ODA YÖNETİM KURULU BAŞKANI AYHAN YÜKSELİN ANKARADA DÜZENLENEN VII. ÖĞRENCİ KURULTAYI AÇILIŞ KONUŞMASI
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan YÜKSEL’in
13 Kasım 2021 tarihinde Ankara’da düzenlenen
VII. Öğrenci Kurultayı Açılış Konuşması
Ülkemizin dört bir yanından gelen, yürekleri insan ve ülke sevgisiyle dolu, aydınlık yüzlü Genç Madenciler, Sevgili Öğrenciler.
Katılımları ile kurultayımıza güç katan sevgili konuklar,
Hepinizi TMMOB Maden Mühendisleri Odası adına sevgi, saygı ve dostlukla selamlıyorum.
VII Öğrenci Kurultayına hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.,
Mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek olup örgütümüz Maden Mühendisleri Odası ve birliğimiz TMMOB; odağında ve öznesinde insanın olduğu bir mesleğin uygulayıcılarının örgütüdür. İnsan odaklı olması nedeniyle mesleğimiz onurlu bir meslektir ve bir o kadar da sorumlulukları bulunmaktadır.
TMMOB ve bağlı odalarının asli amacı, üyelerinin haklarının korunmasını, taleplerinin gerçekleşmesini sağlamaktır. Ancak bizler, bir yandan insana ve insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı çıkarken diğer yandan da insana ve insanlığa olan sorumluluklarımızı da yerine getirmek zorundayız. Çünkü mesleğimizin ve meslektaşımızın sorunlarının, toplumun sorunlarından ayrı tutulamayacağını da biliyoruz.
Örgütsel yapısını ve işleyişini Kurultay sunumları içerisinde ayrıntılı olarak tartışacağınız TMMOB ve Odamız, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendisleri ve mimarları temsil etmektedir. Onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları ile paralel bir temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevlidir. Bu nedenle bizler, meslek alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek; bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundayız.
TMMOB ve Odamız; bu görevlerin gereği olarak en genel anlamda bağımsız ve demokratik bir Türkiye‘nin yaratılması yönündeki çalışmalarını bütünsel bir anlayışla 67 yılı aşkın geçmişinin birikimi ile sürdürmek kararlılığındadır.
Sevgili Genç Madenciler;
TMMOB ve Odamız;
- Mesleki demokratik kitle örgütüdür.
- Demokrat ve yurtsever karakterdedir.
- Emekten ve halktan yanadır.
- Anti-emperyalisttir, ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır.
- Siyasetin dar anlamını aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür.
- Barıştan yanadır. İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır.
- Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır.
- Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağını kabul eder.
- Oda politikalarının oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik merkeziyetçi yöntemleri uygular. Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır.
- Ülkenin demokratikleşmesi için çaba sarf eder. Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde yer alır.
- Demokratik Kitle Örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve demokratik işbirliği içerisindedir.
Sevgili Genç Madenciler,
Sevgili öğrenciler
Bildiğiniz gibi, bazı mesleklerin yapılabilmesi için, ilgili meslek kuruluşlarına üye olunması Anayasadan kaynaklı bir zorunluluktur. Mühendislikte bu tür mesleklerden biridir. Kamuda çalışanları istisna sayarsak, serbest çalışan her maden mühendisi mesleğini yürütebilmek için Odamıza üye olmak zorundadır. Bu zorunluluğun dışında Odamız, geçmişten gelen bilgi, birikim ve deneyimleri ile örgütlü olmanın, örgütlü yaşamanın doğruluğunu savunmaktadır. Çağdaş insanın, aydın insanın örgütlü bireyler olması gerektiğini, çağdaş toplumların da ancak örgütlü toplumlar olabileceğini düşünmekteyiz.
Sizler, zorlu bir süreci, bin bir güçlüğü aşarak üniversitelerimizin maden mühendisliği bölümlerinde maden mühendisi eğitimi almaya hak kazandınız ve bu öğrenim sürecine devam etmektesiniz. Kendisi de yeterince zorlu olan bu öğrenim sürecinin sonunda, birer maden mühendisi olarak, yani yeni meslektaşlarımız olarak yan yana geleceğiz. Gerek meslek yaşamında, gerekse de Maden Mühendisleri Odası çatısı altında bir arada olacağız. Birçok meslek alanı için, meslektaşlık gerekli eğitim sürecinin tamamlanmasından sonra kazanılan bir hak olsa da, üst birliğimiz olan TMMOB‘a bağlı birçok odanın yaptığı gibi, Odamız da meslektaşlık ilişkisini öğrencilik sürecinden başlatmayı gerekli gördük.
Bu nedenlerle, bizler yakın gelecekte aynı mesleği paylaşacak olan sizlerle daha öğrenciliğiniz sırasında tanışmayı, kendimizi ve mesleği size anlatmayı, Oda örgütümüzü sizlerin desteği ve katılımıyla daha da güçlendirmeyi anlamlı bir görev olarak kabul ediyoruz.
