırasında aldıkları bilimsel ve teknik bilgileri, meslek yaşamı sırasında edindikleri deneyimlerle birleştirerek verecekleri mühendislik hizmetleriyle yaşanabilecek madencilik ve madencilikten kaynaklanan sorunlar giderilebilecektir. Ancak, meslektaşlarımızın bu çalışmalarını özgürce yapabilecekleri ortamları sağlayacak olan Maden Kanunu ve Yönetmelikleri, meslektaşlarımıza gerekli güvenceyi sağlamak bir yana YTK, UMREK ve Daimi Nezaretçilik düzenlemeleriyle mesleklerini yapamaz hale getirmiş, çalışma alanlarını oldukça kısıtlamış her şey diplomalarımız yerine sertifikalara bağlanmıştır. Sertifikalara karşı diplomalarımıza sahip çıkma mücadelemiz artarak devam edecektir.

Maden Mühendislerinin yaşadığı sorunların başında ise yeraltında yapılan işler de fazla mesainin yasak olmasına rağmen 12 saati aşan mesai süreleri, hafta tatili izinlerinin kullandırılmaması ve düşük ücretli güvencesiz çalışma koşullarıdır.  Başta yeraltı madenciliği olmak üzere tüm işyerlerinde İş kanunu ve Odamız asgari ücret uygulamalarına uyulması gerekmektedir.

Son üç yıldır her türlü engelleme ve davaya karşı ısrarlı bir şekilde uygulamaya çalıştığımız Maden Mühendisleri için asgari ücret uygulamasına ve sözleşme şartına sıkı sıkıya bağlı kalarak üyelerimizden aldığımız güçle bu mücadeleye devam edeceğiz.

Çalıştay kapsamında bilim insanlarının, uzmanların yoğun emekle hazırladıkları bildiriler, siz katılımcıların katkıları ve bunların sonucunda hazırlanacak sonuç bildirisinin, ilgili bakanlıklar bürokratlar ve siyasal iktidarca önemsenmesi gerekmektedir. Odamız, üyelerimiz ve sektör adına bu görüşlerin takipçisi olacaktır.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu olarak Muğla Maden Potansiyelinin Değerlendirilmesi Çalıştayı` nın düzenlenmesinde; başta İzmir Şubemiz ve Muğla İl Temsilciliğimiz, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğü ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü olmak üzere emeği geçen tüm meslektaşlarımıza, üyelerimize, çalıştaya desteklerini esirgemeyen tüm sektör kurum ve kuruluşları ile değerli yöneticilerine teşekkür ederim.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası adına hepinizi saygı, sevgi ve dostlukla selamlıyor, etkinliğimizin madencilik sektörüne, üyelerimize ve ülkemize önemli katkılar sağlayacağı inancıyla başarılı geçmesini diliyorum.

Saygılarımla,

Ayhan YÜKSEL
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı,
1 Aralık 2018, Muğla
 

Okunma Sayısı: 1008
Yayın Tarihi: 06.12.2018