MADENCİLİK SEKTÖRÜ İYİ PLANLANMALI
"25 yıldan buyana yapılan özelleştirmelerin madencilik sektörüne hiçbir katkısı olmadı. 1980'lerde sektörde çalışan sayısı 250 binlerde iken bugün 100 binlere düştü. Rakamlara baktığımızda özelleştirmenin Türkiye gerçeklerine uymadığını görürüz. Önemli olan madencilik sektöründe katma değer ve istihdamın artırılmasıdır. Zonguldak'ta madenlere işçi alınmasını olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz ama, yeterli olmadığını belirtiyoruz. Ben burada Başbakan'ın çok müjdeli haberler vereceğine inanmıyorum. Çünkü politikalarına baktığımızda bunu görüyoruz. Politikaları şu; devlet kamu sektöründen tamamen çekilecek, buna madencilik de dahil. Madencilik sektörünün çok iyi planlanması gerekiyor.
Doğalgazdan elektrik enerjisi elde etme politikası ülkenin 30 yıllık geleceğini ipotek altına alıyor. Ülkenin doğal kaynakları ikinci plana atılıyor. ABD'nin Irak'tan sonra, İran'a saldırması gündemde. Bunun arkasında yatan gerçek enerji politikası, enerji kavgası yatıyor. Ülkemiz dışa bağımlı olmamalı, kendi öz kaynaklarına yönelmelidir. Bu potansiyelimiz var. Türkiye'nin bugün 10 milyon ton kömüre ihtiyacı var. Hiç zaman kaybetmeden enerjide yerli kaynaklara yönelmek gerekiyor"

NÜKLEER ENERJİ TARTIŞMALARI İÇİN ÇOK ERKEN
MMO Genel Başkanı Mehmet Torun, Nükleer santralin bugünkü ortamda çok erken olduğunu kaydederek, "Nükleer atık sorunlarının çözümlenemediğini göz önüne aldığımızda, nükleer santral tartışmalarının çok erken olduğunu düşünüyoruz. Nükleer teknolojiye karşı değiliz. Türkiye'deki tartışmaların nükleer santral lobilerinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Kurulacak nükleer santraller ülkenin enerji sorununa çare olmayacaktır. En kısa sürede 10 bin megavatlık kömüre dayalı santrallar kurulmalı. Biz Oda olarak, nükleer santral tartışmalarının şu an için erken olduğunu düşünüyoruz"

MADENLER HALKIN MALIDIR
TTK'da popülist politikaların bir kenara bırakılması ve çok ciddi planlama yapılması gerektiğine işaret eden Torun,"Madencilik üretim kültürüyle yapılır. TTK'nın taşkömürü üretimine öncülük etmesi gerekir. 20 yıldan beri uygulanan politikalar bunun tam tersi. Kamu madencilik kuruluşları özellikle daraltılıyor, elden çıkartılıyor. Mevcut birikimler teker teker yok ediliyor. Yerlerine de yenisi kurulamıyor. Kamunun elinde kala kala bir kömür, bir de Bor madenleri kaldı. Bu günlerde Karadeniz Bakır İşletmesi özelleştirildi. 205 milyon dolarlık bir kurum 37.5 milyon dolara satıldı. Anayasa'nın 168. Maddesine göre, madenler devletin tasarrufu altındadır, halkın malıdır, hepimizin malıdır. Madenlerimizi nasıl değerlendireceğimizi halkla birlikte karar vermeliyiz. Ama maalesef kararları, son 25 yıldır uluslar arası finans kuruluşları veriyor.