Sevgili genç meslektaşlarım,
Devlet üniversitelerinin paralı hale getirilmesi ve paralı üniversitelerin açılması çok önemli sorunlara yol açmıştır. Bilimsel araştırma merkezleri olması gereken üniversiteler, böylece ticarethaneye dönüştürülmektedir. Bugün üniversitelerimiz bilim-teknik alanında eğitim-öğrenim ilişkisinin yaşanacağı ortamlar olması gerekirken, "öğrenci ilişkisi"nden uzaklaşılarak, müşteri ilişkisi kurma yolunda hızla ilerlenmektedir.
Üniversitelerimizin maden mühendisliği bölümlerine girdiğiniz andan itibaren yaşam sizin için belki de daha zorlu hale geldi. Yaşadığınız en temel sorunlar ekonomik ve sosyal sorunlardır. Yaşam koşullarının giderek ağırlaştığı, üstelik ekonomik kriz nedeniyle bu ağırlaşmanın katlandığı günümüz koşullarında öğrenime devam edebilecek maddi kaynağı sağlamak en temel sorunlardan birisidir. Anayasal bir hak olan üniversite öğreniminin, paralı hale getirilmesiyle bu zorluklar bir kat daha artmaktadır. Ayrıca yurt, yemek ve ulaşım giderleri, diğer eğitim giderleri ile zorunlu sosyal giderler de düşünüldüğünde üniversite öğrenimi giderek zenginlerin ulaşabildiği bir hizmet haline dönüşmektedir.
Bir başka sorun üniversitelerin kendi kimliğinden ve niteliğinden uzaklaştırılarak adeta lise seviyesine indirildiği gerçeğidir. Bugün üniversitelerimiz bağımsız bilimsel araştırma çalışmalarından önemli ölçüde uzaklaştırılmıştır. Üniversite öğreniminin ezberci, tek yanlı, anti-bilimsel içeriği, soran-sorgulayan öğrenci yapısından uzaklaşılması, öğrenciyi de dışlayan, anti demokratik öğrenim ve idari yapısı, üniversitelerimizi olması gerekenin çok gerisine düşürmüştür.
Üniversitelerin, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, kültürel, sosyal, siyasal vb. sorunlara yaklaşımı, yaşanılan çok boyutlu sorunlar karşısında durduğu siyasal yer, aldığı tutumla ilişkilidir. Üniversiteler içinde bulunulan tarihsel-toplumsal dönemi anlayan ve algılayan, yaşadığı toplumun sosyal, siyasal vb. sorunlarına duyarlı olan, bu sorunlara toplumun ve insanlığın genel çıkarları doğrultusunda çözümler arayan ve sorunların çözümü konusunda sosyal ve siyasal olarak taraf olabilen bireyler yetiştirmek zorundadır.
Günümüzde çok yaygın olarak karşılaştığımız, dar anlamda kendi geleceğini düşünen, bireyci, toplumsal sorunlara algılamaktan uzak, bu sorunlara tavır almaktan korkan, tüketici, kolaycı, apolitik, ya da ırkçı-gerici-kafatasçı öğrenci yapısı üniversite ve üniversiteli kimliğini yozlaştırmakta, onları sınırlı eğitime sahip sıradan bireyler haline getirmektedir.
Oysa üniversiteler ve üniversiteli gençler, öğrendikleri bilgi ve taşıdıkları enerji ile toplumun en aydın kesimi, yol göstericileri, liderleri olmak durumundadır. Böylesi bir nitelik sizleri, fikirlerinizi, davranışlarınızı sıradan olmaktan çıkartarak toplum tarafından örnek alınması, izlenmesi gereken kişiler haline getirecektir.
Ülkemizi 19 yıldır yöneten siyasi iktidar Üniversitelerde dinci kadrolaşmalarla gelecek kuşakların beyinlerini esir alma çalışmaları yürütmüş, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüğü yapmıştır.Bilimin ve üniversitelerin insanlık tarihi boyunca yüklendiği esas görevin, inanç sistemlerinin dayattığı dogmalara karşı çıkmak, doğaya ve toplumsal yaşama ait tüm süreçlerin nasıl gerçekleştiğini bilimsel temelde ve akıl süzgecinden geçirip incelemek ve sorgulamak olduğu bilinmektedir. Eğitim, öğretimle ilgili sorunları çözmek ve üniversiteleri bir bilim ve teknoloji üretme merkezleri yapmak yerine, buraları "büyük bir camii" olarak düşünen karanlık düşünceleri kabul etmek mümkün değildir. Yapılması gereken; emek ve demokrasi güçlerinin birlikteliğiyle bağımsız, özgür, laik, kardeşçe yaşanan, gerçek demokrasinin var olduğu bir sosyal hukuk devletinin yaratılması olmalıdır."
Sevgili genç meslektaşlarım,
Bizler biliyoruz ki; mesleki çalışmalarımız dahil tüm insani faaliyetlerimiz, içinde yaşadığımız ekonomik ve sosyal düzenin kalıpları tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle mühendis kimliğimizin yanında, başka bazı kimlikler de taşıdığımızın farkında olmalısınız. Bu kimliklerden ikisi oldukça önemlidir
Birinci kimliğiniz "insan kimliği" dir. Bu kimlik size, yaşamınız boyunca her an, her sorun ve her durum karşısında, yapacağınız değerlendirmelerde öncelikli bakış açısı olmalıdır. Çünkü insanlık var olma kaynağımızdır. İnsan olmadan hiçbir şey olunamaz. Mühendislik; insan refahını, insan yaşamını geliştirmeyi temel alan bir meslek disiplinidir.
İkinci kimliğiniz, çalışma yaşamında elde edeceğiniz konuma göre değişen sınıfsal kimliğiniz olacaktır. Kiminiz emekçi bir mühendis olup ücretli çalışacaksınız, kiminiz kendi bürolarını kurup kendi işini yapacak, kiminiz ise kendisine ait ya da değil, şirketlerde yönetsel sorumluluk üstlenerek, meslektaşlarınızın işvereni olacaksınız. Gelecekte taşıyacağınız bu farklı konumlar sizin sorunlara yönelik görüş ve tavırlarınızı da farklılaştıracaktır. Bu sistemin kaçınılması çok zor bir kuralıdır. Ancak, bu farklılaşma hiçbir zaman topluma ve insanlığa sırtınızı dönmenize neden olmamalıdır. Her durumda ve her koşulda insandan yana olmayı becerebilmelisiniz.
İşte üniversite ve üniversiteli olgusunu eşsiz kılan da budur. Ancak; üniversitelerimiz, taşımaları gereken bu niteliklerden uzaklaştırılarak sıradanlaştırılmaktadır. Onların bu hale getirilmesi, yani bağımsız bilimsel araştırmalardan uzaklaştırılmaları, çıkar çevrelerinin ve geri siyasetin alanları haline getirilmeleri, bilimsel olmayan, toplumsal olmayan öğrenim içerikleri, anti-demokratik yapıları, soran sorgulayan, "aydın" kimliğine sahip öğrenci yerine itaat eden, kolaycı, hazırcı, bireyci öğrenci yetiştirmeleri rastlantı değildir.
Sevgili Genç Meslektaşlarım,
Bir çoğunuz, yakın zamanda üniversitelerden mezun olacak ve çalışma yaşamına gireceksiniz. Mevcut koşullar ve mevcut sorunlar içerisinde birer yurttaş ve meslektaş olarak var olacaksınız. Kiminiz için bu yeni yaşam, şu an yaşadığınız zorluklardan çok daha ağır olabilecektir. Yaşayacağınız bu yeni dönemde, yukarıda bahsettiğim mücadeleyi görmezden gelerek yaşanamayacağını bilmelisiniz. Bu; bin yıldır devam eden iyi ile kötü, doğru ile yanlış, haklı ile haksız, sömürenle sömürülen, ezenle ezilen arasındaki mücadelede, üniversite döneminde edinmeniz gereken gerçek üniversiteli kimliğiyle davranarak toplumun aydınları, yol göstericileri, liderleri olmak zorundasınız.
Sevgili Arkadaşlar
"TMMOB Maden Mühendisleri Odasının biz gençlerle ilişkisi nasıldır, bize bakış açısı nedir? “diye soracak olursanız bunu size Yevtuşenko’nun sözleri ile tanımlayalım.
"Gençlere yalan söylemek yanlıştır, yalanların doğru olduğunu göstermek yanlıştır, yeryüzünde işlerin yolunda gittiğini söylemek yanlıştır. Gençler, ne demek istediğiniz anlar. Gençler halktır. Onlara, güçlüklerin sayısız olduğunu söyleyin. Yalnız gelecek günleri değil; bırakın, yaşadıkları günleri de açıkça görsünler. "Engeller vardır" deyin, "Kötülükler vardır" deyin. Varsa var ne yapalım: Mutluluğun değerini bilmeyenler mutlu olmazlar ki. Çocuklar; rastladığınız kusurları bağışlamayın, tekrarlanırlar sonra, çoğalırlar."
Evet, sevgili arkadaşlar: Bu örgüt size asla yalan söylemeyecektir.
TMMOB ve Maden Mühendisleri Odası örgütlülüğüne hoş geldiniz.
Bütün bu duygu ve düşüncelerle yürüdüğünüz yolda, asla yalnız yürümeyeceksiniz.
Genç Madenciler olarak aydınlık bir gelecek için, karanlığı kazmaya devam edeceğinize olan inancımız sonsuzdur.
YAŞASIN TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜ.
YAŞASIN MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI ÖRGÜTLÜLÜĞÜ
YAŞASIN TAM ÖZERK DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE MÜCADELEMİZ
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ DEMOKRATİK LAİK TÜRKİYE MÜCADELEMİZ.
Ayhan YÜKSEL
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
13 Kasım 2021, ANKARA